Giriş
(5)

d vitamininin fazlası ishal yapar mı?

ahm1
d vitamini değerim 12'ye düşmüş (min. 20 olması lazım). doktora tahlil sonucu gösteremedim. birkaç sene önce yaptığı formülü yapayım dedim. devit 3 damlayı alıp bir şişeyi direkt içtim suyla. önce birkaç hafta boyunca haftada bir, sonra ayda bir ya da 2 haftada bir içecektim, böyle iyi gelmişti yıll
d vitamini değerim 12'ye düşmüş (min. 20 olması lazım). doktora tahlil sonucu gösteremedim. birkaç sene önce yaptığı formülü yapayım dedim. devit 3 damlayı alıp bir şişeyi direkt içtim suyla. önce birkaç hafta boyunca haftada bir, sonra ayda bir ya da 2 haftada bir içecektim, böyle iyi gelmişti yıllar önce. ilk şişeyi içtikten sonra inanılmaz bir enerji ve sağlık hissettim, demek ki 12 bayağı düşük demekmiş. sonrasında eczaneye gittim, aynı damladan alacaktım, nasıl kullanacağımı sorayım dedim (2 haftada bir mi, ayda bir mi tam hatırlayamadım çünkü), bana başka damla ve hap verdi.

benim baştaki devit 3'te 50.000 IU vardı. yani haftada 50.000 IU tüketecektim. eczacının verdiği hapta ise 20.000 IU var ve bunu her gün iç dedi, bir de damladan da 6.000 alacaktım her gün. yani haftada 182.000 IU'ya çıktı benim d vitamini tüketimim. 2 hafta boyunca böyle içtim, sindirimime de bağırsaklarıma da iyi geldi ancak sonrasında haftada 2 güne düşünce hafiften ishal olmaya başladım, başka bir şeyden mi kaynaklanıyor bir türlü anlayamadım ama sanki bu kullandığım d vitamininden kaynaklanıyor.

ne dersiniz, d vitamininin üst sınırını aşmış olabilir miyim? bir daha ölçtürmeye gidemedim maalesef.
0
ahm1
(16.10.24)
Min. 20 değil 80 olması lazım. D3k2 ile beraber doğru formda magnezyum ve epa DHA değerleri yüksek trigliserid formunda omega3 alman gerek.

D vitamininde üst sınırı aşabilmen için vitamini aşırı yüklenmiş olman lazım. Devit-3 ampuldeki vitamin değeri 300.000 IU'dur. Yani sen daha önceleri haftada bir 300.000 almışsın ve bişey olmamış.

Bağırsak problemi virütik olabilir, olmayabilir de. D vitamini ile beraber magnezyum verdi mi sana eczacı? Verdiyse ne verdi, etken maddesi magnezyum oksit veya sülfat ise ishali o yapmıştır. Doğru magnezyum formu bu ikisi değil.

Yine de işin ehli doktordur, doktora sor, eczacıya değil. Bütün bunları anlat, gerekli soruları sorar sana beden sağlığınla ilgili, onun için diyorum.

Bence aşmamışsındır. Yine de gitmeyi önemse derim.
0
muhayyer divan
(16.10.24)
teşekkürler cevap için.

magnezyum vermedi bana eczacı. verdiği damlada d3 ile birlikte k2 vitamini de var, d vitamininin emilimini sağlıyormuş k2 vitamini.

devit-3'ün farklı çeşitleri varmış evet ama benim aldığım şey damlaydı ve 50.000 IU yazıyordu üstünde. şundan: static.daktilo.com
0
🌸ahm1
(16.10.24)
Fazla gelecek doz almamışsın ki hiç. Az bile geliyordur ama senden sonra gogula sordum d vitamini fazlalığı diye, ishal yazmıyor. Muhtemelen virütik o zaman. Kan tahliline gerçekten bi baktır belki iltihâbî bir durum vardır.
0
muhayyer divan
(16.10.24)
20 bin ünite devit draje tedavide haftada iki, profilakside haftada bir kullanılır.
haftalık yükleme dozu 50 bin ünitedir(6-8 hafta). sizin kullanım biraz fazla olmuş. tekrar gidip ölçtürmekte fayda var.
kaynak: türk endokrinoloji derneği tanı tedavi klavuzu
prnt.sc
0
unalub
(16.10.24)
@unalub: evet, sanırım eczacı beni kazıklamak için bir sürü d vitamini aldırttı bana :/
0
🌸ahm1
(16.10.24)
(6)

Bu İlişkiyi bitirmenin tam zamanı mi ?

sifreyi tekrar etmeniz lazim
Merhaba 7 aydır biriyle görüşüyorum hep aklimda soylemesem de seviyordum da ama son zamanlarda başkasıyla sevistigine dair kuvvetli şüphelerim var. Hayatimdaki yeri cidden farkliydi ve sonuna kadar inkar ediyor. Unutmak cok zaman alcak. Bize mi soruyosun bunu dersiniz belki ama cok aradayim.
Merhaba 7 aydır biriyle görüşüyorum hep aklimda soylemesem de seviyordum da ama son zamanlarda başkasıyla sevistigine dair kuvvetli şüphelerim var. Hayatimdaki yeri cidden farkliydi ve sonuna kadar inkar ediyor. Unutmak cok zaman alcak. Bize mi soruyosun bunu dersiniz belki ama cok aradayim.
0
sifreyi tekrar etmeniz lazim
(16.10.24)
Ayrıl.
0
prole
(16.10.24)
Bir önceki duyuruya baktim;
youtu.be

Yani aşırı geniş bir insan değilsen ne bileyim böyle cuckold fantezin falan yoksa, open relationship takilmayacaksan ayrıl tabi.
0
logisticsmanager
(16.10.24)
Niye söylemedin ki sevdiğini. Kız senin onunla gönül eğlendirdiğini sanıp başkasına yönelmiş demek ki. Söylesen ya sevdiğini niye söylemiyon.
0
muhayyer divan
(16.10.24)
anlamadıgım bir şey var. önceki duyuruda başkalarını yataga attıgını kendi söyledi yazmışsın. bu duyuruda ise başkalarıyla seviştiğine dair kuvvetli şüphelerim var ama sonuna kadar inkar ediyor yazmışsın.

sevişmiş mi sevişmemiş mi?
0
abelardo
(16.10.24)
Şüphe varsa şüphe yoktur, emin olduğuna dair ciddi emareler var sen bizden onay bekliyorsun. Çok üzülürsün sen.
0
olaylar olaylar
(17.10.24)
Kuvvetli şüphe? Ayrılın. ihanet tölare edilebilecek bir şey degil
0
aslagülümseyenbirkediyegüvenme
(17.10.24)
(2)

Elektro enstrüman nedir

kanepeee
- Elektro keman. Yayı var teli var. Genellikle kasası yok. Haricinde keman ile aynı görünüyor. - Elektro ud. Genellikle kasası yok. Haricinde uda benziyor. - Elektro bağlama. Kasası var. Görsel olarak bağlama ile aynı. - Elektro gitar. Kasası var. Gitara pek benzemiyor, az benziyor. Bunların ortak b
- Elektro keman. Yayı var teli var. Genellikle kasası yok. Haricinde keman ile aynı görünüyor.
- Elektro ud. Genellikle kasası yok. Haricinde uda benziyor.
- Elektro bağlama. Kasası var. Görsel olarak bağlama ile aynı.
- Elektro gitar. Kasası var. Gitara pek benzemiyor, az benziyor.

Bunların ortak bir yanı var mı? Böyle farklılaşmalarının sebebi nedir?
0
kanepeee
(15.10.24)
Farklılaşma karının sebebi hepsinin orijinalinin kendine mahsus sazlar olmaları. Bu saydıklarının ortak noktası elektronik teçhizata göre yapılmış olmaları.
0
muhayyer divan
(16.10.24)
Telli sazların elektro halleri genellikle tellerin titresimlerini bir manyetik vasıtası ile elektrik sinyallere çeviriyor.

Şekil tamamen calim amacı ile ilintili.

Eğer bu enstrümanı her zaman bir amplifikatöre bağlayıp calmayacaksaniz (yani çıplak bir yere baglamadan akustik olarak da calacaksaniz) elektro bağlamalar gibi Normali ile arasında fark olmayan biçimlerde olur, olabilir.

(Bu sekilde olan elektro gitarlar da var jazz kasa seklinde)

Eger enstrümanı sadece amplifikatöre bağlayıp calacaksaniz ona göre elektro keman lar udlar gibi boş kasa şeklinde olabilir.

Yalniz elektro gitar gibi (akustik gitardan daha yoğun ve fazla ağaç kullanılarak uretilmis) enstrümanlarda daha fazla sustain (sesin uzamasi - daha fazla agac ile teller daha fazla rezonansa girecektir- ) ve dolgun ton elde etmek amacıyla çok daha dolgun kalın kurutulmuş ağaç parçaları ile üretilir.
0
makbur
(16.10.24)
(5)

Tavana Projeksiyon Yansıtmak

fırt
Hellou,Yatak odasına TV alayım diye düşünüyordum ama odamda her şey yerli yerinde ve TV koyabileceğim bir alan yaratmam mümkün değil pek. Şimdi düşündüm, yatak başlığının tam ortasına bir projeksiyon cihazı sabitleyip tavana yansıtsam mesela, uygun olur mu sizce? Yatak başlığını ölçtüm şimdi yerden
Hellou,

Yatak odasına TV alayım diye düşünüyordum ama odamda her şey yerli yerinde ve TV koyabileceğim bir alan yaratmam mümkün değil pek. Şimdi düşündüm, yatak başlığının tam ortasına bir projeksiyon cihazı sabitleyip tavana yansıtsam mesela, uygun olur mu sizce? Yatak başlığını ölçtüm şimdi yerden yüksekliği 120 cm ve duvara sabit. Ama tavana perde geremem, perdesiz de olur mu?

Mersilerden bir demet,
F
0
fırt
(15.10.24)
Bence olur, ama ne gerek var, eve iş getirmek gibi yatağa efkâr getirmek olur bu. Uyku kaliten düştükçe düşer, marsaf ettiğinle kalırsın gibi geliyor. Sen bilirsin.

Öpüyorum.
MD
0
muhayyer divan
(15.10.24)
Uzun vadede ense ağrısı yapacaktır.
0
Mirket
(16.10.24)
Perdesiz olur da, sürekli sırt üstü yatarak bişi izlemek konforlu olmaz. başı aşağı yukarı hareket ettirmek zor çünkü yatarken.
Yan duvarlarda boşluk varsa orası daha mantıklı. Sabitleme işi problem olabilir mi bakmak lazım.
0
Bruce
(16.10.24)
Bende Xiaomi laser 150 var, yakın mesafe projeksiyonu, 2019dan beri kullanıyorum. Bütçe problemi yoksa tavsiye ederim.
0
mirty
(16.10.24)
Projeksiyon o kadar da rahat bir şey değil ve onun saçtığı ışık özellikle yatma zamanında çok rahatsız edici olabilir.
İmza: 1 ay evvel bu hayallerle projeksiyon almış ancak sadece spor yaparken kullanan ben.
0
charbiel
(16.10.24)
(13)

Diş hakkında merak ettikleriniz?

ananiyimioguz
Selamlar duyuru, sizden bir ricam var. Eşim için bir video içerik kurgulamaya çalışıyorum. Şimdi meşhur oldu biliyorsunuz psikologlar, diyetisyenler, haberciler... oturuyorlar ambiyansı hoş yerlere, soru cevap yapıyorlar.Biz de eksik kalmayalım dedik. Fakat güzel sorular hazırlamam lazım.Mesela impl
Selamlar duyuru, sizden bir ricam var. Eşim için bir video içerik kurgulamaya çalışıyorum. Şimdi meşhur oldu biliyorsunuz psikologlar, diyetisyenler, haberciler... oturuyorlar ambiyansı hoş yerlere, soru cevap yapıyorlar.

Biz de eksik kalmayalım dedik. Fakat güzel sorular hazırlamam lazım.

Mesela implant yaptırırken marka önemli mi, menşei önemli mi yoksa yapan doktor iyi olsun da hangisi olursa olsun mu demeliyiz... gibi.

Ya da diş fırçalama ile ilgili basit bir soru da olabilir. Aklınıza gelen, gerçekten merak ettiğiniz sorular varsa aşağıya yazar mısınız?
0
ananiyimioguz
(15.10.24)
Ben ilginç bir şey sorayım ama buradan da cevap isterim.

Panoramik diş röntgeninde tespit edilmiş, tamamen yan yatmış, dışardan görüntü ve rahatsızlık vermeyen bir 20 yaş dişi var.

Herhangi bir sinire bası vs. bir sebepten tinnitusa sebebiyet verme ihtimali var mısır?
0
Mirket
(15.10.24)
Diş eti konusundaki gelişmeler olabilir
0
gabe h coud
(15.10.24)
@ Mirket, geldiğinde sorayım ama milyonda bir ihtimalle olabilecek şeyleri değil de daha herkesi ilgilendirebilecek şeyler olursa daha iyi olur. Ama böyle bir şey teoride mümkün olsa bile pratikte hiç karşılaşmamış olabilir. Eğer bu tarz bir vaka varsa araya sırf ilginç diye serpiştirebiliriz.
0
🌸ananiyimioguz
(15.10.24)
kola gazoz falan gercekten ne kadar zarali, hic mi icmemek lazim, sekersizi dahi zararli mi, maden suyu falan da mi zararli, peki ya uludag limonata tarzi seyler, vs vs.
0
hot potato
(15.10.24)
aklıma geleneler;
kaplamaların farkları (kron/zirkon etc)
diş beyazlatma uygulaması işe yarar mı, kalıcı mı
diş ipi kullanımı
diş taşı temizliği gerekli mi
listerine gibi ağız gargaraları işe yarar mı
diş macunu gerçekten fark eder mi
şarjlı fırça mı mekanik fırçalama mı
implant diş çekilir çekilmez yapılmalı mı beklenmeli mi
implant vs köprü
0
awlmi
(15.10.24)
diş-çene kistlerinden bahsede bilir. başıma geldi iki dişim çekilmek zorunda kaldı. kemiği eritmiş sinire yapışmış hemde hiç bir belirti bile vermeden. zor bir operasyon geçirmeme sebep oldu. o zaman kadar duymamıştım.
diş fırçalama şekilleri
diş ipi ve arayüz fırçası kullanımı
şarjlı ve manuel fırça avantaj veya dezavantajları
ağız duşu ne kadar gerekli
diş beyazlatma
diş eti çekilmeleri
tam soru olmadı ama en azından konu başlıkları olarak olabilir.
0
my fault
(15.10.24)
Kemik erimesi, diş tozu.
0
Kahvedesu
(15.10.24)
Diş fırçalemak orucu bo... pardon pardon :))
Diş eti kanaması,
Diş eti çekilmesi,
Ağız hijyeni genel prensipler
0
abbabaabbaababbabaababbaabbabaab
(15.10.24)
Disim kirildi, hayatimi etkilemiyor, tedavi ettirmesem olur mu?
Dis fircalarinda direk piyasa mali ile kaliteli/daha dogal gibi duran markalar arasinda fark var mi?
0
mbond
(15.10.24)
soru olarak değil de; 'google trends'ten o hafta ya da ay arama hacmi artmış terimlerle ilgili video yapabilirsiniz.
0
brkylmz
(15.10.24)
Lütfen diş ipi kullanamıyorsanız üzülmeyin dünyanın sonu değil temalı bir video çeker misin, kullanamıyorum da.
0
muhayyer divan
(15.10.24)
Diş sıkanların botoks yaptırması caiz midir yoksa plakta ısrar mı edilmeli?
0
auroraaurora
(16.10.24)
Cok tesekkurler herkese, temize geçiyorum, ileride daha detayli cevaplandiginda bilgi gecerim tekrar.

@ Mirket, Olabilir ama net bir tanı icin kulak burun bogaz ve nöroloji ile birlikte bakmak gerekir diyor.

@hot potato, şekerli ve asidik olanlar zararli, sade maden suyundan bir sey olmaz diyor.

@mbond, cok kucuk ise idare edilebilir ama yaptirmak lazim diyor. Derinligine de bagliymis ama hassasiyet yapabilir, çürümeye daha elverisli olur ve daha fazla kirilma ihtimali artar diyor.

Ne cok yumusak ne cok sert olsun, fircalayin da nasil ve neyle fircalarsaniz fircalayin diyor shshd sıkıldı sanırım cabucak.

@nuisance2, buna ben cevap vereyim, caizdir tabii ki yapiyorlar. Ama vakaya ve sıkma derecesine bağlı oluyor ne yapacaklari.
0
🌸ananiyimioguz
(16.10.24)
(6)

Evlilik cüzdanı istemeyen otel kaldı mı?

muhayyer divan
Soru başlıkta hahahahah :)
Soru başlıkta hahahahah :)
0
muhayyer divan
(15.10.24)
kaldı muhahahah
0
bass solo take one
(15.10.24)
Mimlenmiş yerler dışındaki 4 ve üstü yıldızlı otellerde sormuyorlar hahahahah
0
nawar
(15.10.24)
Ehu Ehu evet
0
kisa
(15.10.24)
Ohahahaha çok şakacısınız eheh
0
🌸muhayyer divan
(15.10.24)
Soru ciddi miydi ki??
0
kisa
(15.10.24)
Yoo :)) aslında ciddiydi ama sorma sebebim bir arkadaşına gösterip kendisiyle dalga geçmekti onun için eğleniyordum :))
0
🌸muhayyer divan
(15.10.24)
(6)

paradontax hk.

bahçedekisandal
Bu diş macunun formülü mü değişti acaba?Flörürlü kullanıyorum, doktorumun söylediği gibi fırçalıyorum. bir ay önce diş taşlarım temizlendi, kontroller yapıldı vs. ancak diş eti kanaması var şu an.
Bu diş macunun formülü mü değişti acaba?

Flörürlü kullanıyorum, doktorumun söylediği gibi fırçalıyorum. bir ay önce diş taşlarım temizlendi, kontroller yapıldı vs. ancak diş eti kanaması var şu an.
0
bahçedekisandal
(15.10.24)
Diş macunundan olmayabilir, ayrıca florürsüz macunları tavsiye ederim.
0
muhayyer divan
(15.10.24)
@muhayyer divan
flörürsüz macunla dönüşümlü kullanıyorum. paradontax diş etlerini onaran yoğun tadıyla hem temizlik hissi veriyordu hem de kanamaları iyileştiriyordu:/

yazın fazla c vitamini alamıyoruz besinlerden belki de sebep budur, araştırayım
0
🌸bahçedekisandal
(15.10.24)
Hocam yanlış anlama seni yargılamıyorum ama diş macununda dişi koruyan madde florür, florürsüz diş macunu kullanmanın diş macunu kullanmamaktan bir farkı yok aslında naçizane bunu belirtmek isterim. Ayrıca diş macunlarında bir doz kullanımından yaklaşık 0,40 mg gibi bir florür geliyor, insan için güvenli doz günlük günlük 3 mg civarı, senin dişi fırçaladığında aldığın doz bunun çok uzağında, ayrıca bu miktar kana da karışmıyor büyük bir kısmını da tükürüyorsun zaten, ayrıca bu miktarda florürü direkt damardan alsan yine bir sıkıntı olmaz, dişlerinde bi sıkıntı varsa florürsüz macunlardan uzak durabilirsin.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(15.10.24)
Yıllardır parodontax orijinal (florürsüz) kullanıyorum ve diş teli sürecimi takip eden hekimim büyük bir şaşkınlıkla "dişlerinizde taş yok??" Diye bana gösterdi. Çok düzenli fırçalayamıyorum bazen üzüntü veya öfkeyle unutuyorum diş fırçalamayı, ona rağmen diş taşım veya diş eti hassasiyetim yani hiçbir problemim yok. Belirtmek isterim.
0
muhayyer divan
(15.10.24)
@muhayyer divan
diş etleriniz genele göre sağlıklıdır, bundan da olabilir
benim hassas diş etlerim, dikkat etmem gerekiyor
0
🌸bahçedekisandal
(15.10.24)
Karbonat ağırlıklı bir macun olduğunu tahmin ediyorum çünkü tadı karbonat tadında, yapısı da öyle. Karbonat ise pek çok şeye iyi gelir, diş etlerine de iyi gelecektir.

Kan değerlerine bir baktırır mısın, doktordan ilgili değerleri iste baktırsın sana. Muhtemelen eksik veya fazlalık vardır.
0
muhayyer divan
(16.10.24)
(1)

Tırnağımın altında bir şey var, ağrıyor. Hangi bölüme gitmelitim?

Buddrick
Tırnağımın altındaki hafif karartı ağrı yapıyor.https://ibb.co/KGsyQnv
Tırnağımın altındaki hafif karartı ağrı yapıyor.
ibb.co
0
Buddrick
(15.10.24)
Cildiye olur ona.
0
muhayyer divan
(15.10.24)
(5)

Bi burun akıntısını yok etmek için kortizon iğnesi

muhayyer divan
Yaptırmak normal mi?Benim bildiğim kortizon iğnesi denen şey çok çok hasta olan insanları çok acil bir görevi vs varsa ayağa kaldırmak için yapılır. Bi burun akıntısı için yaptırmak acaip geldi de.
Yaptırmak normal mi?

Benim bildiğim kortizon iğnesi denen şey çok çok hasta olan insanları çok acil bir görevi vs varsa ayağa kaldırmak için yapılır. Bi burun akıntısı için yaptırmak acaip geldi de.
0
muhayyer divan
(15.10.24)
doktor değilim öncelikle. burun akıntısının nedeni nedir? allerjik ise örneğin ben de yılda bir kez kortizon iğnesi oluyorum, bütün sezon kurtuluyorum. kortizonun miktarı önemli herhalde. her kortizon alan çok çok hasta olup acil ayağa kalkmak için almıyordur.
0
orient blue
(15.10.24)
alerjini baskılamaya çalışıyordur, kortizon ayağa kaldırdığını ilk sizden duydum, ayağa kalkmak için genelde sarı serum takılıyor.
0
eja
(15.10.24)
Ben devlette çalışan bir müzisyenim, geçmişte konser vermek üzereyken çok hastalanan ve konserden vazgeçmesi imkansız olan solist arkadaşlarımın kortizon iğnesi yaptırdığını hatırlıyorum, zaten bu iğneyi bir tek oradan biliyorum, başka bir kullanım alanı görmedim. Sadece çok hastadır ama geçici olarak ayaklanması gerekiyordur, onun için yapılır diye biliyorum.

3 tane teşhis koymuş, hem akut üsye hem kronik sinüzit hem mevsimsel alerjik rinit. İşin ilginci öksürük hapşırık var ama pek kötü değil sadece burun akıntısı var diye işe gitmemek için rapor almaya gitmiştim. Yoksa geçerdi bu.

Çok acaibime gidiyor. 7 kalem ilaç yazmış ya.
0
🌸muhayyer divan
(15.10.24)
Acil işi olan insanları ayağa kaldırmak için +1

Bunun dışında da anafilaksi durumu olur, bronşiyal astım atağı olur böyle zamanlarda kullanılır.

Dümdüz grip nezle ve hafif alerji durumlarında hastayı boş çevirmemek için kortizonu dayayan doktorları da ayrıca kınıyorum. Kortizon bir şeyi iyileştirmiyor o an rahatlatıyor. Ne vermiş prednol mu dekort mu başka bişi mi?

Kortizon etkisi geçince tüm semptomlar geri gelir gereksiz bir ilaç (yani sizin durumda yoksa illa bir kullanım alanı var) doktorlar keşke semptom tedavi etme değil de sorunun kökünü bulup giderme yönünde çalışma yapsa.
0
kullanicadi
(15.10.24)
diprover 2mg+5mg/l yazmış. Sürekli şarkı söylenen bir işim olduğu ve ben de hapşırık öksürük burun akıntısı yaşadığım için şu halde işe gitmek istemedim, yoksa gidebilecek durumdayım, halsizlik gibi bir sorun yok yani. Millet benden rahatsız olmasın bir de bulaşıcı bişey varsa bulaşmasın diye rapor aldım da bu kadar ilacı dayamanın anlamı ne yani. Kortizol iğnesi ya yuh.

Özel hastane olunca böyle oluyor. Aile hekimim kessen rapor vermiyor çünkü.
0
🌸muhayyer divan
(15.10.24)
(7)

Hoparlör

Bluesque
Elimde kablosuz JBL vardı, bir 10 sene sonra Hakkın rahmetine kavuştu; artık şarj olmuyor.Kullandığınız, memnun olduğunuz model/ marka paylaşabilirseniz müteşekkir olunur.Daha çok günlük kullanılacak, Bluetooth'tan radyo dinlemek için vb.
Elimde kablosuz JBL vardı, bir 10 sene sonra Hakkın rahmetine kavuştu; artık şarj olmuyor.
Kullandığınız, memnun olduğunuz model/ marka paylaşabilirseniz müteşekkir olunur.

Daha çok günlük kullanılacak, Bluetooth'tan radyo dinlemek için vb.
0
Bluesque
(14.10.24)
anker soundcore 2 şiddetle tavsiye.
0
orient blue
(14.10.24)
F/p urunu olarak jbl flip serisi. Bende 5 ya da 6’si var emin degilim, cok memnunum
0
mor oje
(14.10.24)
@mor oje: Bendeki rahmetli de o serilerden sanırım.
0
🌸Bluesque
(14.10.24)
soundcore motion+ var bende memnunum bayagi. ama jbl denedigimde de begenmistim:d
0
ala09
(14.10.24)
Soundcore motion+ bende de var ben de çok memnunum diyecem ama pili çabuk tükenir oldu.
0
muhayyer divan
(14.10.24)
Şirkette şundan vermişlerdi beklemediğim kadar iyi. Su da geçirmiyormuş diye duşta kullandım geçirmedi cidden.

www.hepsiburada.com
0
Bruce
(14.10.24)
Merhaba,
pili eskidiyse yalnızca pilini değiştirip yeniden kullanma imkanı da olabilir, eğer kalitesinden memnunsanız.
0
burfak
(15.10.24)
(16)

bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? (kitap okuma seklim)

Zetnikov
kitap okumayı seviyorum ama anlatılmak ıstenen seyler bana hanı max 1 a4 kagıdı yada yarısı kadar yer kaplayabilecek seyler gibi geliyor.saygı duyuyorum ama en az 500 sayfalık yazıyı okumak artık ıskence gıbı gelıyor cunku gunumuz artık gorsel hani videolar var yada bulasık yıkarken ses dınleyebılıy
kitap okumayı seviyorum ama anlatılmak ıstenen seyler bana hanı max 1 a4 kagıdı yada yarısı kadar yer kaplayabilecek seyler gibi geliyor.
saygı duyuyorum ama en az 500 sayfalık yazıyı okumak artık ıskence gıbı gelıyor cunku gunumuz artık gorsel hani videolar var yada bulasık yıkarken ses dınleyebılıyoruz.

baktım zaten butun kıtapları okuyamıcam bende artık kitabın adını yapay zekaya yazıyorum özet geç diyorum. bana 1 sayfa mevzuyu anlatıyor. artık bu sekılde kıtap okumaya basladım. kitap masrafım yok yabancı kaynakları vs allah ne verdıyse okuyorum hem sıkılmıyorum. obur turlu bı suru kıtap var nasıl yetısıcem bın tane hobim ısım gucum spor ders bılmem ne okumama ımkan yok.

yorumunuz nedır benım kıtap ozetlerı okumam hakkında ne dusunuyorsunuz gıderım var mı yoksa yanlıs yolda mıyım sızce
0
Zetnikov
(14.10.24)
Saçma bana göre. Ben çok kitap okuyan biri değilim de bunu da yapmam yani.
Okumaya imkanın yoksa okuma. Benim son zamanlarda çok yok açıkçası. Oyun oynamaya da yok. Yapamıyorum. Spor hayatımda daha önemli haliyle boş vaktimi ona veriyorum, bir de hanımla ortak oynayacagimiz kutu oyunu vs.

Iyi bir kariyer, sağlıkli olmak için spor, mutlu bir eş/partner, çocuklarla zaman geçirmek, kitap okumak, dizi/film izlemek, yürümek aktivite yapmak vs bir sürü yapacak şey var ama zaman yok. Bunlarin hepsini yapmamiz zaten zor, bizim için onemlilerini yapsak yeter.

Kitap özeti okumak sana iyi geliyorsa oku da ne bileyim lord of the rings özet okudum geçtim gerçekten misal kulaga komik geliyor. Bence tabi, belki de senin gibi insanlarla kitap özeti kulübü kurup kitap özeti tartisabilirsiniz ne bileyim vardır belki :)
0
logisticsmanager
(14.10.24)
@logisticsmanager

hocam sokak diliyle kendimi ifade edecegim

"benım amacım mevzuyu ayıkmak" hocam. merak edıyorum adam 1.500 sayfa kıtap yazmıs kım oturup okuyacak :D bende ozetıyle tencerenın dıbını sıyırıyor mısalı takılıyorum xD
0
🌸Zetnikov
(14.10.24)
"kitap okumayı seviyorum" ve "işkence gibi geliyor" aynı anda olacak şey değil. Okumayın? Okumak zorunda değilsiniz ki, içinizden gelmiyorsa okumayın, birkaç sene sonra özlerseniz yine okumaya başlarsınız.
0
kobuzchu kiz
(14.10.24)
Abi tamam bize fikrimizi sormussun. Ben açıkça saçma sapan bir düşünce olarak gördüm. Sen böyle mutluysan bize sormadan gerek yok. Yüz kişiden belki 5i bunu çok mantıklı bulacak bence.

Kobuzchu+1
Kitap okumak zorunda değiliz zamanimiz yeterli değilse. Misal ben polisiye okumayi çok severim, hayatima bir artisi olmuyor, hobi/vakit gecirmek. Okumasam da çok bir şey değişmezdi. Ne bileyim Moby dick okudum diye büyük adam olmadim.
0
logisticsmanager
(14.10.24)
kitap okumuyorsunuz ki, özetini okuyorsunuz.

film izlemek yerine trailer'ini izlemekle aynı şey. ya da hakkında sözlükten iki-üç entry okumak gibi.

kitap okumak aynı zamanda düşünsel bir süreç. okurken zihninizde canladırıyorsunuz, belki bi cümle hoşunuza gidiyor altını çiziyor belki bir şey uyandıyor başka düşüncelere kapı açılıyor.

"kitap okuma şeklim" diye bir şey yok yaptığınızda. çünkü bu kitap okumak değil, dediğim gibi olsa olsa özet okumak olur.

ben ilkokulda don kişot'u okumuştum. yarısı resimli, 12 punto, 50-60 sayfalık. kitaptan aklımda kalan tek şey "deli bi adam var. zengin bi de. atıyla dolaşıyor etrafta. etrafa salça oluyor. sonra hasta olup eve geldiğinde komşular evindeki kitapları yakıyorlar. çünkü kitap okuduğu için delirmiş"

20li yaşlarda tekrar don kişot gibi tüm insanlığa armağan olan o başyapıtı okuyana dek böyle bir şey sanıyordum.

siz de özet okumaya devam ederseniz benim ilkokuldaki halimin bir ton laciverdi konumuna gelirsiniz.

siz bilirsiniz tabi.

kitaplar pahalı artık. sorun oysa, elektronik olarak ve bedava bulabileceğiniz tonlarca yerli kitap var.
0
biseysorcaktim
(14.10.24)
Küçükken herkes "kitap okumalisin kitap okumalisin" şeklinde takıldığı için kitap okumaktan çocukken nefret ederdim.

Bence pek çok insanın kitap okumaktan haz almaması da bununla ilintili, "kitap okumanın yapılması gereken bir eylem" olarak gorulmesi; gerek sosyal çevre gerek sosyal statü vs.

Ekside "kitap okumanın hiçbir işe yaramamasi" gibi hıyarca bir başlık bile vardı.

Kitap okumak da bütün diğer hobiler, entelektüel faaliyetler gibi tamamen haz işidir. Bir kitabı okurken "ha 100 sayfa okumuşum iyi 50 sayfa kalmış" diye okuyorsaniz zaten siktir edin okumayın daha keyifli işler yapın.

Karamazov kardeşleri okurken kitap bitiyor diye uzuluyordum sonlara doğru.

Bir ara kitapçıda da çalışmıştım, o zaman fark ettiğim bir gercek; kitap okumayı sevmeyen insan aslında yok. Okumak insanın en temel özelliklerinden, konuşmak gibi. Sadece doğru kitabı bulamayan insanlar var.

Bir de kitap okuma ritmi diye bir gerçek de var. Bu ritmi yakalamak zor, kaybetmek kolay. Bu ritm sahip değilseniz, okumaya tekrar başladığınız andaki kitap da yanlış kitapsa bu ritmi yakalamak zor.
0
makbur
(14.10.24)
kitap okumanın olayı mevzuya ayıkmak değil, o süreci geçirmek. nasıl ki insanlar internetten fotoğrafına bakabilecekleri yerlere seyahat ediyor, aynı şey. sen istediğini yap tabii, kimse seni boğazlayacak değil özet okuyorsun diye. ama aklında kalacağını sanmıyorum
0
titanyum22
(14.10.24)
kitap okumak bir süreç. bu süreç artık size yorucu geliyo olabilir. hepsi hakkında özet bilgim olsun diyosanız okay ama kitap okumak bence yaptığınız şey değil sadece ana konusunu öğreniyosunuz. bu aynı filmin sadece fragmanını izlemek gibi
0
chanandler bong
(14.10.24)
yapay zeka size bir kitabın sayfalarca özetini mi çıkarıyor? yoksa bir sayfalık genel bir tanıtım mı yapıyor? eğer ikincisiyse, buna o kitabı okumak denemez ve aralarda kaçırdığınız çok şey olacaktır. hacimli kitapları bir saatte özet geçen sesli kitaplar var. onlar daha iyi olur sanki.

aslında günde aşağı yukarı yarım saat ayırıp 20 sayfa okuyunca, senede kabaca 15-20 kitap ediyor.
0
visnebahcesi
(14.10.24)
sizinki koca bir kitabı ana fikre indirmek. kitap sadece ana fikir için okunmaz. Kitabın içindeki bir paragraf betimleme, değişik bir gönderme, olayın çözülme şekli...
mesela, kırmızı pazartesi'nin başında kahramanın öleceği bildirilir. siz olayın nasıl gerçekleştiğini merak ederek okursunuz.
0
oyokbuyoknevar
(14.10.24)
Oldu olacak film ve dizilerinin de özetlerini arkadaşlardan dinleyelim:) kobuzchu+1.
0
asteriks
(14.10.24)
Kitap okumak sadece konuyu öğrenmek kavramak değildir ama. Özellikle edebî eserlerde dilin kullanım çeşitliliğini ve maharetini takip etmektir, yazarın kültür birikimini, hayal dünyasını, psikolojik çözümlemelerini, kendi psikolojisini, tarihî bilgileri veya yaklaşımları, düşünce yapısını vs gözlemlemek ve yaşamaktır. Sadece konuyu öğrenmek dediğin anca bilimsel araştırma kitapları için filan geçerli bence.
0
muhayyer divan
(15.10.24)
edebiyat için diyorsan haklısın
film izlemek yerine sinopsis okumak istiyorsun
ama edebiyat bi sanat, böyle bi yapısı var
kitaba konu olacak diğer şeyler, felsefe, mantık, tarih vb için zaten 1 sayfaya indirmek mümkün değil ama yazarın beceriksizliğinden yine bayabilir
0
lambırcek
(15.10.24)
Edebiyat için diyorsan haklısın denmiş. Tam tersi asıl roman söz konusuysa bu dediğiniz yöntem çok daha anlamsız.

Roman okurken olayları bir başkasının gözünden, başkasının bakış açısıyla görürsünüz. Gerçek hayatta insanların kafasının içine giremezsiniz ama kurmaca edebiyatta girebilirsiniz. Bu da size olaylara farklı perspektiften bakabilme becerisi kazandırır. Tek yönlü değil, çok yönlü düşünme alışkanlığının kazanılmasını sağlar. Ve tüm bunlar romanı okurken bir süreç halinde gerçekleşir. "Mevzu"nun ne olduğunu değil, nasıl olduğunu anlatır. Yani siz karakterin ne düşündüğü için öyle davrandığını, gerçekleşen olayların onu böyle davranmaya niye ve nasıl sevk ettiğini bizzat karakterin kafasının içerisinden izlersiniz. Sadece olaylara ve sonuçlara bakarak bu süreci anlamanız mümkün değil ki zaten kitabın olayı da bu sürecin ta kendisi.

Sizin analojinizle cevap verecek olursak, siz özet okuyarak tencerenin dibindeki salçalı suyun tadına bakmış oluyorsunuz ama o tencerede pişen kuru fasulyenin de kuzu etinin de tadını kaçırmış oluyorsunuz. Eğer, "ben zaten o saçalı sudan o tencerede etli kuru fasulye piştiğini anlıyorum bu da bana yeter" diyorsanız, sizin bileceğiniz iş. Ama bize etli fasulye vs salçalı su diye soruyorsanız bunun cevabı belli.

O değil de örnek vereceğiz derken kuru fasulyeye aşerdim durduk yere :)
0
thracia
(15.10.24)
çooooooooooooooook saçma. hayatımdan bundan daha saçma çok az şey duymuşumdur.

ben şunu yapıyorum. bi film var mesela, merak ediyorum, ama izlemeye vaktim ya da enerjim yok, iki saatime değmeyeceğini düşünüyorum. filmi wikipedia'dan aratıyorum. orda hemen hemen tüm filmlerin baştan sona özeti oluyor. okuyup geçiyorum.

ama izlemekten alınan hazzı alıyor muyum, duygulanmam gereken yerde duygulanıyor muyum, alt metinleri anlıyor muyum, görsel şölene erişiyor muyum? hayır. dolayısı ile benim bu yaptığım da saçma.

ama senin yaptığın saçmalık benimkinden daha büyük saçmalık gibi geldi. kitaplara daha fazla kültürel anlam yüklediğimiz için olabilir.
0
elorelia
(15.10.24)
@thracia
<"Mevzu"nun ne olduğunu değil, nasıl olduğunu anlatır.>
evet zetnikov da ana temayı öğrenip geçmek istiyor
1984; tek parti rejimi, eziyet, zoraki köle
Cesur yeni dünya; gönüllü köle... vs
0
lambırcek
(15.10.24)
(6)

altın yatırımı için hangisini tercih ediyorsunuz?

estranged
bankadan vadeli/vadesiz altın hesabı mı?fiziksel altın mı?altın fonları mı?altın sertifikası mı?
bankadan vadeli/vadesiz altın hesabı mı?
fiziksel altın mı?
altın fonları mı?
altın sertifikası mı?
0
estranged
(13.10.24)
Fiziksel
0
muhayyer divan
(13.10.24)
Fiziksel>altın fon>altins>banka
0
tahirkemalbozoglu
(13.10.24)
Fiziki > S1 > fon

son günlerde İar platform'a da yükseliyorum ama daha emin olamadım.
0
Mirket
(13.10.24)
Bazen sertifikanın fiyatı piyasanın altına düşüyor, o sırada rastlarsam sertifika alıyorum. Onun dışında sırf acil durum önlemi olarak tuttuğum az bir fiziki altınım var ama onları birikim amaçlı tutmadığım için sayılmaz sanırım.

Fiziki altın yerine sertifika tercih etmemin en büyük nedeni pazar alışverişi sevmemem. Ben öyle fiyat tarayayım, şuraya buraya sorayım işlerine giremiyorum. Bozdurması falan da bir dert. Bir de esnaf tarafından kazıklanmaya çok müsait bir yapıdayım üzerinize afiyet. O yüzden sertifika.
0
akhenaten
(13.10.24)
Altın yatırımı yapmanın mantığı olmasa da fiziki.
0
deer hunter
(14.10.24)
Fiziki ya da banka
0
yuvarlanantencereninkapagi
(14.10.24)
(17)

Hiç arkadaşımin olmamasi

tahirkemalbozoglu
Hiç mi hiç yok. Kalmadı yani. Bana kadar bile yok. Arkadaştan kastım iş arkadaşı vs değil. Oturup iki kadeh içecek dertleşecek, gülüp eğlenecek kimse kalmadı maalesef. Hal böyle olunca da tercih edilmemiş bir yalnızlık yaşıyorum. Telefon döngüm annem babam abimdi. Annem ölünce o da bitti. Yani bilmi
Hiç mi hiç yok. Kalmadı yani. Bana kadar bile yok. Arkadaştan kastım iş arkadaşı vs değil. Oturup iki kadeh içecek dertleşecek, gülüp eğlenecek kimse kalmadı maalesef. Hal böyle olunca da tercih edilmemiş bir yalnızlık yaşıyorum. Telefon döngüm annem babam abimdi. Annem ölünce o da bitti. Yani bilmiyorum çok sorun etmiyorum fakat insan iki kelam edip üzüntüsünü de sevincini de paylaşacak bir arkadaş arıyor. Kız arkadaş vs değil burada bahsettiğim. Biraz yaş alınca da maalesef bu konuya dair bir gayret de gelmiyor içimden. Öyle işte. Siz de durumlar nasıl?
0
tahirkemalbozoglu
(13.10.24)
Bir tane çok yakın arkadaşım var hatta artık kardeş olarak görüyoruz birbirimizi. Bir de çok yakın olmadığım ama ne zaman başım sıkışsa ya da başları sıkışsa birbirimize koşacağımız arkadaşlarım var bir kaç tane. Yani çok görüşme imkanımız olamıyor ama birbirimizi her gördüğümüzde sıkı sıkı sarılıyoruz bu arkadaşlarımla.
0
rock n roll
(13.10.24)
arkadaslik emek ister. arkadas olmak, yillar boyu bunu sürdürmek uzun iliskiden daha zordur.

caba göstereceksin, emek harcayacaksin. gecen sene dogum günüme cagiracak insan yoktu bu sene cok kalabalik olur diye insan elemek zorunda kaliyorum. önce sev, sonra sevilmeyi bekle.

icimden o gelmiyor, bu gelmiyor dersen yalniz yalniz oturursun evde.
0
robert bosch
(13.10.24)
Benim nasibime ikili iletişimde kazıklanmak veya yalnızlaşmak olduğu için seni çok iyi anlıyorum. Duygusal ilişkilerde de sosyal ilişkilerde de maalesef yüzüm gülmedi, "çok kötüyüm gelsene" diyebileceğim kimse yok, varama kocası ve kocasının anasıyla, onlar yoksa kendi babası abisi ve anasıyla uğraşıyor, illa ki kimse bana kalmıyor yani.

Arkadaşım olmadığı için telefon bağımlısıyım.
0
muhayyer divan
(13.10.24)
Kan ihtiyacı oldu, telefonumu elime alıp arayacak bir kişi bulamadım yahu.
0
🌸tahirkemalbozoglu
(13.10.24)
Üzüldüm, ama arkadaşlık da her şey gibi çaba ve emek istiyor. Acaba arkadaşlarınıza yeteri kadar değer ve emek vermemiş olabilir misiniz?

Bendeki durum da tam tersi. Sıcakkanlı ve samimi biri olduğum için çok çabuk arkadaş edinebiliyorum. Bazen bu durumdan rahatsız bile oluyorum.
0
Amaranta ursula
(13.10.24)
Kan ihtiyacı gibi durumlarda buraya ya da ekşiye yazsan inan yakın çevrenden daha çok insan bulursun. Gönüllü ol bir kuruluşta. Yabancı dil öğren ya da yabancı dilin varsa Türkçe öğret yabancılara ücretsiz.

Ben çok yakın arkadaşımla sokakta tanıştım. Kaybolmuştu. Ben de kaybolmuştum, öyle sohbet ettik, arkadaş olduk.
0
Kahvedesu
(13.10.24)
rb +1
introvertlik kolaya kaçmak gibi. emek vereceksin. doğum günü partime 50’den fazla kişi gelecek.
0
gabe h coud
(13.10.24)
yas ve sehir nedir hocam. bu konuda sikinti ceken varsa detay yazsin belki bi gorusme, bulusma ayarlanir.
0
dokunmakalbime
(14.10.24)
2 tane yakın arkadaşım var. kardeşten öteler. biri uzak bir şehirde, diğerinin 2 çocuğu var ne ara çıkıp 2 kadeh atalım. herkes hayat derdinde kaldık yapayalnız.
0
mikahakkinen
(14.10.24)
Kardes ben arkadaslardan kurtulmaya calisiyorum sen arkadas ariyorsun

Bugune kadar arkadastan bir fayda gormedim bir sikinti olursa yapay zekayla konusuyorum cok guzel cevaplar veriyor valla inanilmaz seyler ogrendim

Arkadaslar kari kiz, din, siyaset futbol ve arabalardan konusuyorlar tamamen bos muhabbetler ve ben sevmiyorum sahsen. Bana bir kelime ogretecek insanlar lazim o da piyasada yok.

Arkadas ariyorsan bag kurmayacaksin
Sohbetini yaptin diyelim bitti herkes evine gider obur turlu insanda beklenti vs olusuyor sonra darbeyi indiriyorlar uzuluyorsun

Yerinde olsam insanlarla mesafeli takilirim oyle cokta samimi olmam

Raki iceceksen ofiste bir kisiyi kafalarsin bongin dersin cok guzel mekan var gidelim gider icersin bitti hayat hikayeni paylasmaya gerek yok

Sahsen ben insanlara karsi guvenimi kaybettim bu zamana kadar 20 25 yillik arkadaslarim olmustu suan hic biri yok mesela.

Neden cunku zaman grcince herkes degismek zorunda

Adamla can cigersin binkiz bulur evlenir yada sehir disina tasinir yalan olur bidaha gorusemezsiniz o can ciger isi yalan olur

Neyse daha kafa utulemeyeyim sen arkadas isini bos ver kendin sadece guzel vakit gecirmeye calis. Arkadas cok gerekli bisey degil sikintin varsa yapay zekayla konus basarilar
0
Zetnikov
(14.10.24)
@zetnikov teşekkür ederim :)
0
🌸tahirkemalbozoglu
(14.10.24)
çalışıyorsanız mecbur bu saatten sonra iş arkadaşı olacak. normalde iş arkadaşıyla yakın arkadaşlığı tasvip etmiyorum ama çıkar çatışması olmayanlarla bu yapılabilir. akşam birkaç saat görüşerek yakın arkadaş edinemezsiniz. gündüz görüştüklerinizi yakına çevireceksiniz mecbur. onda da mutlaka sizi kıskanacak biri olmamalı. benim tavsiyem budur.

eskiden olsa iş arkadaşından arkadaş mı olur derdim ama arşiv boşsa ve yatırım yapacak kadar da yenisi için vakit yoksa mecbur terfi olacak :)
0
enteg
(14.10.24)
0.

senede bir kaç kere konuştuğum insanlar var. onlar arıyor zaten genellikle. ben bundan şikayetçi değilim ama. sordun diye söyledim.

gerçekten de hayatımızda insan olmak zorunda değil. toplumun doğal ve olması gerek olarak nitelediği şeylerin aslında bize zarar verdiğini gördüğümüz bir dönemdeyiz.

kime ne anlatacaksın?
komşumun yeğenine dedim ki "taşınıcam söyleme kimseye".
bana bahçeden bağırıyor "eşya mı topluyorsun?"

bak sinirlendim :D
bir daha görmeyeceğim biri, iki dakikada bana zarar veriyor ve benim hatam.

o emeği kendine verince hayatın güzelleşiyor. o vakitlerde inan evde bile spor yapsan, ne bileyim kollarına kas yapsan vs çıkarsın istersen bu durumdan.

dünyanın sonundayız. kimsenin kimseye hayrı yok.
0
janderzel zartanyan
(14.10.24)
arkadaşlık emek ister+1 benim kimseyle görüşmediğim dönemler de oldu her gün sokakta birileriyle olduğum da. bu uzaklaşma zamanlarında çok bireyselleşmemek ve samimi olduğun insanlarla iletişimi komple koparmamak gerçekten çok önemli. arada mutlaka mesajla bile olsa yoklanmalı hal hatır sorulmalı, arayı geri dönülemeyecek kadar soğutmamalıyız. 29 yaşındayım ve yeni edindiğim arkadaşlarım da var çok eski can dostum diyebileceğim insanlar da. şu sıralar yepyeni bir arkadaş grubum var mesela kalabalıkça görüşüyoruz ve bu insanlar görüşmek için karşılıklı çaba göstermese hemen dağılırız bence (herkes 30+, farklı farklı iş güç var, kimisi evli falan). o yüzden umudunu kaybetme ve çabalamaya başla :)
0
theseachange
(14.10.24)
ortak ilgi alanlarına sahip en fazla 10 arkadaşım var.çok sıkı fıkı görüşmesek de ayda 2-3 defa bir şekilde buluşuyoruz.
nerede yaşadığını yazmamışsın ama istanbul ise instagramda günübirlik turlara katılabilirsin.
sevdiğin şeylere göre online ya da fiziki bir kursa katılabilirsin.mesela ben mezarlık seviyorum , mezartaşı okuma gurubuna katıldım benim gibi mezarlık seven başka insanlarla da tanıştım.şimdi 2 tatlı yeni arkadaşım oldu.ortak zevkimiz var , arada buluşuyoruz.
0
devilone
(14.10.24)
aga sen geçen gün "soframa yabancı adam oturttular bana çok ayıp ettiler" diyen eleman değil misin? sen arkadaşın olsun istemiyorsun ki?

edit: iş arkadaşı istemiyorum demişsin tekrar okudum. ama okuldan olmaz işten olmaz, bu yaşta parkta salıncakta sallanırken arkadaş edinemezsin ki. işte de olsa insanları tanımaya çalış. belki tam kafa dengi birilerine denk gelirsin alakasız departmanda.
0
titanyum22
(14.10.24)
İyi arkadaş da aşk gibi hocam, arayarak bulamazsın.
Çok fazla arkadaşa gerek yok zaten hocam, 1-2 yeterli bence. Diyebilirsin ki o da yok, tamam haklısın, ama olabilir yani, çok kasma kendini.
Periyodik olarak soosyal medydamdan, telefon rehberimden insan siliyorum.
Arkadaş dediğin genelde geçmişten gelir.
Yani iş hayatındaın edinilen arkadaş illa olur tabi de zayıf ihtimal yani.
He ben abim dediğim, nikah şahidi yaptığım adamı iş hayatımdan buldum o ayrı:)
0
kumandanim
(14.10.24)
(3)

Müzikte transpoze ve bir nota aslında bir nota değil midir?

sukut
Kendi çapında transpoze meselesine ilgi duymuş biri olarak merak ettiğim şey şu. Bir nota aslında o nota değil midir? Yani bizim do dediğimiz nota aslında do değildir ve onu do kabul ederek diğer notaları mı sıralamaktayız? Ama bir de nota frekansları diye bir şey var. O zaman her notanın bir frekan
Kendi çapında transpoze meselesine ilgi duymuş biri olarak merak ettiğim şey şu. Bir nota aslında o nota değil midir? Yani bizim do dediğimiz nota aslında do değildir ve onu do kabul ederek diğer notaları mı sıralamaktayız? Ama bir de nota frekansları diye bir şey var. O zaman her notanın bir frekansı var, o zaman her notanın kendine has bir özelliği var demek midir bu? Yani do'yu transpoze edip si yaptığımda bu bir varsayım mıdır, artık do dediğim sesi si kabul ediyorum demek midir, yoksa o yaptığım si mucizevi şekilde do'ya mı dönüşmektedir? Çok teknik olmayan, işin teorik kısmında kafamda ampul yakacak bir açıklmaya ihtiyacım var.
0
sukut
(13.10.24)
Sesler var. Frekanslar hertzler var. Biz bu frekansları Hertz cinsinden yayıldığı zaman ses olarak algılıyoruz.

Eskiden ses deyip geçerdik, sonra onlara isimler verildi, çünkü enstrümanlar icat edildi, kim hangi sesi nereye basarak veya nasıl üfleyerek çıkarıyorsa onu bir diğer kişiye söyleyebilmek için seslere isimler vermek durumunda kaldılar. Aynı şey, sesleri kağıt üstünde ifade edebilmek için de geliştirildi, nota yazısı yani.

Transpozisyon denen şey de insan ses sınırlarının çeşitliliği sebebiyle ortaya çıktı, iletişime bu ses farklarını da eklemek icap etti. Fa kararlı şarkıyı "Do'dan" çaldırma ihtiyacı doğdu. Yani seslere isim verme ihtiyacı burada da baş göstermiş oldu.

Sonra nota yazısı icat edildi işte. Ancak teknolojik ilerlemeler olduktan sonra seslerin titreşimleri ölçülebildi ve "evrensel"(?) bir isimlendirmeye gidildi.

Ama bu da, nota yazısındaki ANAHTAR kavramına bağlı. Bir şekil belirliyorsun, o şekle bir ses ismi veriyorsun, onu portenin hangi çizgisinden başlatırsan o çizgiye yazılan nota o anahtarın adını alıyor. Transpozisyon bu şekilde uygulanıyor, Batı Müziğinde. Türk Müziğinde tamamen matematik yapıyoruz, kolay tarafından almaktan da geri durmuyoruz yoksa sürekli hesaplayarak müzik yapılmaz.

Do'yu si'ye göçürdüğünde (batı müziğindeki ifadesiyle transpoze ettiğinde) bu bir varsayımdır evet, ama zaten her şey bir varsayım. 440 Hertzle titreşen sese La ismini veren kişi de o sese Re ismini veren kişi de doğru söylüyor, aslında seslerin isimleri yok, biz ayırt ediyoruz ve birbirimize ifade etmek için isimlendiriyoruz.
0
muhayyer divan
(13.10.24)
Her notanın frekansı belli örneğin 440 hertz'e la'dan başka bir şey diyemeyiz.
Yani saniyede 440 defa titreyen her şey spesifik oktavdaki la sesini verir gitar teli de olur, ağaç dalı da olur.

Do'yu mi'ye çektiğimizde artık do mi olmuş olmuyor mi de do olmuş olmuyor.

Do tonundaki şarkıyı mi'den çalmış oluyoruz.

Scale'leri bir ana lokasyon (ton) ve gidilmesi muhtemel yollar (aralıklar) olarak bakarsak daha basit anlayabiliriz mevzuyu. Çizgi ile çizebileceğimiz yollar ve duraklar belli (basit seviyede düşünecek olursak) fakat bu yola nereden çıkacağımız değişebiliyor.

12 tane yarım aralık var oktavda ve oktavlar birbirlerini tekrar ediyor (batı müziğinden bahsediyorum)

bir ezgi çalarken aslında notaları değil o aralıkları çalıyoruz yani

i.imgur.com

Do Mi Sol Si dediğimizde Do (kök varsayacağımız yer) ve kökün büyük üçlüsü 4 yarım ses yukarısına gidiyoruz Mi'den Sol'e de 3 yarım ses yukarı çıkuyoruz ya da Do'nun beşlisi Do'dan yedi yarım ses yukarıya gitmiş olduk.

Fa La Do Mi dediğimizde yukarıdaki yazdığımız aralıklarla aynı yalnızca kök varsaydığımız yeri çıkış noktamızı Fa'ya taşıdık transpoze ettik yarım sesler ile saydığımız aralıklar birebir aynı.

Notaların ismi bütün frekans bandında sabit vaziyette ama biz ezgileri aralıkları sabit kalma kaydıyla tüm notalarda çalabiliyoruz.

Notaları 8 oktav yazın yukarıya doğru bir kağıda, çaldığımız akor ve ezgileri de şeffaf asetat kağıdına yazın ve aşağıdan yukarıya doğru kaydırın transpoze/modulasyon bu. Aralıklar aynı nota isimleri değişti.
0
hedep
(13.10.24)
Ben sizin kafanızı kurcalayan şeyi biraz sezdim sanırım.

Bir şarkı var, do ile başlıyor diyelim. O şarkıyı "do" "si" olacak sekilde transpose ettiğinizde sizin kafada "bir nota kalinlasti, demek ki bütün notalar 1 nota kalinlasti; yani şarkıda ne kadar "re" varsa "do" oldu "la"lar "sol" oldu vs

"Ee madem böyle o halde her nota bir diğeri olarak kabul edilip adlandirilabilir" şeklinde bir mantık diziminiz var.

Ama olay bu şekilde değil.

Do'dan do'ya (do re mi fa sol la si do) evet ama tane nota var ama aslında 12 ses var.

Bizim müzikte alfabe olarak kullandığımız "notalar" aslinda do major gamı (ya da la minor gami) içinde bulunan "secilmis sesler".

Yukarıda bahsettigim Do'dan do'ya 12 ses olayı; Daha kolay anlamak için, piyanoda Do'dan do'ya giderken aslında aralarda siyah tuşlar da var. Siyah tuşlar da dahil olmak üzere, bu 12 ses arasındaki her sese "yarım ses" deniyor. 2 yarım sese de (Do'dan re'ye geçerken arada 1 siyah tus var, yani 1 tam ses) "tam ses" deniyor.

Si ile do arasında yarım ses, ama do ile re arasında tam ses var. Yani siz şarkıyı "do " dan "si"ye kalinlastirinca aslında şarkıyı "1 nota" kalinlastirmiyorsunuz "yarım ses" kalinlastiriyorsunuz. Yani şarkıdaki "si" "do" oluyor ama "la" "sol" olmuyor, "la bemol" oluyor.

Sorunuzun cevabı olarak da do dünyanın her yerinde do'dur. Tuner, mutlak kulak insanlar bunu hemen tespit ederler zaten. O ses hep kafalarının içindedir.

Peki niye si ile do arasında yarım ses, la ile sol arasında tam ses var derseniz; aralık bilgisi ve gamlari arastirmanizi öneririm.
0
makbur
(13.10.24)
(17)

Kafayı meşgul etmelik Türk dizisi önerisi

moonie
Ben işlerimi hallederken arkada akarak zihnimi oyalayacak, öylesine Türk dizileri arıyorum. Senaryonun son derece derin, oyunculukların harika olmasına gerek yok ama yaz dizileri de önerilmesin. Kriterlerim, 10-15 yıldan eski olmaması. Bir de Kurtlar Vadisi gibi mafyatik ve Suskunlar gibi dram dolu
Ben işlerimi hallederken arkada akarak zihnimi oyalayacak, öylesine Türk dizileri arıyorum.

Senaryonun son derece derin, oyunculukların harika olmasına gerek yok ama yaz dizileri de önerilmesin.

Kriterlerim, 10-15 yıldan eski olmaması. Bir de Kurtlar Vadisi gibi mafyatik ve Suskunlar gibi dram dolu olmasın.

- Şu ana kadar izlediklerim:

İstanbullu Gelin
Kadın
Aşkı Memnu
Merhamet
Adını Feriha Koydum
Aldatmak
Kızılcık Şerbeti (eski sezonlar)
Kızım
Melekler Korusun
Doktorlar
Kanıt
Mezarlık
Şahsiyet
Beni Böyle Sev
Elveda Rumeli
Pera Palas'ta Gece Yarısı
Bir İstanbul Masalı
Çalıkuşu
Gönülçelen
Umutsuz Ev Kadınları
Yasak Elma
Mahkum

- İzlediğim ama pişman olduğum (çok dram annecim):

Anne
Yaprak Dökümü
Öyle Bir Geçer Zaman Ki
Suskunlar
0
moonie
(13.10.24)
(bkz: Ezel)
0
zaman ilac degil insanlar unutkan
(13.10.24)
İşler güçler bu ara yeni videolarını youtube yüklüyorlar
0
respect
(13.10.24)
Gibi?
0
kisa
(13.10.24)
fi çi pi
0
ala09
(13.10.24)
Ufak Tefek Cinayetler + 1
Aramizda Kalsin
Guzel Gunler
Azcik dramli ama; Kirmizi Oda
0
mor oje
(13.10.24)
Ezel de hem dram hem mafyatik sayılmaz mı sevgili @zaman ilac degil insanlar unutkan? :)

Kırmızı Oda dışındakileri izlemiştim, yazmayı unutmuşum çok dizi olunca. Aramızda Kalsın'a tekrar başlayayım. :) @mor oje
0
🌸moonie
(13.10.24)
Radyo tiyatrosu tavsiye ediyorum.
0
muhayyer divan
(13.10.24)
Yalan Dunya peki? :)
0
mor oje
(13.10.24)
Beş kardeş ten ötesi yalan
0
deer hunter
(13.10.24)
leyla ile mecnun
0
kesmekes laleler
(13.10.24)
Poyraz Karayel
Hatırla Sevgili
Kardeş Payı
0
dediysem dedim
(13.10.24)
ben bir tur bizimkiler bitirdim baya nostali oldu hemde dinlenilecek kıvamda
0
eja
(13.10.24)
Kesinlikle kısmetse olur izlemelisin iki sezon çok güzel kafa dağıtıyor.

Karakterler çok iyi işlenmiş yarı gerçek yarı sahte oyunculuklar mükemmel.
0
Hallegadola
(13.10.24)
hayat şarkısı
0
elorelia
(14.10.24)
aramizda kalsin
0
bay b
(14.10.24)
Leyla ile Mecnun, Kardeş payı
0
aslagülümseyenbirkediyegüvenme
(17.10.24)
Bir İstanbul masalı
0
Amaranta ursula
(17.10.24)
(3)

Stevia kullanan var mı?

dejame
Arada yaptığım içeceklere, yoğurtlu yulaflı karışımlara koymak istiyorum. Migros’ta satılıyor. Alsam mı? Tadı nasıl, kullanışlı olur mu?
Arada yaptığım içeceklere, yoğurtlu yulaflı karışımlara koymak istiyorum. Migros’ta satılıyor. Alsam mı? Tadı nasıl, kullanışlı olur mu?
0
dejame
(13.10.24)
Ben kullanıyorum hiç farklı gelmiyor bana normal şeker gibi ama amacın kaloriden kaçmaksa "Zero" olanından al üstünde yazar, diğerleri kalori içeriyor çünkü.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(13.10.24)
İshal yaptığını duymuştum, kullanmak istiyorum ama çok çekiniyorum bu yüzden.
0
muhayyer divan
(13.10.24)
Kullandim mide bagirsak sorunu yapmisti zamanla

Splenda kullaniyorum sikinti yasamadim hic

Ayrica stevia pahaliydi sanki
0
Zetnikov
(14.10.24)
(11)

Hükümete kızmamaya başladım

ananiyimioguz
Yani neden kızıyoruz ki? Onların kendi başlarına bir şeyleri düşündüğünü, planladığını, kurguladığını falan düşünürseniz, evet odağınız onlar olabilir ama bu adamlar bakkal bile yönetemeyecek adamlar. Birileri tarafından getirildiler, birileri tarafından yönlendiriliyorlar.En son baktım mesela günde
Yani neden kızıyoruz ki? Onların kendi başlarına bir şeyleri düşündüğünü, planladığını, kurguladığını falan düşünürseniz, evet odağınız onlar olabilir ama bu adamlar bakkal bile yönetemeyecek adamlar. Birileri tarafından getirildiler, birileri tarafından yönlendiriliyorlar.

En son baktım mesela gündeme, anayasayı değiştireceklermiş. Tam sövecektim dedim ki zaten plan bu değil miydi. Atatürk'ün engellediği gidişatı tekrar yaratmak. Sanki başkası gelse, ona yaptıramayacaklar mı? Türkiye için çizilmiş bir yol var, buna kim engel olabilir mevcut düzende?

Zaten yıllardır baş kaldıranlar öldürüldü, ordu zayıflatıldı, adalet kalmadı, eğitim bitirildi, demagojik yapı değiştirildi araplar ülkeye getirildi, cumhurbaşkanına tüm yetkiler verildi... Bu adamlar bunları tek başlarına düşünüp de sistematik bir şekilde bu kadar "kötülük" yapamazlar. Yakında anayasa da değişir, şeriat da gelir, suriyeliler parti de kurar, kürtler özerk olur.....

Halka da kızamıyorum cahildi cahil gidiyorlar, hak ediyorlar.

O yüzden kızamıyorum artık bir şeylere, ne yapmak lazım onu da bilmiyorum kaderimize boyun eğeceğiz herhalde?
0
ananiyimioguz
(13.10.24)
Halka bal gibi kızılır çünkü onlarınki cehalet değil kötülük. Cahil halk seviyesini geçeli 9 sene falan oldu. Bu millet şark kafalı, kendinden olmayanın yok olmasını isteyen, küçük hesaplar peşinde koşan, çıkarcı ve ahlaki değerleri olmayan bir halk.
Bu halkın seçtiği bir hükmet de bundan daha fazlası olamaz.
0
Bruce
(13.10.24)
Hâlâ halktan ne kadar korkulduğunun farkında değilsin demek ki. Korku dağları bekler demişler, halbuki cesaret korkmamak demek değildir, korkuyu yenmek ve gerekeni yapmak demektir.

Bu ülkeyi ve bu halkı da o cesarete sahip insanlar korudular zaten. Korkularına sarılanlar değil.

Ayrıca hükümete kızamamak hükümeti haklı veya doğru kılmıyor hatırlatırım. Doğru nerede, kim haklı, olması gerekenle olan arasındaki mesafe ne... Bunları görmezden mi geliyorsun? Herkes gibi?? Kızamamak aslında sürüye uymaktan kaynaklanıyor bence.

Ucunda ölüm mü var, evet ölüm var. Şu veya bu şekilde ölüm var evet. Ama İsviçre şartlarında yaşasak da ölüm var ki. Her türlü ölmeyecek miydik en son, hayata ne zaman kazık çaktık?

Nesilleriniz yoksa evet kimseyi ciddiye almazsınız rahatlıkla bana ne dersiniz, benden sonrası tufan dersiniz. Nesilleri olanlar ne yapacak? Çok severim çok güvenirim dediğiniz arkadaşlarınızın ortaklarınızın nesilleri ne yapacak? Demek sevmiyormuşsunuz. Hangisi??

Bi tutarlı olmakta fayda var. Artık hükümete kızamıyorum demek omurgamı kaybettim demektir. Bunu ilan etmek de hiç iyi bir şey değil bana göre.
0
muhayyer divan
(13.10.24)
Ben bu "üst akıl", "CIA planları", "Büyük Ortadğu Projesi" teorilerini çok gerçekçi bulamıyorum. Bunun da bir iki nedeni var.

Birincisi bunlar çok büyük ölçekli planlar; Amerika da dahil olmak üzere dünyadaki herhangi bir ülkenin kendi iç işleri için bile bu kadar büyük planları bu kadar uzun süre yönlendirebilecek kabiliyeti yok. Sebebi de basit; işin içinde bir sürü değişken var. Bu demek değil ki ülkelerin farklı ülkelerle ilgili beklentileri ya da planları olamaz, birbirlerini etkilemeye çalışmazlar vb. Bunu Türkiye de çevresindeki ülkelerle ilgili sürekli yapıyor zaten. Ancak bu normal "Kendi çıkarlarına göre uluslararası ilişkileri yöentmeye çalışma" sürecini bir çeşit mistik boyuta taşımak anlamsız. Zaten Amerika, Avrupa, Çin, Rusya, İsrail... Dünya'da büyük güç diye adlandıracağınız ülkelerin yaptıklarına bakınca da bunların öyle bir nevi kukla oynatıcı gibi diğer tüm ülkeleri parmağında oynatan büyük güçler olmadıklarını görebiliyorsunuz.

Diğeri de kendimizi fazla abartmamız. Türkiye bölge açısından önemli bir güç olabilir ancak bundan ibaret işte. Sanki bütün dünyanın 100 yıldır hiçbir işi yokmuş da sürekli Türkiye üzerine ince ince planlar yapılıyormuş anlatısı saçma.

Bunların sebebi ne, neden böyle oluyor vb. konusuna gelince de aslında şuna bakmak lazım; Dünya'da demokrasisi sorunsuz (Ya da en azından az sorunlu), "medeni" diyebileceğimiz, insan haklarını, ifade özgürlüğünü, hukukun üstünlüğü vb. konuları çözmüş kaç ülke var ki zaten? Yani bir "Norveç" olmak istisna ne yazık ki, başka bir kültür ve geçmişle yoğurulmuş bir insan kitlesi, onu da daim kılacak ekonomik bir düzen ve tabi ki bir miktar da bu kurumları kurarken ve sürdürürken büyük kırılmalar yaşanmaması konusunda şans gerektiriyor. Ama görece tersi; yani çeşitli şekillerde popülizmin kucağına düşüp belli bir lider ya da güç odağı etrafında şekillenen varyasyonları ise çok daha kolay.
0
salihdt
(13.10.24)
dun biri entry olarak yazmisti, 100 bin limitli kredi kartlarindan savunma sanayiinde kullanilmasi icin toplanacak paranin yuzde 20'sini dusmana harac olarak versek zaten bize saldirmazlar. oyle iste.
0
baldur2
(13.10.24)
e yani. akp bu durumun bir sebebi değil, sonucu. adamlara cumhuriyet verildi, gene gittiler kul olacak padişah buldular kendilerine. ama "cahil" söylemine katılmıyorum ben de. ortada örgütlü kötülük ve kullanışlı aptallar var.

bugün 120 yıl öncesinden anadolulu bir osmanlı vatandaşı çıkagelse, abdülhamite tapıldığını görse kıçıyla gülerdi.
0
titanyum22
(13.10.24)
@Mehmettheslim hatalısın. hukukta "kanunun ruhu" diye özetleyebileceğimiz bir mevzu var. muhtemelen hayatında bile duymadın. 4. madde, özü bakımından tamamen ilgili maddeleri korumaya yönelik bir tavır takınır ve bu tavır, maddenin kendisi için de ruhu bakımından geçerlidir.

ilk 3 madde sırasıyla; devletin şeklini, ikinci madde tanımını ve yönetsel bakımdan hangi temellere dayanacağını, üçüncü madde ise bayrağı, milli marşı, başkenti, dili ve bütünlüğü tanımlar.

dördüncü madde ise tam olarak şu şekilde;
madde 4 – anayasanın 1. maddesindeki devletin şeklinin cumhuriyet olduğu hakkındaki hüküm ile, 2. maddesindeki cumhuriyetin nitelikleri ve 3. maddesi hükümleri değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez.

sözün özü, kanun, anayasa, hukuk gibi kavramlar sadece ama sadece yazı ile, ne yazdığıyla sınırlı kalacak şekilde değerlendirilemez. "öz" ve "ruh" da hukuki bağlamda önemlidir.
0
thedepressed
(13.10.24)
@salihdt, Neden ütopik olsun, afganistan, suriye, venezuela yı falan görmüyor musunuz, şu anki haline durduk yere kendi kendine mi geldiler?

Ayrıca akp kurulduktan sonra paraları nereden buldu açıklar mısınız?

@Mehmettheslim, hocam hem milli egitimde hem askeriyede atatürkçü insan kalmadı ne alakası var şimdi darbe ile
0
🌸ananiyimioguz
(13.10.24)
Saydığınız ülkelerin tarihlerine baktınız mı mesela? Ya da en azından "Dış güçler olmasaydı Afganistan Ortadoğu'da adeta bir İsviçre, hadi en azından bir Romanya olurdu" diyebiliyor musunuz? Bazı kavramlar çok karışıyor bence; bu ülkelerin iç işlerine birileri karışmaya çalışmıştır, mesela Afganistan Rusya ile Amerika arasında kalmıştır, üstüne İran'ın da etkisine girmiştir ancak sanki bunlar Afganistan'a özgüymüş gibi davranmak ve bunları komplo teorisi boyutuna taşımak anlamsız. Ona bakacak olursak Rusya da Amerikan seçimlerini etkilemeye çalışıyor ya da Çin sürekli Amerika'da nüfuz arttırıyor; kim kuklacı, kim kukla?
İlkel kabilelerden beri topluluklar birbirleriyle bu tür etkileşimlere giriyor ve güçleri yettiğince bir şeyleri kendi çıkarlarına kullanmaya çalışıyorlar ancak kilit nokta "Güçleri yettiğince" işte ve güççleri de Türkiye gibi bir ülke için 100 yıllık planlar yapıp bunu işletecek boyutta değil, zira ülkelerin tamamı; Amerika da dahil sağa sola savruluyor zaten.

Ak Parti yurtdışındaki ülkelerce desteklendi ancak bunu da komplo teorisine bağlamanın anlamı yok. O dönemki siyasi iklimde mevcut aktörlerin hiçbir kredisi kalmamıştı, Ak Parti ılımlı bir muhafazakarlık çerçevesinde batıyla iyi ilişkiler ve stabilite vaadetti ve ülkeye de bu stabilite sayesinde, uluslararası para piyasasındaki dinamiklerin neticesinde parasal genişleme yaşanıyor olmasının da etkisiyle bol bol para geldi. Ancak o para iktidarda kim olursa olsun gelirdi zaten; zira genç nüfusu olan, işçilik ücreti düşük, ithal tüketime aç bir ülkeydik, AB için devasa bir pazardık mesela.

Hayır bir de failed state durumuna düşmüş; mesela iç savaşla uğraşan ya da kanlı bir devrim yaşamış ve şerri yönetime geçmiş, milyonlarca vatandaşı Avrupa kapılarına mülteci olarak dayanmış bir Türkiye tam olarak hangi şekilde kimin işine yarıyor ki sürekli dış güçlerin bunu istediğini varsayıyoruz?
0
salihdt
(13.10.24)
turkiye'de her ne kadar cok skandallar donse de bir devlet gelenegi vardir. hukumet sinirlari zorladi son 20 yilda ama bir seviyeyi asamaz. 2013 yilinda halk buranin oyle cetvelle siniri cizilen ulkeler gibi olmadigini gosterdi herkese.

yani biz oyle ya da boyle 1000 yildir bu cografyadayiz ve bu halkin bazi refleksleri var ki daha bence yarisina bile sahit olmadik uc bir durumda neler olabilecegine dair. suriye falan gibi ulkelerle karistirmamak lazim.
0
bohr atom modeli
(13.10.24)
ben dünyada da bir değişimin eşiğinde olduğumuza ikna oldum. Dünyadaki 100 küsur yıllık milli devletler de, demokrasi de son zamanlarını yaşıyor olabilir sanki. Ben bir noktada nüfus yapısından dolayı demokrasinin tartışmaya açılacağına emin gibiyim. (oylara katsayı falan getirilebilir, ki mantıklı da olur) Ayrıca 4-5 yılda bir seçilen insanların uzun vadeli plan yapacak güdüsü yok.

Mesela tarih derslerinde Kavimler Göçü diye okutulurdu, belki 100 yıl ileriden baksak bizim yaşadığımız yıllara da aynısı denecek. İçinde yaşarken bazı şeylere isim koyamıyoruz. Tabii dünya uzun soluklu bişey, mesela bu halihazırdaki devletler çökecek desek, bizim ömrümüze denk gelmeyebilir 70 yıl sonra da olabilir bu.

Halktaki refleks de gidişatta ses çıkarmayıp son anda ucundan kurtarmak gibi. Mesela bu göç meselesini halk başta (oylarla) çözmeyip en son patlarsa elimizde şiddet vakaları, tehcir vs. bulabiliriz. Bu kadar global bir dünyada bunu mantıklı gösterecek adamlarımız da yok. İçimize (atıyorum) 8 milyon insan alıp, son anda kovmak için bir hamle yapıp zararlı çıkıp, üstüne ambargo yediğimizle kalırız. Hani akıl nerede?
0
nhk ni youkosu
(13.10.24)
Makyavelli'nin çok güzel bir lafı vardır. "Eğer bir millet iktidarda bulunan kişilerin şerefsizliğini, alçaklığını, hırsızlığını, yalnızca kendi siyasi görüşünden olduğu için görmezden geliyorsa, o millet erdemini yitirmiştir. Erdemini yitiren millet bir gün vatanını yitirir."

Yapacak birşey yok bu millet kendi düştü.
0
komando kani var bende
(13.10.24)
(1)

Astrolojiyi öğrenmek?

bogurtlenliporsuk
Merhaba. Temelden astrolojiyi profesyonel derecede olmasa da harita yorumlayabilecek ve gezegen hareketlerini takip edebilecek kadar öğrenmeye niyetim var. bunun için önerebileceğiniz ücretsiz platform önerilerine açığım.ücretsiz platform yoksa dahi öğrenen varsa faydasını gördüğü site, platform vs.
Merhaba. Temelden astrolojiyi profesyonel derecede olmasa da harita yorumlayabilecek ve gezegen hareketlerini takip edebilecek kadar öğrenmeye niyetim var. bunun için önerebileceğiniz ücretsiz platform önerilerine açığım.

ücretsiz platform yoksa dahi öğrenen varsa faydasını gördüğü site, platform vs. önerilere de açığım.
0
bogurtlenliporsuk
(13.10.24)
Ücretsiz platform yok, sadece İnstagram'da ve YouTube'da bulunan ücretsiz bilgi paylaşımları var. Ben oralardan az şey öğrenmedim.

Kitap alıp okuyarak ve buraları takip ederek öğrenilebilir, fakat bir eğitim almaya niyet ediliyorsa mutlaka sağlam bir hoca tercih edilmeli ve hatta önce klasik ve modern astroloji alanlarında eğitim görülmeli. Ben salak gibi astropsikoloji alanında temel orta ve ileri seviye eğitimi aldım, 1 yıl sürdü ama anlayamadığım çok şey var. Psikolojiyi daha sonra katsaydım çok daha iyi olurmuş ama bunu bana kimse söylemedi.

Bu fayda görme olayı da çok değişken olabilir, astrolojiden ne elde etmek istediğine ve zihin işleyiş tarzlarının kimle uyumlu olduğuna bağlı olarak değişebilir. Yeni mezun olmuş veya birkaç senelik astrologlardan değil de mesela çok sağlam geçmişe ve işleyişe sahip internet sitesi olan astrologlardan faydalanmak daha doğru. Öner Döşer iyidir mesela, ya da Oğuzhan Ceyhan, ya da Hakan Kırkoğlu, ya da astrokora gibi siteler mesela.

Astrolojinin ne olduğunu ve ondan ne beklediğini iyi belirlemek lazım ki ona göre bir yol belirlenebilsin. Yoksa ciddi ciddi ortada kalır insan, bütün öğrendikleri çorba olur kalır.
0
muhayyer divan
(13.10.24)
(10)

Evlilik düşünülen uzun ilişkiden ayrılmak

yuvarlanantencereninkapagi
Bu sefer olacak galiba demiştim. Yaklaşık 9 aydır birlikte yaşıyorduk, 3.5 yıldır birlikteydik. Gelecegimiz olmadığını düşünüyormuş, öyle dedi. Herhangi bir kavga vs yaşanmadı. Yaklaşık 3 ay önce yine bir ayrılık mevzuu olmuştu, benim ısrarlarimla tekrar deneyelim demiştik. Olmadı. Benim de uzun sür
Bu sefer olacak galiba demiştim. Yaklaşık 9 aydır birlikte yaşıyorduk, 3.5 yıldır birlikteydik. Gelecegimiz olmadığını düşünüyormuş, öyle dedi. Herhangi bir kavga vs yaşanmadı. Yaklaşık 3 ay önce yine bir ayrılık mevzuu olmuştu, benim ısrarlarimla tekrar deneyelim demiştik. Olmadı. Benim de uzun süredir iyi olmadigim bir dönemdi, onun için de zor. Kendimi sucluyorum biraz acaba ben psikolojik olarak iyi olsaydım daha farklı olur muydu diye. Bir sevgilinin de iyi ve kötü zamanlarda yanımda olması gerekirdi, cabasiz bir kötülük hali değildi. Uzun süredir terapiye gidiyorum iyi olmaya çabalıyorum. Onun hayatının da çok yakında değişeceği bir dönem olacak, sanırım evlilik korkusu da oldu. Hiç bu konuları konuşmuyorduk bu arada. Muhteşem bir sevgili olduğu söylenemezdi, aşırı bireysel, her zaman bir planı vardı. Bunu asla kısıtlamıyordum hoşuma gidiyordu hatta. Arkadaşlarıyla yaptığı planlara çoğu zaman eşlik ediyordum fakat ben kendi arkadaşlarımla genelde yalnız bulusuyordum. Hatta arkadaşlarım yeni yeni söylüyorlar bizi sevmediğini düşünüyorduk diye. Bunları aslında ilişki içerisinde de yalnız olduğumu anlatmak için söyledim.

İki insanın birbirini sevmesinin ve anlasabilmesinin mucizevi bir şey olduğunu düşünüyorum, yaşadıklarım gördüklerim bana böyle düşündürdü. Bunu kaybetmek, denememek, çabalamamak aptallik, ben elimden geleni yaptim icim rahat. İyi bir sevgiliydim bence. günümüzde bulunamayacak kadar dürüst, guvenilir, sadik, sevgi dolu. Sadece kendim kötüydüm dünyayla baş edemiyorum. Onun daha yaşayacak şeyleri varmış diye düşünüyorum. İyi olmaya çalışıyorum daha iyi de olacağım. Taşınma işleriyle uğraşıyorum şimdilik. Bu sureci kolay atlatmak için tavsiyelerine açığım.
0
yuvarlanantencereninkapagi
(13.10.24)
Uyum, sevgiden daha önemli olabiliyor.
Senin de söyledigin gibi sevgi tek basina yeterli degil. Daha gec bitip zaman kaybi olacagina simdi bitmis bosver.
Kirik kalbin zamanla iyileşecek ve hayatini toparladiginda cok daha sevdigin ve sevilecegin, uyum icinde oldugunuz bir iliskide olacaksin.

Onsuz hayatina adapte olmaya calis bir an önce. Onsuz rutinler, aktiviteler olustur.
0
robert bosch
(13.10.24)
benim de evliliğe doğru giden şimdiye kadarki en ciddi ilişkim yaklaşık 3 ay önce bitti. Benim isteğim ve zorlamam ile götüremedik sonunda ayrılmak isteyen taraf ben oldum. Ben de dönüp baktığımda ilişkiyi kurtarmak için elimden geleni yaptım diyorum hiçbir pişmanlığım yok. 3 ay oldu unuttum mu ayrılmadan önce de bana dünyada cenneti mi yaşattı hayır.
Zamanla geçecek biliyorum. Ve ona karşı kin bile hissetmek istemiyorum.
Sadece daha ağır dertlerim olmasın yeter elbette geçecek. Zaman her şeyin ilacı.
0
kestane gürgen palamut
(13.10.24)
sizinki kadar uzun süreli olmasa da benzer şeyi bende yaşadım ve unutmaya çalışıyorum. bu süreçte yaptıklarımın başında gelen önce acıyı derin yaşamak oldu. çünkü duyguların içinden geçmezsek tam anlamıyla dışına çıkamayız. öncelikle varsa sosyal medyadan takip ya da stalku bırakın, acıyı yaşadıktan sonra. unutmak istediğiniz ya da kendinizi iyileştirmek istediğiniz o evreye geldiğinizde yani . canınız twitterda hangi tweeti attığına, instada hangi storyi paylaştığına bakmak mı istiyor? yapmayın, kendinize engel olmaya çalışın. eğer seviyorsanız kendinizi kitap okumaya ya da film izlemeye verebilirsiniz. aşk filminden ziyade komedi ya da sitcom, talkshow tarzı olabilir. öğrenmeyi seven biriyseniz kendiniz için sertifika programları alabilirsiniz. hedefiniz varsa mesela rusça öğrenmek gibi kendinizi bununla meşgul edebilirsiniz. hiçbir şey yapmadan oturmak emin olun kafanızda kurmanıza ve overthinkinglere yol açıp size zarar verecek. şunu da demeden geçemeyeceğim; sizin için yanlış insanmış ve şimdiden belli oldu. daha geç belli olması sizi daha çok üzebilirdi. sizi daha iyi biri hak ettiği için bazen bunlar yaşanıyor. kendiniz demişsiniz yukarıda dürüstüm diye. bırakın da sizin gibi dürüst bir insan bulsun sizi. hepimiz bu dünyaya bir kere geliyoruz ama o da üzülmek için değil. anı yaşamaya çalışın...

not: bende aynı acıdan muzdarip biri olarak başka önerilere de açığım. :)
0
bogurtlenliporsuk
(13.10.24)
Hafızayı tazelemek lazım. Birlikte yaptığınız 5 duyuya hitap eden her şeyi tekrar ama tek başına ve başka arkadaşlarla yapmayı kastediyorum. Birlikte sinemaya mı giderdiniz, tek başına aynı şeyleri yeniden yap, arkadaşınla yap, ama aynı şekilde aynı şeyleri yap. Birlikte oyun mu oynardınız, aynı şekilde tekrarla, ama yalnız olarak ve başkalarıyla beraber yap.

Geçmişini tazelemek bu. Hatıraları tazelemek. Geçmişi geçmişte bırakmayı ve "özel" şeyleri sıradanlaştırmayı kolaylaştırır. Aslında her şeyin senden çıktığını ve sonunda mutlaka sana döndüğünü görürsün, idrak edersin. Onun için kendi merkezine doğru mıknatıslanırsın zamanla, merkezini bulursun. Hatıraları tazelemekte ve kendin için yaşamakta fayda var.

O kişi ruhen doyumsuzmuş. Onu sen doyuramazdın. Belki de ayrılmak iyi olmuştur...
0
muhayyer divan
(13.10.24)
öncelikle geçmiş olsun ve kolay gelsin.

iki insanın birbirini sevmesinin ve anlaşabilmesinin mucizevi bir şey olduğunu ben de düşünüyorum.

ancak bazı insanlar bize süreli verilmiştir. ondan alabileceğin her şeyi (dersi) almış olmalısın ki, ilerle. dersler bitmiş.

hayat cidden sınavlar silsilesi. bir yerde rahat ettiğinde veya dersin sınavını veremediğinde o durum sona eriyor. ders bitmediyse ahmet gider mehmet gelir ama daha ağır şekilde gelir.
hayatta sadece senin var olduğunu ve diğerlerinin senin ilerlemen için sana sadece ayna ve destek olduğunu düşünmek belki iyi gelir.

"mümin müminin aynasıdır" burada mümini dini olarak alma. aydınlanmış kişi olarak bak. bu kişi bana neyimi yansıtıyor demek anadolu topraklarındaki kadim bilginin anahtarı.

"ben bunu neden yaşıyorum? öğrenmem gereken ne?"
0
janderzel zartanyan
(13.10.24)
instagramın varsa jillian turecki ilişkiler konusunda güzel samimi net tavsiyeler veriyor
www.instagram.com
0
grimavi
(13.10.24)
Hocam çok geçmiş olsun. Ben de iki insanın birbirini sevip anlaşabilmesinin mucizevi bir şey olduğunu düşünüyorum. Belki bu iki paragraftan böyle bir çıkarım yapmak yanlış ama karşı taraf pek de sevmemiş, rahatına geldiği için durmuş. İş ciddiye binmeye başlayınca da gitmiş.
Umarım tez zamanda atlatabilme gücü ve enerjisi bulabilirsiniz.
0
Amaranta ursula
(13.10.24)
Çok geçmiş olsun, bir şey söyleyeceğim.

Yazdıklarınızdan anladığım kadarıyla ilişkilere çok emek veren, uğraşan, bir şeyleri oldurmaya çalışan bir havanız var. Lafa "bu sefer olacak galiba" diye girip, konuyu ayrılıktan dönüş ve sonra kendinizde de problem aramaya bağlayıp en son iki insanın uyuşması mucize galiba diye bitirmenizden bunu anlıyorum.

Bu yaptığınız yanlış.

Yürümeyecek ilişki aslında her türlü alarm veriyor, hatta daha ilk haftalardan anlayabiliyor insan neyin ilerde ilişkiyi bitirecek bir soruna dönüşeceğini.

Bunun yerine olmuyorsa olmuyor diye henüz daha bağlanmadan, ilişkiyi büyütmeden yolunuza bakmanız lazım. Uğraşırsam olur gibi düşünceler gerçeği yansıtmıyor.

İlişkilerin yürüme mantığı çok basit, eğer karşınızdaki kişi sizi beğeniyorsa başkasını çok rahatsız edebilecek özellikleriniz dahi gözüne batmıyor. Bu kadar kafa yormanın lüzumu yok.
0
akhenaten
(13.10.24)
bence söylenmesi gereken her şeyi zaten kendin söylemişsin.

bazen bazı şeyler olmaz. sevmek, anlaşabilmek, her şeye rağmen uzun süre bir arada kalabilmek gerçekten kolay iş değil. takdir edersin ki illaki bir suçlu olmak zorunda da değil: insan beyni enteresan, bazen istediğin kadar sevsen de iyi anlaşsan da olmayabiliyor.

ilişkiyi kurtarma şansın yoksa soğuk su içip tamamen kendine odaklan. sen her ne idiysen, kim idiysen yine osun. kendine "sahip çık" bir nevi. söylemesi kolay tabii ama böyle durumlarda yapılabilecek daha iyi bir şey bence gerçekten yok. ne yapabilirsin ki? üzülmek, yıpranmak çok doğal. sürecin parçası. ama uzun vadede zarar verecek, takıntıya dönüşecek, hayatını yaşamanı engelleyecek şeylerden ne kadar uzak durabilirsen o kadar iyi.

acı çeken bir insana söyleyince çok sinir bozucu olabiliyor, bizzat tecrübe ettim, biliyorum... ama sen dünyanın en güzel elması olabilirsin, karşıdaki kişi "ulan ben elma sevmiyorum ki aq" diyorsa yapacak bir şey yok.
0
mark greg sputnik
(13.10.24)
Öncelikle kendini suçlamaktan vazgeç. Mental olarak zor bir dönemden geçiyormuşsun, ayrılık sebeplerinden biri buysa hiç evlenmemeniz isabet olmuş. Evliyken, gerçek anlamda sevgiliyken vs. biri senin iniş ve çıkışlarını kaldıramıyorsa orda bir sevgisizlik olduğunu düşünürüm ben. Birbirinize güvenip kötü günlerde sırtınını yaslayamayacaksan içinde bulunduğun ilişkinin hiçbir anlamı olmuyor. İyi gününde herkes yanında, karşındakini özel yapan dibi gördüğün anda da yanında olması. İç dinamiğinizi bilmemekle birlikte aşırı bireyselliğinin kalbini kırdığını düşündüm. Seni yeterince dinlemedi, anlatmana teşvik etmedi muhtemelen.
Benzer bir durumda ben de oldum, giden taraf olarak. Sevgisizlik olduğunu fark ettim geriye baktığımda. Ömür geçirme motivasyonunu bulamamış seninle, 9 ay sonunda bence. Şimdi seni mutlu ettiği güzel günler cebinde kalsın yoluna devam et. Yaşayacak başka şeyleri var diyorsun ya senin de var. Acını yaşa, yaşamamazlık yapma, patlamasın sonra kendini tutmaktan. İyi haber : geçiyor. Diğer iyi haber: insan yeniden seviyor.
Flörtlere başlama hemen, daha da yıpranırsın, çivi çiviyi sökmüyor :) bi kitap serisine, bir diziye vs. başla. Dünyanı başka bir gerçeklikle doldurmak insana iyi geliyor.
Geçmiş olsun ve kolay gelsin.
0
sırtçantalı
(13.10.24)
(22)

Her insan çocuk sahibi olmak ister mi sizce ?

pembediken
Geçen arkadaşım insanoğlu çocuk ister illaki kadın olsun erkek olsun demesi tuhaf geldi. Childfree (bilerek çocuk istemeyen) gruplarında biyolojik saat nedeniyle isteyeler olabiliyor. Biyolojik saat diye bir şey var mı? Bence çocuk istememek gayet normal peki siz ne düşünüyorsunuz?
Geçen arkadaşım insanoğlu çocuk ister illaki kadın olsun erkek olsun demesi tuhaf geldi. Childfree (bilerek çocuk istemeyen) gruplarında biyolojik saat nedeniyle isteyeler olabiliyor. Biyolojik saat diye bir şey var mı? Bence çocuk istememek gayet normal peki siz ne düşünüyorsunuz?
0
pembediken
(12.10.24)
Herkes ister diye bir şey yok, ben istemiyorum.

Benim 3 tane kedi çocuğum var <3
0
rock n roll
(12.10.24)
biyolojik saatler geçeli çok oldu hala istemiyoruz biz :)) herkes ister demek saçma bir genelleme olmuş.
0
soft
(12.10.24)
biyolojik saat diye bir sey yok bence. ebeveynlik bir sosyal inşa. cocuk sahibi olmamak bir eksiklik degil.
0
deckard
(12.10.24)
İstemek de istememek de aynı derecede normal, herkes istediği gibi yaşasın diye düşünüyorum
0
kullanicadi
(12.10.24)
istemiyorum. Önceden buna ilerde çok param olsun o zaman yaparım diye kılıf buluyordum sonra düşündüm ki bu bir bahane, ne kadar zengin olsam da konu para değil ben düz çocuk istemiyorum deyip kendimle yüzleştim.

Aile travmam çocukluk travmam yok, iyi bir çocukluk geçirdim, annem ve babamla aram iyi, istemiyorum işte :)
0
grimavi
(12.10.24)
Ben istemiyorum, ömrüm boyunca bir kez düşünmedim bile.
İte köpeğe çocuğum diyenlerde tedavi olmalı bu arada.
0
pavlis
(12.10.24)
Sağlık konusu hariç, özgür iradeleriyle çocuk sahibi olmayanların bir gün gelip bu duruma çoook pişman olacaklarını düşünüyorum.
0
Mirket
(12.10.24)
böyle bir yerinden argümanlar üretelenlere çok sinir oluyorum.

ben kesinlikle çocuk sahibi olmak istemeyen biriyim. bana da "çocuk sahibi olmak isteyenler" garip geliyor mesela.
0
sorularimicinfeykhesap
(12.10.24)
Parazitler cunku.
0
lapaz
(12.10.24)
%1 in isine gelecek hic bi seyi yapmam
0
lapaz
(12.10.24)
Fevkalade mantıklı argümanlarımla birlikte çocuk sahip olmayı hiç düşünmedim.

Potansiyel partner çocuk ister mi diye korkuyorum yaşlar da geçti gidiyor :D
0
hedep
(12.10.24)
Ben istemiyorum zira çocuk sevmiyorum, belki kendi çocuğumu severdim ama sevsem bile benden iyi bir baba olacağını hiç sanmıyorum o sorumluluk duygum hiç yok, yani annemin babamın bana yaptığını ben yapamazdım gibime geliyor, yani en fazla madem dünyaya getirdik ayıp olmasın diye babalık yapmaya çalışırdım ama çok da isteyerek yapmazdım üstünkörü yapardım, gerçi üstünkörü babalık yaparken belki hoşuma gider farklı bir macera olur iyi ki yapmışım lan seni deyip kendimle gurur bile duyardım ne bileyim bench press yaparken bazen spotter lazım oluyor orada kullanırdım, işlevsel olabilirdi, böyle düşününce mantıklı gibi geldi şimdi çocuk yapmak.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(12.10.24)
biyolojik saat dedikleri sey bir cesit dürtü. durtusel davranmak da iradesizliktir. bi sey hosuna gitmeyince siddete basvurmak gibi. cocuk istememek son derece bilincli bi hareket cunku toplumsal odevlerine ters

cocuk istemeyen insan olmamasi icin dunyada kimsenin kurtaj, dogum kontrol gibi seyler yapmamasi lazim simdi sen soyle cocuk istemeyen insan olabilir mi?
0
ala09
(13.10.24)
Ben istemiyorum, istemediğim için de evliliğe (sadakate, benimsenmeye, değer verilmeye, sevgiye, kendisi için sorumluluk almaya vs vs) layık görülmüyorum. Halbuki benden iyi bir anne olmaz ve annelik sadece kendi çocuğuna bakmak değildir, o çocuğun babasının çocuğunu büyütmektir de. Birileri saçmalamış.
0
muhayyer divan
(13.10.24)
Dikkatli bakan sorumluluk sahibi icin cocuk yapmak delilik asil. Insanlar hayatlarindan vazgecmek istemiyorlar. Bircok yönden haklilar da…

Ben istiyorum ve şartlar olusunca yapacagim. Ileride bayramlarda birlikte yemek yiyecegim torunlarimin ve cocuklarimin olmasi bana güzel geliyor.

Ama yalan yok, su an doktor cikip senin cocugun olamaz dese de karar verme kismi benim elimden alindigi icin de bir rahatlama gelir cünkü cok da büyük bir sorumluluk ve fedakarlık gerektiren bir olay.
0
robert bosch
(13.10.24)
icten ice ister bence.

@titanyum aga sen rahatsiz misin alakali alakasiz her duyuruda millete hakaretler yagdiriyorsun. git tedavi ol amk.
0
baldur2
(13.10.24)
Bunu bir nevi "siyah" - "beyaz" gibi düşünmek anlamsız. Yıllar önce "Herhalde bir gün evlenir sonra da çocuk sahibi olurum" diye düşündüğüm zamanlar oldu ancak sonrasında zaman geçtikçe baba olmak istemediğimi farkettim. Sanırım çocuk sahibi olmak istemeyen bir çok insanın yaşadığı süreç de buna yakındır zira çocuk sahibi olmak norm kabul edilen, toplumun içinde küçük yaşlardan itibaren de herkese "Bak sen de bir gün anne/baba olacaksın" şeklinde empoze edilen bir şey. Diğer yandan da tabi ki cinselliğin biyolojik gerekçesi üreme, eminim ondan kaynaklanan dürtüsel ve hormonal bir yatkınlık da vardır.

Ancak biz bunların tamamına "Anlıyorum ama istemiyorum" diyebildiğimiz ve sırf içgüdülerimizle hareket etmediğimiz için insanız biraz da.
0
salihdt
(13.10.24)
@titanyum22 un rahatlamaya ihtiyacı var, incel incel diye kafayı yiyeyecek.
0
nuisance2
(13.10.24)
yerli yabancı bir sürü insan var evli ama çocuk isteyen

arkadaşınız biraz saf galiba
0
duyurukullanıcısı
(13.10.24)
@mirket pişman olacaklar olabilir ama hepsinin olacağını sanmıyorum. @baldur bence bizim toplumumda çocuk yapmak insanın kendini ispatlamasi. "Bakın ben üretebiliyorum" gibi. Içten içe isteme sebebi belki.

Demek ki insanın bulunduğu ortamdaki insanlara göre değişiyor bu durum. Ben istemiyorum ama benim ortam full tersi düşünenler.
0
🌸pembediken
(13.10.24)
hayır.
0
janderzel zartanyan
(13.10.24)
Bu tür genellemeler doğru değil.
Doğurduktan sonra bile herkes aynı şekilde yaşamaz anneliğini etrafımız anne olduğuna pişman olan ama bunu söylemekten korkan insanlarla dolu maalesef.

Ben istemiyorum, sanırım hiç istemedim geleceğe dair düşüncelerde her zaman yalnızdım.
Çocuklardan hoşlanmamamdan bağımsız kendimde bu sorumluluğu alabilecek irade göremiyorum.
0
mutekebbir
(13.10.24)
(12)

Duyurudaki tek çocuklar, kardeşi olmayanlar

kullanicadi
Hayatınızda bi eksiklik hissediyor musunuz? Zaman zaman bu konuda anneme babama kızdığım bile oluyor, kardeşi olanlara çok imreniyorum.Sizin düşüncenizi merak ettim :/
Hayatınızda bi eksiklik hissediyor musunuz? Zaman zaman bu konuda anneme babama kızdığım bile oluyor, kardeşi olanlara çok imreniyorum.

Sizin düşüncenizi merak ettim :/
0
kullanicadi
(12.10.24)
Çocukken bir arkadaşım vardı tek çocuktu, kardeşi olanları deli gibi kıskanırdı ve kötü davranırdı. Birlikte büyüdük, bir gün "sen beni rüyanda görme" dedi, kesti iletişimi, hiçbir sorun yoktu.

Bir tek çocukla sevgili olmuştum, gayet memnundu hayatından, hiçbir problemi yoktu.

Bu hem insanın doğuştan gelen yapısına hem de ailenin yapısına göre değişiyor bence. Hatta içinde büyünen toplumun kültürüne göre değişiyor bile olabilir.

3 kardeşin en büyüğüyüm, kardeşsiz olsaydım çok daha sağlıklı bir insan olurdum diye düşünüyorum. Hayatıma bir artıları yok gibi geliyor.
0
muhayyer divan
(12.10.24)
Sadece sen ve kardeslerin kucukken iyi. Sonrasi hep aci tecrübe. Tek oldugun için sanslisin.
0
Yourcousinmarvinberry
(12.10.24)
Tek çocuk olmaktan memnunum, çocukken kardeşe özenirdim (ilkokulu bitirene kadar) büyüdükçe aramamaya başladım, okuldan çıkınca bazen annemin iş yerine giderdim, odadaki diğer kadınlar bana kardeş ister misin diye sorup bunun üzerine, yanına bir tane daha yapın, yalnız büyümesin diye annemi darlardı, bu manipülasyonları yemeyip iyi ki yapmamış canım annem :)

Tek çocuk olduğumu öğrenenler şaşırır, hiç öyle durmuyorsun şımarık değilsin derler, şöyle bir avantajı da var, tek başıma hiç sıkılmam, kendimi oyalayacayak bir şey bulurum, kendimi eylemeyi bilirim, bir şey yaparken yanıma illa insan aramam
0
grimavi
(12.10.24)
Eksiklik hissetmiyorum çünkü tersini bilmiyorum. Çocukken de hiç kardeş aramazdım. "Bir kardeşin olsun istemez misin ama?" diye üsteleyen münasebetsiz teyzelere de "Hayır istemem" derdim. Çok iyi geçinen kardeşlerin iletişimini/ilişkisini görünce hoşuma gidiyor ama kardeşim olsa nasıl olurdu diye hayal etmedim hiç. Bir de kardeşleriyle hiç anlaşamayan, görüşmeyen, kavgalı olanları görüyorum. Sizin eksikliğini hissettiğiniz ideal kardeşlik ilişkisi her zaman olmuyor.

Şu var, babamın daha ileri yaşlarında, kendine bakamaz duruma geldiğinde tüm sorumluluğun bana ait olması gözümü korkutuyor. Ama mesela anneannem hayattayken bakımının %90'ını beş çocuğundan biri üstlenmişti. Babaannemin dört çocuğundan ikisinin kimseye hayrı yok. Bunları görerek büyüdükten sonra kardeşim olup bana fazladan stres kaynağı olacağına kendi işimi kendim görürüm diyorum.
0
kobuzchu kiz
(12.10.24)
Hiçbir eksiklik hissetmiyorum hayatımdan da gayet memnunum. Küçükken de istemezdim hatta annem bi kere hamile kalmıştı baya üzüldüm sonra düşük yaptı sevinmedim ama üzülmedim de, bir şey hissetmedim. Sadece bazen düşününce Allah gecinden versin anne ve babamı kaybedersem bu acıyı tek başıma yaşayacak olmak beni üzüyor ne hissettiğimi bilecek tek bir kişi bile olmayacak ama hayat böyle bir şey değil mi zaten çoğu şeyi yalnız yaşıyoruz diyorum. Öyle işte güzel bence tek çocukluk bütün imkanlar sana, ilgi sana, sevgi sana neden kötü olsun ki. Arkadaşlarımın kardeşlerine bakıyorum o kadar da matah bir şey değil gibi, çoğu o kadar da iyi anlaşmıyor güzel ilişkisi olan çok az var.
0
ekaterina
(12.10.24)
Komik bi anektod: Geçen gün bi köylü geldi, tanıştık kaç kardeşin var dedi tekim deyince şaşırdı, kardeşsiz zor olur ya keşke olsaymış falan dedi. Amcanın depremde evi yıkılmış fakat evin olduğu arsanın tapusu hisseli tapuymuş, çevre ve şehircilik de diyor ki diğer hissedarlardan muvafakatname getirmeniz lazım, kardeşleriyle konuşmaya gittik biz vermek istemiyoruz dediler, ordan çıkıp arabaya binince omzumu dürttü arkadan, İyi ki kardeşin yokmuş Eka hanım en doğrusunu yapmışlar dedi hahahah. Kardeş biraz böyledir, ne mal kavgaları görüyorum bir bilsen.
0
ekaterina
(12.10.24)
Büyürken hep kardeş istedim. Tek çocuk olmak çok can sıkıcıydı. Arkadaş grubumda bile tek çocuk olan kişi sayısı az, o yüzden hep yalnız kaldım. Ama büyüdüğümde fark ettim ki bazen kardeşler de başa bela. Gene aynı arkadaş grubuma bakıyorum da kardeşi olanların yarısı falan problem yaşıyor. O yüzden büyüdükçe anlıyor insan problem çıkaracak -1 insanın şansını:)
0
wild honey suckle
(12.10.24)
Tek çocuğum ama çok kuzenim var, hepsi de aynı sehirde yaşadı hep beraber büyüdük. Haliyle kardeş eksikligini acayip yasadim denemez.
Yüzde 85 yasamadim, yüzde 15 kardeş olsaydi olurdu.
0
logisticsmanager
(12.10.24)
yoo hissetmiyorum. benim kardeşim olmaması Allahın bir lütfu. olsaydı annem babam birbirimize düşürmek için uğraşırdı. çocukluktan beri saçma sapan uzak akrabayla, komşu çocuğuyla falan kıyaslarlardı. kardeşimle kardeş ilişkisi kurmama izin vermeyeceklerdi biliyorum. böyle rahatım.
0
titanyum22
(12.10.24)
Küçükken de bütün arkadaşlarım kardeşleri abileri ablalarıyla ölümüne kavga içindeydiler büyüdüm bir iyi bir kötüler, benden büyük kardeşlerin hep miras kavgasında para kavgasına girdiğini gördüm Bence tek olmak daha iyi ama şöyle de bir gerçek var ki tek başına annenin babanın yaşlılığı ile ilgilenmek çok zor o aşamada bir kardeş olsaydı diyorum
0
eja
(12.10.24)
Anne baba hasta olduğunda vefat ettiğinde en az sizin kadar üzülecek ve derdinizi paylaşacak birinin olması çok iyi bence. Tek çocuklar için böyle bir şey yok maalesef bu tarz ailevi olayları tek başlarına sırtlamak zorunda kalıyorlar.
0
yenibirgüzelnick
(12.10.24)
bir akrabamızın kardeşi farklı şehirde kaza geçirmiş.
kaza geçiren kişi eşinden ayrılmış, çocugu ydışında.
hastanede yarı bilinci açık.
2 haftadır yanında olan ona bakan tek biri var; kardeşi.
(anne baba v.s. coktan ölmüşler)
0
nuisance2
(13.10.24)
(26)

Burcunuz nedir hangi burc olmak isterdiniz neden?

Zetnikov
Yengecim yukselenim terazi full terazi olmak isterdim cunku bu yengec ev hanimi burcu gibi bisey ya darlaniyorum bir erkek olarakSurekli insanlari besleme ihtiyaci, surekli bir duygusallikla mantik arasi gidip gelme yordu. Sevgi veren anaç model takildim 30 yasima kadar
Yengecim yukselenim terazi full terazi olmak isterdim cunku bu yengec ev hanimi burcu gibi bisey ya darlaniyorum bir erkek olarak

Surekli insanlari besleme ihtiyaci, surekli bir duygusallikla mantik arasi gidip gelme yordu. Sevgi veren anaç model takildim 30 yasima kadar
0
Zetnikov
(12.10.24)
Balık


Hayatıma ne katkısı olduğunu bilmediğimden farklı bir burç olmam hakkında bilgim yok.
0
put it in your appropriate place
(12.10.24)
Aslan.

Çok memnunum.
0
yenibirgüzelnick
(12.10.24)
Kovayım. Ama yıllarca oğlak olarak biliyorduk. Burçların ilk ve son günlerinde doğanlar, doğdukları günde hesaplama yaptırmalılar hangi burca girdiklerini görmek için. Ben de oğlaktan mutlu değilken dinçer güner sayesinde kova olduğumu öğrendim ve aşırı mutluyum.
Yaşasın kova burcum, başka burç istemezdim ashdjld.

Ha manitam balık, koç, terazi olsun istemem mesela. Kendim de bu burçları olmayı hiç istemezdim, kimse laf etmesin şimdi herkesin görüşü kendine.
0
mor oje
(12.10.24)
Balığım. Balık deyince ortamlarda awww diye eziklenmek dışında memnunum.
0
Amaranta ursula
(12.10.24)
koc. fazla sıkılganlık ve yüzeysellik zor oluyor bazen. biraz daha sakin bir burc olabilirdi boga gibi
0
ala09
(12.10.24)
"Bizden rahatı gevşektir." -Yay
0
grimavi
(12.10.24)
Terazi, yükselen akrep. Zariflikle sertlik, adalet ve kin vs bu kadar birbirine zıt ve dengede bişey olamaz. Yorucu ve Güzel.
0
mslny
(12.10.24)
gezegenlerin burçlara, elementlere, evlere dengeli bir şekilde dağılmasını ve birbirleri ile uyumlu açılar yapmalarını isterdim.

edit: bir de gezegenlerin çoğunun yöneticileri veya yükselmekte oldukları burçlarda olmasını :)
0
candide
(12.10.24)
Vay be, burada da burca inananlar var. Biri de tarih verin karakterinizin değişeceği tarihi vereyim demiş. Hani mantık nerede?
0
Shepard
(12.10.24)
@shepard

Hocam herseyde mantik aramakta cok mantikli degil bence salin gitsin

Surda cekirdek yerken iki lafin belini kiriyoruz ayol bende cok inanmiyorum ama falsizda kalmiyorum xD
0
🌸Zetnikov
(12.10.24)
@Zetkinov özür dilerim yav, biz de yapıyoruz muhabbetini ve dedikodu da yapıyoruz. Ama gezegen yöneticileri diye bir şey okudum ve önceki mesajımdaki yazdığım, kusacaktım. Sorry.
0
Shepard
(12.10.24)
Balık burcuyum yükselenim de yengeç. Hayat duygusallar için çok zor en azından biraz toprak etkisi iyi olurdu ayağım yere basardı
0
kullanicadi
(12.10.24)
Akrep yükselen Başak.
İnanmıyorum ama muhabbet içinde geçerse ayak uydururum.
Diğer burçları pek bilmiyorum.
0
gabe h coud
(12.10.24)
Boğa burcu, yükselen yay. Hiç inandığım bir mevzu değil ama mitolojik bağlantıları sebebiyle sallayıp tutturabiliyorum bi şeyleri :d

Boğa burcunu seviyorum da dediğim gibi inanıp tam bennn diyen biri değilim sadece muhabbeti keyifli bence yani. Koç burcuna gıcıklığım var o da boğanın ilk günü olduğum için doğum tarihimi duyanlar koç musun diyor o yüzden yani yoksa bana ne ahdhsh
0
nundu
(12.10.24)
Alçalan yükselen baştan aşağı yayım, çok da memnunum. Burçlara pek inanmam ama ekşide yazılanlara bakınca aa bu benim lann diyorum.
0
Bruce
(12.10.24)
"Kim" olduğumuzun cevabı güneş burçlarımızda değil, yükselen ay ve güneya ay düğümü burçlarımızda. Güneş sadece mevcut kişiliğimizin bütüncül olarak bulmamız ve olgunlaştırmamız gereken hali.

Diyelim ki yükseleni balık ay'ı boğa ve g.a.d. oğlak olan birisiniz güneşiniz aslan. Güneşiniz diyor ki "hayalperestlik ve dağınıklıktan iradeye ve gerçekçiliğe, uyuşukluktan harekete ve aşırı ciddiyetten eğlenceye doğru yönel dengeni bul, kimliğini bu şekilde düzenle". Çünkü aslan burcu hareketlidir, iradelidir, gerçekçidir, eğlencelidir.
0
muhayyer divan
(12.10.24)
Güneş balik yükselen oğlak. Haritam balik dominansinda. Kova olmak isterdim
0
yuvarlanantencereninkapagi
(12.10.24)
düşünüyorumda yengeclerden yemek yapan ascı vs cok cıkıyor dıye bu boga burclarıda fena yemek yıyor nasıl bı cıft cıkar ortaya acaba uzun surelı ılıskı garantılı hahah
0
🌸Zetnikov
(12.10.24)
akrep burcuyum, yükeselenim balık. kendimden memnunum.
0
dedim ben sana
(12.10.24)
bu burç takıntılarına uyuzum.
8 milyar insan, 12 burç var.
yaklaşık 800 yüz milyon kişi aynı burçta ve bunların tüm özellikleri aynı mı sence?
senin doğduğun anda uzaydaki / uzaktaki bazı gezegenlerin konumunun seni etkilediğine inanamazsın bence.
0
ankarakecisi
(12.10.24)
@ankarakecisi

12 burç yok işte. Bi kere 10 tane gezegen var, 5'i kişisel (karakterimizi gösteren) gezegen, 2'si dış gezegen (dış etkilerle alakamızı gösteren gezegenler), 3'ü jenerasyon gezegenleri (nesilleri etkileyen gezegenler). Böyle tarif ediliyor ama ben dış ve jenerasyon gezegenleri diye bir şey kabul etmiyorum, asteroidlere kadar çok ciddi etkiler alıyoruz neden jenerasyon gezegenlerini hafife alalım ki.

Ayrıca 12 burç var, bu 12 burcu sadece güneşimiz dolaşmıyor, her gezegen ve her asteroid dolaşıyor.

Ayrıca evler var, bazı hesaplamalarla bulunan ayrımlar. 12 ev var.

Ayrıca yükselen burç gibi, MC noktası gibi, şans noktası gibi, ay düğümleri gibi yine hesaplamalarla bulunan göstergeler var, her biri ciddi ciddi bilgi veriyor. Bunların hepsi 12 buç için geçerli.

Bunlara majör ve minör açıları eklemek gerekiyor ki astroloji asıl açılar üzerinden ilerler, burçlar ve gezegenler üzerinden değil. Yukarıda saydığım her şeyin birbirine yaptığı veya yapmadığı açıların her birinin bir belirtisi var insan hayatında veya psikolojisinde.

Bu kadar değişkene rağmen astroloji yne de hiçbir zaman her soruya cevap alınacak bir yasalar bütünü değildir, yalnızca ihtimaller evreni ve istatistik bilgiler bulutudur. İlkin Sümerlerin bu alana merak saldıklarını ve bilgi biriktirmeye başladıklarını düşünürsek 5000 yıllık tarih içinde birikmiş bilgilerin kullanılarak tahminlerde bulunulması veya kişilik okuma meselesi bu. Başka bir şey değil.

Buna fal veya kehanet muamelesi yapmak her kişinin kendi elinde olan bir tercih, bence yanlış bir şey ama isteyen istediğini yapar. Ben kişilikler hakkında bilgi edinmek amacıyla bakıyorum.
0
muhayyer divan
(13.10.24)
@muhayyer divan, bu kadar da gerçeklerden kopuk olunuyor muymuş? Güneş ve ay burçlarımız...
0
Shepard
(13.10.24)
Güneş hayatımız boyunca yaşayarak bulmamız gereken kimlik, ama gölge yönleriyle değil en dengeli ve en olgun haliyle. Mesela ben güneş aslanım, yükselen balık ve ay boğa etkisi altındayım, Balık'ın kendinden vazgeçmiş feragatçiliğini istemez aslan, az ego yap der. Boğa'nın iradesizliğe varan uyuşuk gevşek halini istemez, hadi tempo hareket hareket der. Güney ay düğümü Oğlak mesela, Oğlak'ın her şeyi aşırı ciddiye alan ve kontrolcülükle beraber yönetmeye çalışıp verim elde etme sorumluluğuna balıklama dalan halini istemez Aslan, bırak yaaa bırak sensiz de bu hayat akacak bu devren dönecek az eğlenmene bak gevşe rahatla biraz aşk yaşa sev sevil seviş der.

Evet Balık burcunda gerçeklerden kopacak kadar hayalperestlik ve hatta kafa dağınıklığı olur ki ben fena halde yaşıyorum.
0
muhayyer divan
(13.10.24)
ikizler, yükselen de ikizler. cok memnunum.
0
deckard
(13.10.24)
burcum akrep. dünyaya bir daha gelsem yine akrep olmak isterdim. burcumu cok severim.
zorlayici, toksik yönleri de olan bir burc ama.

bütün akrepler alinmis olsaydi kova olabilirdim. cok zeki bir burc.

ikizler burcundan uzak dururum.
0
robert bosch
(13.10.24)
kovayım. fena değilim ya takılıyorum. kova olmasaydım terazi, yay, aslan olabilirdim.
ikizler, akrep ve balık. bu üç burç olmak istemezdim ama. özellikle akrep.. sevgili akrepler alınmasın ama tanıdığım akreplerin çoğu beni yoruyor. düşünce tarzları ve hırsları çok yorucu.
akrep dışında yanında tetikte hissettiğim kimse yok diyebilirim ama karşımdaki akrepse yoruluyorum.
0
mrvln
(13.10.24)
(5)

STT dolmak üzere olan yeşil çay demlik poşetleri

muhayyer divan
SelamElimde 3 kutu (144 adet) bundan var. 8 Kasım 2024'te bitiyormuş. Uzun vadede kullanılır mı bunlar? Bilinen bir zarar durumu var mı?
Selam

Elimde 3 kutu (144 adet) bundan var. 8 Kasım 2024'te bitiyormuş.

Uzun vadede kullanılır mı bunlar? Bilinen bir zarar durumu var mı?
0
muhayyer divan
(08.10.24)
kuru çaya bir şey olacağını sanmıyorum. bir de stt değil tett (tavsiye edilen tüketim tarihi)'dir o.

sallama çay ise günde 2-3 taneden 2 ayda biter, 1 ayı zaten normal süre, 1 ay da geçerse hiçbir şey olmaz, hatta bence 1 sene daha içilir (ben içerim).
0
kibritsuyu
(08.10.24)
Kuru malzemeye bir şey olmaz, böceklenme görünmüyorsa
0
grimavi
(08.10.24)
Demlik poşeti olduğu için hepsinin içine bakamıyorum. Kuru malzeme bence de bir şey olmaz... Belki bilinen özel bir durum vardır da ben bilmiyor olabilirim diye sordum. Sağ olun.
0
🌸muhayyer divan
(08.10.24)
Fermente çay olsa sorun olmaz iç derdim ama onun böceklenmiş olma ihtimaline karşı 3-5 poşeti feda edip yırt. Büyüteçle bir bak, kolonileşme yolunda ilerleyen minik canlılar var mı diye.
0
Mirket
(08.10.24)
@Mirket

Ben biyoloji veya genetik mühendisliği okumalıymışım evet. Çok gaza geliyorum senin sözlerin gibi sözlerle.
0
🌸muhayyer divan
(08.10.24)
(6)

Ankara’da ne yapılır?

metematik
Sonbaharın tadını çıkarmak için? Müze vs gezileri dışında.
Sonbaharın tadını çıkarmak için? Müze vs gezileri dışında.
0
metematik
(07.10.24)
son baharın tadı yürüyüş kamp mangal vs ile çıkar anca. müzenin sonbaharla alakası yok zaten.
0
jelly bear
(07.10.24)
Devlet tiyatrolarınin oyunlarına gidilir dönüşte Kızılay'a yürüyerek gelinir.
0
Amaranta ursula
(07.10.24)
Ankara'nın parkları var. Biri Kurtuluş Parkı, biri Portakal Çiçeği Parkı, biri Seğmenler Parkı... Birçok parkı var. Bu parklar gezilir, sonbaharın sarı kahve yaprakları ile son kalan yeşilleri bir arada görürsün, temiz havanı alırsın, geçer gidersin. Yanına taşınabilir hoparlör mü alıyon, çay kahve termos olayına mı giriyon, tavla mı getiriyon onlar hayal gücüne kalmış.
0
muhayyer divan
(07.10.24)
karagöl tarafları sonbaharda çok güzel oluyor
0
gezegen olan pluton
(07.10.24)
Sonbahar Ankara'da çok lezizdir. Ben de parkçıyım. Bol bol fotoğraf çekiniz, hayvan işememiş zeminde piknik yapınız, binebiliyorsanız (ben yapamıyorum zira) bisiklet gezilerini önerebilirim.

kale de bir alternatif. bir de eski bir cezaevi vardı. onun etrafında kafeler falan.
0
janderzel zartanyan
(07.10.24)
15 Ekim’e kadar hopspub’da Wurst + bira eşliğinde Oktoberfest kutlaniyor.
Haftaya Cocktailfest var Kadebostany, Can Bonomo gibi isimlerin konser eşliğinde kokteyl atölyeleri de olacakmış onu bekliyorum.
Milli botanik bahçe’de çok güzel olur sonbaharda.
0
kedidir o kedi
(07.10.24)
(43)

Kadin olmak, kadinlik ne demek

Kittie
Benim bekar olusuma takik psikiyatristim bu soruya yogunlasmak istiyor.Ben de hep bakimli falan gidiyorum kendisine. Yani olabildigince. Sonucta doktor yani abartmiyorum ama oyle paspal gitmiyorum. Yolda insanlarin dikkatini cekiyorum falan. Bakiyolar hissediyorum yani. Ama bu doktor beni kadin gibi
Benim bekar olusuma takik psikiyatristim bu soruya yogunlasmak istiyor.
Ben de hep bakimli falan gidiyorum kendisine. Yani olabildigince. Sonucta doktor yani abartmiyorum ama oyle paspal gitmiyorum. Yolda insanlarin dikkatini cekiyorum falan. Bakiyolar hissediyorum yani. Ama bu doktor beni kadin gibi gormuyor. Ustu kapali bunu soyluyor. Simdi de tam olarak su konuyu konusacakmisiz. Hayir cevabim da yok buna. Ne denir ki? Nereye varacak cok merak ediyorum. Bekarim diye cinsiyetsiz falan mi goruyor beni bilmiyorum ki. Kendisi de unide bi doktorla tanisip evlenmis hemen cocuk yapmis biri. Bi gun kendisine unide biriyle tanismasaydiniz muhtemelen su an siz de bekardiniz dedim. Ama tanistim dedi :))
Sen onu yapmadin iste dedi. Tam olarak bunu dedi. Bu beni eksik biri mi yapiyor anlamiyorum ki.
Simdi ona soylemek icin degil de bu soruya ne cevap verirsiniz ki. Aklima bi sey gelmiyor olmasi sorun mu acaba? Direkt kadinla basladim da erkekler de kendileri acisindan cevaplasin :)
0
Kittie
(06.10.24)
Sorudan anlıyoruz ki senin için kadın olmak görsel açıdan kadın gibi görünmek.
Bekar olmana takık olma ihtimali yok, ona ne senin evli olup olmadığın. Taktığı şey muhtemelen kadınlığını bastırmanla ilgili bişidir.

Haricinde, psikiyatrını değiştir. Kadına bilenmişsin ne yapsa olmaz bu saatten sonra.
0
Bruce
(06.10.24)
Bruce: kadin degil. Bilenmedim de. Tersine cok seviyorum ilginc sekilde :) kkadinligimi nasil bastirabilirim ki onu bile bilmiyorum. Her yerde sevgili olma firsatlarimi yaratmaliyim kadinlik icin.
0
🌸Kittie
(06.10.24)
Evlenebilirsin de evlenmeyebilirsin de.

Bakımlı da olabilirsin, bakımsız da. Bir kadının kimseye güzellik borcu yok, kimsenin göz zevkine hitap etmek zorunda değil. Kadın bir kalıba sokulamaz. Şöyle olursan kadınsın, şöyle olmazsan kadın değilsin diye ima bile edemez kimse.
0
rock n roll
(06.10.24)
Bana bir psikiyatriste daha gitmen gerek gibi geldi. Farklı bir görüş almak adına
0
kullanicadi
(06.10.24)
kadin oldugun icin toplumda avantajli, dezavantajli gordugun seyleri listele. karsi cinsin ve senin basina gelme potansiyeli olan ornekler cikar aradaki farklara bak. kadin oldugun icin kendinde sorumlu hissettigin seyler var mi mesela. belki nonbinarysindir bunu dusunmeni, bastirmamani bekliyor olabilir. yolda yururken insanlarin sana baktigini dusunmen kadin oldugun icin kendince siradan bir olay olarak goruyor olablirsin ama yoldan gecen erkege kimse kolay kolay bakmaz yani bu gibi gunluk seyler cikar. sana gore birliktelik yasaman icin bir erkegin gelmesi mi gerekir mesela? bu konularda cinsiyetci olabilir misin? ondan da sorgulamak istemis olabilir
0
ala09
(06.10.24)
Seni kendisyle kıyaslamasını anlayamadım, ben doğruyum sen yanlışsın veya ben sağlıklıyım sen bozuksun demek gibi bu. Saçma.

Bence psikiyatrını değiştir, eğer sorduğu sorunun temelini sorduğunda sana anlatmak yerine kendiyle veya başkasıyla kıyaslıyorsa o olmamıştır.

Örnek göstermek başka bir şey. Mesela der ki "kadınlık sadece giyinip makyaj saç baş yapmak değildir, kadın olmaya cinsel kimliğini rahatlıkla yaşayabilmek de dahildir, cinsel kimliğini hedefe koymadan insanca iletişim kurarken kontrolcü olmamak, yumuşak tarzda konuşmak, istemeyi bilmek vs de dahildir, mesela (tamamen uyduruyorum) Dolunay Soysert gibi (tamamen uydurma faslı bitti).

Örnek gösterme böyle olur, onun yaptığı kıyaslama olmuş. Ben üniversitede biriyle tanıştım ama. Eee? E ona güvendim, yakınlaştık evlendik. Sonra? E sen bunu yapamadın demek ki kadınlıkla sorunun var.

Yani ben anlamıyorum böyle bir yaklaşım olamaz yahu. Acilen doktorunu değiştir derim.
0
muhayyer divan
(06.10.24)
Ben ortada bir sorun vallahi göremedim. Sen kadınsın. Dikkat çektiğin için sana bakanlar var. Doktorun senin bekarlığına yoğunlaşmak istemiş. E bunun cevabı da sende. Anca tahmin edebiliriz. Demek ki senin karşına birileri çıkmadı ünide veya çıktı ama olmadı. İş hayatında da aynı şekilde. Örnekler böyle gider ama senin suçun yok ki. Olmayınca olmuyor.

BENCE listelemek, günlük bilmem ne boş işler. BEN olsam gider sorarım "doktor ulan ne demek istedin, 10 gün oldu hala anlamadım". Dümdüz, açıkça konuşmak kadar süper bir şey yok.
0
Shepard
(06.10.24)
psikiyatrdan terapi mi aliyorsun? bence bu cok mantikli degil.

ama ben tanistim derken senin de aslinda bir sürü insanla tanistigini ama onlari bloke ettigini söylüyor. yani bekar kaldiysan bilerek ya da bilmeyerek bir seyleri engelliyorsun.

sorunun cevabini ben de bilmiyorum. sacma bir soru bence. seni kadin gibi görmeyisinin sebebi ne ? iliskinin olmayisi mi? sen eger iliskim neden yok diye sikayetci degilsen bu konuya onun gelmesi cok sacma. ama sen kendini yalniz hissediyorsan iliskiya ihtiyac duyuyorsan anlamli bir soru olabilir.
0
sonsuz
(06.10.24)
Shepard: evet evet oyle yapicam. Ama merak ettim herkes pat diye cevap verebiliyor mu bu soruya diye
0
🌸Kittie
(06.10.24)
@Shepard haklı

10 puan 10 puan 10 puan 10 puan
40 puan ve alkışşşş


Yani yüzüne yüzüne sormaktan çekinmemek anlamında. Eğer senin onunla konuşma sebebin duygusal ilişkiler konusunda problem yaşamansa dikkatini bir yere çekmeye çalışıyor olabilir ama yine söylüyorum, kendiyle kıyaslaması devasa bir yanlış, hele ki erkek olarak.
0
muhayyer divan
(06.10.24)
Sonsuz: yok hatta bana hic bekar olusundan bahsetmiyorsun diyor, ben cok gundemimde degil diyorum. Ne diyeyim yani acikcasi para veriyorum ve baska dertlerim var, bu bi dert degil benim icin. Ama o cok onemli bekar olusun diyor anlamadim ki ben de ya.
0
🌸Kittie
(06.10.24)
Soru mantıksız. Ama senden nasıl bir cevap bekliyor bu önemli olabilir. O yüzden tamamen kendi yorumunu iletmen doğru olur. Cevabın mantıklı olmasına gerek yok.
0
Cezcez
(06.10.24)
@Kittie

Özel mesajla konuşmak istersen buralardayım, sorduğun şeylerden birinn kadın olmakla bağlantısı olabilir, seni oradan çözmeye çalışıyor olabilir. Ama tekrar söylüyorum hâlâ kendiyle karşılaştırması çok yanlış hâlâ.
0
muhayyer divan
(06.10.24)
Üniversitede bir psikoloji hocasından ders alıyordum.
işte ben zeytin yiyemiyorum; hoca kafayı takmıştı, zeytin senin tüm problemin falan diye :) niye yiyemiyormuşum:))
Taktı mı takıyor değişik bir kitle bu psikologlar
0
Cezcez
(06.10.24)
@cezcez ihtiyacın olan şey yapmaktan en çok kaçındığın şeyin içinde diye bir söz vardır. Mesela sen kahvaltı masasında zeytin yiyorsundur çocukken ve annenle baban kavga eder orda. O yüzden zeytini zihninde kötü kodlamış olabilirsin ve bu kavgalar yüzünden kadın erkek ilişkileri konusunda bir travman olabilir. Zeytinden yola çıkarak travmayı çözdürmek istedi belki. Bu şu an uydurduğum bir örnek, psikiyatrist belki böyle bişi bekledi, sende öyle bişi hissetti o yüzden zeytine taktı:)

Ama haklısın da bir yandan insan dümdüz sebepsiz zeytin sevmiyor yiyemiyor olamaz mı canım :)

Btw gerçekten kittie'nin psikiyatristinin bakış açısını çok merak ettim. Bir dahaki gidişinde sor ve bizimle de paylaş lütfen.
0
kullanicadi
(06.10.24)
bu psikiyatrlar biraz tuhaf oluyor. lisedeki rehber öğretmenle yapılan saçma sapan bir yere varmayan muhabbetler. bana çok faydasızmış gibi geliyor genel olarak.
0
abelardo
(06.10.24)
yav bu nasıl bi psikiyatrist, divan edebiyatı yarışması mı yapıyorsunuz, her şeyi açıkça konuşmak gerekmez mi? bu ne saçma konular böyle. boş goygoy.

yapılacak seans sayısını artırmak için olmasın? :)
0
tabudeviren
(07.10.24)
Bence seni biriyle tanistircak kendine ceki duzen verirsen
0
lapaz
(07.10.24)
Herkesin tanımı kendine.

Simone de Beauvoir‘dan al, başla okumaya. Haha ayrıca evet, onun da dediği gibi kadın doğulmaz kadın olunur.

Neyse, soruya gelince dr’un tam ne kastettiğini biz buradan kısıtlı bilgiyle cevaplayamayız. Kendisine direkt doğrudan sormak lazım+11111

Belki cinselliğiniz, cinsel kimliğiniz ve ayrıca cinsiyet kimliğinizle ilgili bir sorgulatma yapmak istiyor da olabilir.Belki bu konuda farkındalığınızı arttırmaya çalışıyordur.

Kadın olmak benim için güç ve dönüşüm demek. Görüntüm falan hiç akıma gelmedi mesela.
0
jimjim
(07.10.24)
kadinla erkegin en buyuk farki dogurganlik. bence her kadinin bir kere bunu yasamasi lazim.
bunu yasamayip yasi gecen hatunlarda benim deneyimim ciddi sikintilar var, problemsiz olanini gormedim. bunu yasamayanlarda hep birsey eksik gibi..
elimde dogum yapmis olan bir kisi oldugu ici sureci bastan sona izledim, izlemeye devam ediyorum. gece/gunduz kadar fark var iki donem arasinda.
bu yuzden hayvanlarin da kisirlastirilmadan once mutlaka bir kere dogum yaptirilmasi lazim.
0
cooperr
(07.10.24)
Psikiyatrist bence boş yapıyor yada ortada anlatmadığın şeyler var bu yüzden bizr bunlar garip geliyor, ortada sorun yok gibi.
0
basond
(07.10.24)
Cooperr: offf ne alaka ya cevreni degistir
0
🌸Kittie
(07.10.24)
Basond: yok anlatmadigim bi sey. Brnce adam biraz geleneksel, biraz muhafazakar bi tip oldugundan evlrnmeyene, cocugu olmayana kadin degil diye bakiyor :(
Birakicam zaten bu doktoru
0
🌸Kittie
(07.10.24)
Bekar olmak degil de partnerinin olmamasi sahiden bi eksiklik insan icin.
0
halk
(07.10.24)
Bu adama en başından beri gitme demiştim. Adama her gittiğinde kendini daha çok eksik hissediyorsun.

''Ama tanistim dedi'' Aman ne büyük bir olay!!

Herkesin ortamı aynı mı? Bizim sınıfta 3 erkek vardı mesela. Bölümde toplasan 10 yarısı gay. Nasıl tanışalım? Arkadaşlarımın kimi otobüs yolculuğunda, uçakta, online falan tanıştı. Şans hepsi. Hoşlanmadığımız biriyle mi evlenelim?

@Cooper, kötü bir yalnızlıktansa tek kalmak mantıklı. Belli şartları sağlamadan ne diye çocuk yapalım? Sırf evlenelim çocuk yapalım kafasında olanların çocuklarına üzülüyorum. İtilip kakılarak büyüyorlar.

Ben senin yerinde olsam o adama gider '' Ben bekar bir kadınım, eksik de değilim. Sizin bilimden uzak Müge Anlı yorumlarınızı artık duymak istemiyorum'' diyip son verirdim. Nereye şikayet ediyorsan et! Ama sen yine de bu adama gidip psikolojini bozmaya devam edeceksin. Adam sen bekarsın, eksiksini kafana sokmaya çalışıyor.
0
Kahvedesu
(07.10.24)
Terapistiniz size uygun değil bence de. Bana da olmazdı.

Ben kendimi kadın gibi hissetmiyorum çok ama kadın değil gibi de hissetmiyorum. Daha fazla kadınsı hissetme isteği de yok içimde. Ama içten gelen şekli ile kadınlık nedir ben de kelimelere dökemedim.
0
peki madem
(07.10.24)
Ayrıca bu konuda erkekler fikir beyan etmesin. " Kadın olmak, kadınlık ne demek" konusunda. Her konuda bir fikirleri var ama bu sadece kadınların cevaplaması gereken bir soru.
0
rock n roll
(07.10.24)
konuyu okurken "kezbana bak iyi ki koca bulmuş hastasına bile hava atıyor" diyecektim ki yorumlarda doktorun erkek olduğunu gördüm. değiştir bu hıyarağasını.

asıl sıkıntılı tipler, bütün varlığını cinsiyeti üstüne kurmuş olanlardır. iki gün önce kızları doğrayıp sokağa atan ruh hastası gibi. şindi diyeceksin ki adam psikiyatr ooo. nevzat tarhan denen varlık da öyle. kaç defa, araya seneler koyarak kitabını elime aldıysam hepsini fırlatıp attım. herifte bildiğin incel mantığı vardı inanamazsın. kadınkar zaten alt varlık, çok kasmayacak analık yapacak boyun eğecekmiş, ha bir de meşhur FITRAT lafı. yıllarını orduda geçirmiş bu adam yıllar sonra orduyu bitiren akpye yanaştı ve hiç şaşırmadım.

özetle, herif doktor olunca içindeki köylülük bir yere gitmiyor. onu savunacak ve yayacak silahlar ediniyor. lütfen git kadın doktor bul bunu bırak. eminim bu ülkede yaşayan bir kadın olarak sıkıntılarının en küçüğü "kadınlığındır"
0
titanyum22
(07.10.24)
Bekarlığınızın hayatınızı kötü yönde etkilediğine dair bir derdiniz, serzenişiniz mi var ki buraya yoğunlaşılıyor. Ne görmüş bu konuda örneğin, sizin hangi sözlerinizden nasıl bir çıkarım yapmış ki derdi burada görüp yoğunlaşmak istemiş. Bunu bilmek en doğal hakkınız.

Kadın olmak, kadınlık vs gibi konularda bir erkeğin ahkam kesip norm belirlemesi kadar gerizekâlıca da pek az şey var. Sanki memleket yeteri kadar patriyarkal değilmiş gibi bir de psikoloğundan psikiyatristine kadınlık öğüdü veriliyor. Ört ki ölem.

Bir terapistin ahlak ya da toplumsal alışkanlık öğütlemesi, bu konuda yönlendirme yapması falan da gerçekten tüyleri diken diken etti.
0
thracia
(07.10.24)
Thracia: is hayati check
Arkadaslik iliskileri sosyal hayat check ailevi meseleler check
Cok sosyal de olmadigimi, arkadaslarimlayken bir anda ortamdan koptugumu, bi seyler yapmak istemedigimi kisacasi depresif bi kisiligim oldugunu soyluyorum. Ama ozel hayat check diyemiyor ve oradan ilerliyor. Tamam ben de isterim biri olsun ama birine ayiracak vakit de bana zul geliyor, kendimden sikilirken birini hayatima almak istemiyorum su ara diyorum ama geleneksel kafasi sanirim hmmm 30larinda biri sevgili yok, evlilik yok, bu eksik bunda diyor galiba. Zaten ozel hayat kismini hic "beslememissin" diyor. E besledim olmadi. Eskiden iliskilerim olldugunu da biliyor ama depresyon olarak bakmiyor bu konuya. Haa bi ara bi seyin dusuk senin bile dedi simdi aklima geldi. Libido dusuklugune bagladi. Depresyondayim bence ama krndisi libidomun dusuk oldugunu soyledi. Yani obur turlu iliskiler konusunda uzman birine giderim aslinda.
0
🌸Kittie
(07.10.24)
ikinci yorumum olacak ama yazmak istedim. az önce the fall diye bir diziye başladım. orada travma yaşamış bir kadın, psikologa gidiyor. sıkıntısını anlatıyor anlatıyor, bir bakıyorsun psikolog olacak herif, kadının çıplak resmini çizmiş önündeki kağıda. memeli falan. aklıma sen geldin.

kadın doktor bul bacım. elin gavuru böyle sapıksa bizimkileri üçle çarp.
0
titanyum22
(07.10.24)
@kittie

ablacim cevresini degistirmesi gereken sensin yaw..
cevrendeki sjwleri ayikla biraz, nevsin gibi tipleri de dinlemeyi birak da biraz kafan acilsin.
kendine kadin doktor bul denmis de valla hic tavsiye etmem, erkekler en azindan dogrulari soyluyor, satir aralarina bak. hersey apacik aptallara soylenir.
0
cooperr
(07.10.24)
Ben dün bu soruyu doktoru kadın sanarak okumuş cevaplamıştım. Açıkçası hemen şuracıkta Bi paragraf yazı okuyup hekime peşin hüküm kesmemek için ılımlı yaklaşarak bir görüş daha alman yönünde yorum yapmıştım. Tuhaf geldi evet ama kızım sen ne biliceksin ki belki kadın ordan başka bir yere bağlayacak işi dedim ne yalan söyleyeyim.

Bir de erkek bunu söyledi demek. Diğer fikirlerini de okuyunca doktoru değiştirmen konusunda emin oldum. Hemen aklıma 12 sene önce gittiğim erkek psikolog geldi. Depresyondan çıkmak için evde temizlik yap, zor yemekler yap mesela hünkar beğendi demişti. Patlıcanları hazır alma kendin közle falan demişti bunların kafa aynı demek ki:) he he diyip çıkıp gitmiştim

Özetle sen bu psikiyatristi değiştir derim
0
kullanicadi
(07.10.24)
patlıcanı hazır alan kimmiş yahu, bekar erkek yemeği o. şuursuz herif daha yemek yapmayı bilmiyor akıl veriyor koca doktor olmuş adam sanırsın
0
titanyum22
(07.10.24)
Psikiyatrin gözündeki gibi değil bence başka doktora gidin
0
pembediken
(08.10.24)
Visnebahcesi: evet oraya cekiyor. Benim bi takintim var. Tek basima cok uzaklasamiyorum bulundugum yerden. Yani gidiyorum tek bi yerlere, zevk de aliyorum tek gitme fikrinden ama hep etrafta acibadem olmasina dikkat ediyorum. Tek gittigim bi tatilde oteli acibademe yakinliga gore sectigimi soylemistim kendisine. Bu tek basima hastaneye dusme durumu, etrafta tek guvdendigim hastane olan acibadem olmamasi korkumu biliyor. Gecen tatile ciktim tek. Soyledim biliyordu cikacagimi. Tatil donusu gorustuk. Nereye gidecegimi de biliyordu. Hatirliyordu da. Yahu tek basima ulke degistirdim bu sefer, acibademi birak turk hastane yok etrafimda, gitmisim, saskinim bunu yapabildigime. Bunu soyledim, korkumu astim galiba dedim ama tatil uzerine tek konustugumuz konu biriyle tanistin mi orda oldu. Sanki iliski kocuna gidiyor gibiyim di mi
0
🌸Kittie
(08.10.24)
bence kendisi erkek istiyor bu kadar kafayı kırdığına göre. yurtdışına çıkan insana herkesin soracağı ilk soru neler gördün ne yedin falandır. vajina kıskançlığı sezdim doktorda.
0
titanyum22
(08.10.24)
Velev ki sorunun senin ilişki kuramamanda olduğunu düşünsün; o zaman bunun kökenine inilmesi gerekmez mi? Madem öye, neden hayatına birini almak istemediğinin sebeplerine inilmesi, bunun kökenini sorgulaması, eğer burada bir eksiklik olduğunu düşünüyorsa bu eksikliklerinin ana kaynağına inilmesi gerekmiyor mu? Buralara hiç girilmeden "hayatında biri yok ondan böyle oluyor" demek için terapist olmaya gerek yok, aynı yorumu alt komşunuzun anası halime teyze de yapar muhtemelen." Libidon düşük ondan böyle" , yapma yau, kral tespit yaptı. Acaba libido düşük diye tespit sıçmak yerine mesela hormon düzeylerine bi baksan mı, ya da acaba depresyon olabilir mi bunun sebebi? diye sormak istiyor bu terapiste de bence değmez. Yani şöyle düşün; karpuzu kestin, baktın kelek. Tadı tuzu yok. Hala yemeye devam mı edeceksin? Bence bu karpuzcuya daha fazla para kaptırmayın.
0
thracia
(08.10.24)
cinsiyet olarak kadın olmak, makyaj yapmak, bakımlı olmakla, dişi olmak farklı şeyler.

psikiyatristinizin buna takılma nedeni sizi beğenmemesi ya da sizin eksik biri olmanız değil, bu var oluş hâlinin gerçek bir ilişki yaşamanıza engel oluyor olması.
tabii ki evlenmek, evlenmemek sizin seçiminiz ama "tanıştım" demesinin altında yatan şey, sizin bu durumdan dolayı bu seçim şansına sahip olmakta zorlanmanız.

yani üniversitede biriyle tanışması, evlenmesi bir tesadüf değil, onu demek istiyor. insan bilinçdışından çevresine bir enerji yayar, bu enerjide de onun bilinçaltındaki kodlar vardır.
dünyanın en seksi giyinen, en bakımlı, en güzel kadını olun, bilinçaltınızda kadınlıkla ilgili sorunlar varsa, bir erkek bulamaz, bulsanız bile ilişkinizi yürütemezsiniz.
patates çuvalıyla dolaşan bir kadın çok daha dişi olabilir.

yani sizin kendi seçiminiz olduğunu sandığınız şey, aslında bilinçaltınızın sizi yönlendirmesi şu durumda.
ancak kendinizi tamamen bulduktan sonra özgürce bir seçim yapabilir hâle gelirsiniz.
doktorunuzun demek istediği bu.

kadınlık ne demek sorusuna gelirsek, o biraz uzun ve günümüzdeki kadın-erkek normlarına pek uymadığı için biraz tepki alıyor ama anlatmaya çalışayım.
sürekli çatışma, savunma, saldırı, güvensizlik hâlinde olmak, devamlı "doer" modunda yaşamak, içinde bulunduğu her durumu kontrol etmeye çalışmak, sınır çizememek ya da başkalarının sınırlarını ihlâl etmek, sürekli dışa dönük ve tepkisel yaşamak dişiliğin bir parçası değildir.

günümüzde birçok kadının maalesef hayat şartları yüzünden içinde bulunduğu durum bu zaten, kendi doğasından uzaklaşmak.
bu demek değil ki, kadın iş bitirici olmasın, bir şeyler yapıp etmesin, tabii ki bunlar olacak ama enerjiyi dengeleyebilmek gerekiyor.
kadın zaten kaotik bir enerji yapısına sahiptir, yani hem hormonal hem zihinsel açıdan.
buna bir de yukarıda saydıklarım dahil olduğunda, kadın görünümlü erkek olunuyor maalesef.
bu da ilişkilerde başarısızlığı, ilişki kuramamayı, kursa da yürütememeyi, kadın hastalıklarında artışı vb. getirir.
erkeklerde de bunun aksi yaşanıyor, "adam gibi adam olan erkek kalmadı" serzenişi de bununla ilgili.

bunların altında bir de aileden gelen erkek beklenirken kız çocuk olması, babanın sürekli "benim aslan kızım" falan şeklinde sevgi gösterisinde bulunması, ailenin maddi ya da manevi yükünü omuzlamak zorunda bırakılmak gibi aileden gelen şeyler olabiliyor.
bunlar da kadınlığın bilinçaltında reddedilmesine, kadın olduğu için kendinden nefret etmeye, sevilmek için erkek olmak gerektiğine dair inançlara yol açıyor ve yukarıda saydıklarıma bu yoldan da ulaşılabiliyor.
0
blatta hiberna
(22.10.24)
Blatta hiberna: zahmet etmissin tesekkurler. Birileri icin faydali olabilir bu cevap. Ama benim icin degil. Psikiyatristimin basindan beri falsolari vardi. En sonunda onu birakmayi basardim. Ben evin prensesi olarak buyudum, yetistim, oyle bir sorunum yok. Zaten konustuk bunu. Neymis bende maskulen bi durum yokmus, bende genc kiz halleri varmis. Bana bakinca millet olgun bi kadin gormuyormus. Adam ilk bulusmaya etek ve ceketle gitmemi uygun buluyor. Tam bi sacmalikti kendisi.
0
🌸Kittie
(04.11.24)
Ayrica ben de unide biriyle ciddi bi iliski yasadim ama olmadi. Yani ben de onun kadar tanisabildim. Haa yurutemedim cunku altta yatan kadinligimdan nefret etme durumum vardi... sacmaligin alasi.
0
🌸Kittie
(04.11.24)
Bir terapisti bunlari söylemesi baya tuhaf geldi
0
yuvarlanantencereninkapagi
(04.11.24)
psikiyatrdan ziyada redpillci bir dallama gibi geldi. evlilikik birliktelik başarıdır en azından bir insanla bir ilişki kurmana dalalet eder ancak en büyük başarı değildir.

sana koca bul her şeyin çözümü koca demeye getiriyor bırak bu herifi.
0
Hallegadola
(04.11.24)
(7)

diş eti iltihabı

sensible soccer
bu sorunun tedavisini devlet hastanesinde nasıl halledebilirim?şehir: istanbul
bu sorunun tedavisini devlet hastanesinde nasıl halledebilirim?

şehir: istanbul
0
sensible soccer
(06.10.24)
İlaç verip ve tartar varsa temizleyip gönderirler ve işe yarar. Sirkeyi tavsiye etmem. Diğer sorundan diş eti çekilmen olduğu da anlaşılıyor. Ağız hijyeni, sağlıklı dengeli beslenme, bol su içme, asitli içeceklerden alkol ve sigaradan uzak durma, DOĞRU şekilde günde iki kez nazikçe orta sert fırça ile fırçalama, diş eti için geliştirilmiş macun kullanmanı, DOĞRU şekilde diş ipi kullanmanı öneririm.
Dişlerde çarpıklık varsa diş teli taktırmanda büyük fayda var.

Devlet hastanesi değil de bir üniversite hastanesine /varsa) öğretim üyesi ücretli randevusu alarak gitmeni öneririm.
0
Mirket
(06.10.24)
Yukarıdaki önerilerden sonra 6 ayda bir detertraj yaptırmayı da rutininiz haline getirin
0
kullanicadi
(06.10.24)
Dis etimde sorun olunca hanima dis hekimi tarafından verilmiş bir şeyi kullanmistim, çok hizlica çözdü sorunumu.
Eludril pro'ymus adi. Vallaha kötü durumdaydim ve birkaç günde duzelmistim. Antiseptik aynı şekilde antienflamatuar etkisi varmis.

Sirke vs girmeyin çünkü bunlar ise yarasa da sizde yaramazsa daha kötü olursunuz. Risk olur.
0
logisticsmanager
(06.10.24)
Diş ipi kullanıyorsan muhakkak arayüz fırçası tavsiye ederim. Diş ipi kadar içeriye giremiyor ama diş aralarını tertemiz ediyor, rahatlatır ağzını.
0
muhayyer divan
(06.10.24)
@muhayyer divan arayüz fırçası farklı boyutlarda oluyor galiba
0
bahçedekisandal
(06.10.24)
Evet en incesinden ve dişlerinde boşluk varsa büyüklüğüne uygun bir boyuttan alabilirsin, çok kurtarıcı olur.
0
muhayyer divan
(06.10.24)
diş eti iltihabı ve diş eti çekilmesi sorunlarım beraber var evet.
0
🌸sensible soccer
(06.10.24)
(19)

çocuk sevmeyenlere sorum - neden?

mark greg sputnik
BAHSETTİĞİM ŞEY ÇOCUK SAHİBİ OLMAK DEĞİL.bazı insanlar çocukları hiç sevmez. etraflarında bulunmasını istemezler. şimdi ebeveynler zaten aşırı zor olsa bile muhtemelen kendi çocuklarından bıkmıyorlardır, yani en azından "keşke olmasa!" diyemiyorlardır. amca, teyze, dayı, hala vs. desen zaten premium
BAHSETTİĞİM ŞEY ÇOCUK SAHİBİ OLMAK DEĞİL.

bazı insanlar çocukları hiç sevmez. etraflarında bulunmasını istemezler. şimdi ebeveynler zaten aşırı zor olsa bile muhtemelen kendi çocuklarından bıkmıyorlardır, yani en azından "keşke olmasa!" diyemiyorlardır. amca, teyze, dayı, hala vs. desen zaten premium üye, çocukla keyifli vakit geçirip sıkılınca anasına babasına verebiliyorlar.

ama genel olarak hani mesela işte arkadaşıyla buluşurken onun bebeğini de getirmesine bile kızan, bebeklerle, çocuklarla aynı ortamda bulunmayı hiç sevmeyen insanları merak ediyorum.

ben her zaman çok sevmişimdir mesela, yaş çok fark etmez, ergenliğe kadar hepsini aşırı sevimli buluyorum. bi yandan çok saflar, diğer taraftan bizim asla aklımıza gelmeyecek düşünceleri olabiliyor. bebek zaten sevimli ve saftirik, biraz daha büyükleri "anaa harbi lan!" dedirtecek bissürü enteresan fikir üretebiliyor vs...

bir çocuğun devamlı sorumluluğunu almak dünyanın muhtemelen en zor işidir, ona itirazım yok ama neblim hani çocuk deyince yüzü düşen insanlar var. onu merak ediyorum. niye sevmiyosunuz? ağladığı için mi? makul bi şekilde iletişim kurulamadığı için mi?
0
mark greg sputnik
(05.10.24)
Çocuk bence çok büyük sorumluluk. ekonomik açıdan ve ilgilenme açısından bana yük geliyor.
0
ferenc
(05.10.24)
Ben çocuk sesinden nefret ediyorum bağran çağıran zırlayan bi çocuk hayattan soğutuyor beni.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(05.10.24)
e arkadasinla oturup iki muhabbet edeceksin ya cocuk orda ses yapacak ya ilgilenilmesi gereken bi seyler olacak. laf bolmek zaten hepsinin yaptigi bi sey sonuc olarak rahat degil. hele is yerine getirmek, daha fazla yorum yok
0
ala09
(05.10.24)
Çok çocuklu ailede büyümüş (birisi 3 diğeri 4 kardeş) iki arkadaşım da çocuk istemiyor. Kardeşlerine anne babalık yapmak durumunda kalmışlar ve bıkmışlar öyle söylüyorlar
0
kullanicadi
(05.10.24)
Sürekli bitmeyen bir ses... Ve o ses kulaklarini tirmalayacak seviyede olmadığında bile ilgini çekecek herhangi bir şey anlatmiyor
0
abuzer
(05.10.24)
Ben o yüzü düşen kişiyim. Çünkü doğası gereği hareketli, meraklı ve gürültülü oluyor. Sınır kavramları da yok. Duygusal bağımın olmadığı çocuklar sevimli gelmiyor o yüzden. Bir çocuğa sevgi besleyip tahammül edebilmem için ya öğrencim ya da kan bağımın olması gerekiyor. Diğer türlü uzaktan seviyorum yetiyor.
0
ruhen hastayim ben
(05.10.24)
Çocukları değil ebeveynlerini sevmemek aslında konu. Tek vasfı hamile kalmak-hamile bırakmak olan kişiler anne-baba olunca şımarık, sürekli ağlayan, bağıran, etrafı dağıtan, olay çıkaran insanların 2 saat dinlenmek için gittikleri yerin içine sıçan veletler ile hayvanlara ve kendilerinden daha küçüklere işkence eden p*çler doğuyor. Yoksa insan evladı gibi çocuklar ile ilgili sorunum yok. Baldan tatlı çocukları olan arkadaşlarım var.
0
nawar
(05.10.24)
@nawar, güzel nokta hocam. buna kesinlikle katılıyorum. bebek istediği kadar saçmalasın neticede birkaç senelik insan evladıdır, laf anlatsan da anlamaz ama çocuk yaptığı için kendini takdire layık gören sorumsuz ve dangalak ebeveynler gerçekten çekilmiyor.
0
🌸mark greg sputnik
(05.10.24)
Kaleci sacli +1
Nawar +1
0
mor oje
(05.10.24)
Çocukları "sevmeyen" biri değilim, onlarla iletişimi beceremeyen, kısa süre sonra elinde olmadan bunalan, darlanan, zaman zaman (çocuğun şımarıklığına, ailesinin ona yaklaşımına göre) sinirlenen biriyim. Hiçbir zaman hiçbir çocuğa hiçbir şekilde zarar gelmesini şstemem ve zarar vermem. Fakat çocuklarla bir arada olmak beni fena halde darlar, bunalırım, bazen sinirlenebilirim. Uzaklaşırım, elimden geldiği kadar da sorumluluk almam,bir arada durmam.

Dediğin örneği de cevaplayayım,

Arkadaşımla buluşmaya gelirken bebeğini getirmesi beni çok bozmaz, ama 2 yaştan itibaren o bir bebek değildir çocuktur ve çocuk sürekli anne ilgisini üzerinde ister, ben ise annesini ondan çalıyormuş gibi hissederim ve bu histen nefret ediyorum. Ayrıca bir çocuk hiçbir zaman büyüklerin kendi aralarındaki sohbetleri dinlememeli, duymamalıdır. Çünkü bilinçaltı bunlaro kaydeder ve kendi hayatımda yaşadığım gibi hayata dair bazı şeylerden nefret yahut korku geliştirebilirler. Bunu çok şiddetli yaşıyorum, onun için arkadaşımla görüşürken yanımda çocuk istemem.

Çocukları severim, çocukluğun o hesapsız ve korkusuz coşkusuna çok imrenirim ama bir arada duramam, bunalırım. Belki ben baskı altında (kime göre neye göre baskı) büyüdüğüm içindir, bilmiyorum.
0
muhayyer divan
(05.10.24)
Bebeklere agucuk gugucuk yapmak hoşuma gitmiyor. Yani bebekler sevimli gelmiyor bana, bi de kontrol edilemeyen, iletişime geçilemeyen canlılar olması da rahatsız ediyor. Gürültü de zaten söylenmiş.

Şöyle 7-8 yaşından itibaren en azından sohbet edilebilir seviyedeki çocuklarla bir sorunum yok. Hele böyle spesifik bir ilgi alanı olan, meraklı ve hafif büyümüş de küçülmüş çocuklarla sohbet etmekten keyif de alırım. Ama ne bileyim gel boyama yapalım, evcilik oynayalım tarzı işlerde de yokum :D

Ben genelin aksine ergenler konusunda daha pozitifim. Tabii ki bu salak kanzi tip ya da zevzek ergenler değil de biraz okuyan eden ergenlerle sohbet etmek keyifli oluyor.

Benim kardeşimle aramda 11 yaş var, bebekken doğru düzgün zaman geçirmişliğim yoktu neredeyse. Büyüdükçe, bir şeyler paylaşabildikçe yakınlaştık ve şimdi 17 yaşında bir ergen olarak kendisini çok seviyorum. Kendi öz kardeşimi bebekken pek sevmiyodum yani, elin veledi de kusuruma bakmasın :D
0
nundu
(05.10.24)
Neyi neden sevip neden sevmediğimizi pek bilmeyiz aslında. Çok daha derinden gelen şeyler bunlar en fazla justify edebiliriz bi bahane açıklama uydururuz hemen aslında şundan dolayı diye.

Yani seven anlaşan bi şekilde seviyor, sevmeyen de sevmiyor dünyanın en bayağı dandik yanıtı gibi dursa da mevzu böyle cidden.

Ben sevmeyen taraftayım niye sevmiyorum diye düşündüğümde ne yapacağı belli olmayan kontrolsüz, ayarsız, salyalı yüksek sesli inanılmaz dikkat edilmesi gereken bi yaratık sonuçta diyorum. Tanımadığım çocuklarla ilgili sıkıntım var sanırım. (bunu beni tanımadan okuyunca vay g*t herif deniyor çok doğal olarak da öyle değil durum yani dediğim gibi mantıklı bi sebep aradığımda aklıma bunlar geliyor)

Ha çocuk görünce goblin görmüşüm gibi kaçmıyorum çok iyi anlaştığım çocuklar da oldu, yeğenlerimle gayet güzel vakit geçirdim ufaklıklarında çok da seviyordum. Ama 20 yaş altı olmayan bi yere gönder beni ay çocuk seveyim göreyim demek aklıma 20 sene gelmez sanıyorum.
0
hedep
(05.10.24)
sevgi dolu ortamda buyumemistir, genel olarak iletisim sorunu da vardir muhtelemen.
cok kalabalik ortamda buyumustur nefret etmistr
bir suru sebep olabilir
0
kurcalamabozarsin
(05.10.24)
Ben de pek sevmem ya çocukları çünkü anlaşamam ve onu anlamaya çalışacsk sabrı gösteremem.

*geçen gün havuza gittim, çalışanlardan birinin çocuğu da gelmişti. Suya atlayıp bağrınıp çığrınıp duruyodu. Sabahın 8inde 2 kulaç atıcam, yarım saat 1 saat yüzüp gidicem, çocuk huzur bırakmadı.

*metroya biniyorum, bebek arabasıyla terör estiren biri biniyor, zaten sıkıl tepiş gidiyoz, bi de arabadaki çocuk zırıl zırıl ağlıyor, moral filan kalmıyor.

*bayram günü akraba evine gidiyorum, kahvaltımı yapıp kahvemi içip milletle sohbet edicem sanıyorum, çocuk eğlemekten başka bi şey yapmadan dönüyoruz eve. Acıkıyolar oyun istiyolar.

*bi ara amcamın evine gidemiyorduk çünkü kızı 4-5 yaşındaydı, gittiğimiz andan çıkana kadar barbi bebeklerle oynama simülasyonuna giriyoduk, oynamazsak mızmızlanıp ağlıyodu. Korkunç bi dönemdi.

Bu gibi şeyler yani. Ben de sevmiyorum. Zaten şöyle bi söz duymuştum çocuklar osuruk gibidir kimse kendisininkinden başkasına katlanamaz fjfkfkgk

Bi gün kendi çocuğum olursa bu bana yük gelmez muhtemelen içgüdüler sayesinde ama şu an başkasının çocuğunu pek de sevecek bi psikolojide değilim fmgkgkf
0
turuncu tonlarda
(05.10.24)
çok yeni bir şey söylemeyeceğim görünüşe bakılırsa:

çocuklarla çalışmayı seviyorum ama arkadaşlarımın çocuklarıyla ilgili toplumsal zorunlulukları yerine getirmek (örneğin, ilgilenmek, sevgi gösterisinde bulunmak, beğeni ifade etmek, hediye almak) istemiyorum. içimden gelirse bunları zaten yapıyorum, ama çok zaman söz konusu çocuk, benimle arkadaşımın arasındakı kopuşun "sorumlusu" oluyor. çünkü birlikte geçirilen zamanlarda çocuk bir şekilde odakta oluyor, veya çocuksuz bir insan olarak çocuklu akranlarınla geçirdiğin zamanlarda görünmez kalıyorsun senin bir hayatın yokmuş gibi. bezin kaç para olduğu da ilgimi çekmiyor, 3 yaşındaki çocuklarını kreşe vermek için milyor milyar gerekmesi de.

genelde de çocuktan çok, sorumsuz veya umursamaz ebeveynlerine kızıyorum. çocuğa yapacak bir şey yok, çok günahı veya sorumluluğu yok davranışlarında (mizaç olarak kiminin yamyam olduğunu kabul etmek gerek. ayrıca hepsinin öyle çok saf olduğunu da hiç düşünmüyorum).

arkadaşlarımın çocukları bir yana, hiç alakam olmayan insanların çocukları söz konusu olduğunda tahammülüm kendilerine ve ebeveynlerine çok çok daha düşük.
0
harfitarif
(06.10.24)
Açıkçası benim şahsen en zorlandığım şey çocuklu bir arkadaşla buluşup sohbet edebilmek. Sohbetin "Tamam yavrum, efendim canım, yapma evladım" gibi bir şeyle bölünmeden 10 saniye devam edebilmesi mümkün değil. Haliyle insan konuştuğundan da buluştuğundan da bir şey anlamıyor. Ha bir de tabi çocukla gelen kısıtlar var; oraya gidemeyiz, o saatte ayakta olamayız, onu yapamayız; o da zaman zaman zorlayıcı oluyor.
0
salihdt
(06.10.24)
güzel noktalara değinilmiş aslında insanların sevmediği eğitimsiz şımarık çocuklar, ailesi biraz kaliteli ilgi alaka gösterip doğru şekilde ahlak kurallarını verirse insanları rahatsız etmeyen oyun oynayıp başkalarını üzmeyen çocuklar ortaya çıkabiliyor.

ha bazı çocuklar o yaşta o eğitimi reddediyor bazısı reddetmiyor olay çok değişkenli.

ben küçükken düzgün aile eğitimi almış çocukları seviyorum ama her bir halta ağlayan zırlayan mızmızlanan şımarık çocukları sevemiyorum. deniyorum oynamayı iletişimi vs baktım olmuyor hadi yoluna diyorum yok güzelce anlaşırsak tüm gün oynuyoruz.
0
basond
(06.10.24)
Ben anneyim ve kendi çocuğumu çok seviyorum ama başka çocukları hiç sevmiyorum maalesef. Doğurmadan önce de sevmezdim çocukları.

Çünkü çok gürültü yapıyorlar, kontrol etmek zor, strese giriyorum, sürekli korumak gerekiyor, ilgi istiyor. Sevmiyorum arkadaş buluşmasında çocuk.
Ama kendi çocuğumda bunları kontrol edebildiğim için çok seviyorum.
0
kaptan maydanoz
(06.10.24)
çocukları sevmeyenler bence sevenlerden fazla. çoğu insan seviyormuş gibi rol yapıyor.

çocuklar sevilmez çünkü ağlarlar, zırlarlar, inatçıdırlar, şımarırlar
sürekli oyun oynamak isterler, yorarlar.
agucuk gugucuk yapmayı sevmiyorum. yapmadığım zaman ay ne soğuk diyorlar. bizim çocugu sevmedi, bizi de sevmiyor diyip gönül koyuyorlar.
agucuk yapıp çocuğu eğlendirince şımarıyor, bu sefer yapışıyor hep istiyor. ciddi olman gereken yerde de yapışıyor. hatta geçen başıma geldi, ciddi bir şey konusuluyor çocuk yapıstı konusup duruyor 4 yaşında falan. bir sus da diyemiyorsun anlamıyor.
ayrıca çocuklar her şeyi hemen söyler. adamı ipe götürür valla. anne bu bana böyle dediii diye hemen ispiyonlar. olay yanlış anlaşılır saçma sapan yerlere gider. bu sefer annesi ile aran kötü olur.
çocukların çoğu çirkindir. kirpi yavrusunu pamugun diye severmiş. herkese kendi çocugu yegeni güzel geliyor ama çogunlugu çirkin. foto gösteriyorlar bak ne kadar güzel diye, halbuki güzel falan değil.
geçen gün şöyle dedi diye anlatır dururlar halbuki her çocugun söyleyeceği normal şeyleri söylemiştir. ama annesi teyzesi öyle bir anlatır ki çocuk süper zeka sanki.
olur olmadık şeylere ağladıklarını söylemişmiydim
0
abelardo
(06.10.24)
(5)

Rahat Ayakkabı Önerisi

sacrilegious
Merhaba sözlük, hem kadın hem erkek için günlük giyilebilecek rahat ayakkabı önerisi istiyoruz? Skechers rahatlığında olması ve kot pantolonlarla vs. giyilebilir olması önemli. Teşekkürler
Merhaba sözlük, hem kadın hem erkek için günlük giyilebilecek rahat ayakkabı önerisi istiyoruz? Skechers rahatlığında olması ve kot pantolonlarla vs. giyilebilir olması önemli.

Teşekkürler
0
sacrilegious
(05.10.24)
Edit: mesela bence adidasın samba modelleri düz taban olduğu için çok rahatsız. Ayağı kavrayıp desteklemesi önceliğimiz.
0
🌸sacrilegious
(05.10.24)
Adidas'in boost serisi ve nike'in air zoom'lari rahat. Ilk giyiste skechers kadar rahat hissettirmiyorlar ama uzun vadeli kullanimda cok daha basarililar rahatlik konusunda.

Skechers'in 6 ay sonra agzi gozu yamuluyor zaten.
0
brkylmz
(05.10.24)
ayakkabinin duz taban olani iyidir. drop olan ayakkabilar bel icin saglikli degil. bir de samba'nin kendi icinde arch support'u oluyor. sahsen favori ayakkabim.

skechers hayatimda kullandigim en dandik ayakkabidir acik ara.

asics iyidir istediginiz gibi. adidas boost kullandim o beyaz kopuk sarariyor kullandikca ve igrenc bir goruntu olusuyor. zaten ayakkabi dedigin kaucuk taban olur. kopuk uzerinde yurumeyi sevmiyorum.
0
antikadimag
(05.10.24)
Asics +1
0
Bruce
(05.10.24)
Joma isminde, Türk pazarına yeni girmiş bir ayakkabı markası var. Skechers'ınki kadar hafif ve rahat diyemem ama bu ayakkabıyı giydikten sonra "Skechers 3-5 aya kadar parçalanacam diye bağırıyormuş meğer" demiştim. Tavsiye ederim, denemekten zarar gelmez diye düşünüyorum.
0
muhayyer divan
(05.10.24)
(7)

Tekstilcilere soru

muhayyer divan
SelamNevresim takımı almak istiyorum, naylon karışımı kesinlikle istemiyorum kesinlikle pamuklu olmalı. Bugün biraz bişeyler baktım, "PAMUK SATEN" diye bahsedilen bir kumaştan yapılmış takıma baktım, muazzam yumuşak, ipek gibi. Fakat saten tam olarak nedir bilmiyorum, eğer saten denen şey bir naylon
Selam

Nevresim takımı almak istiyorum, naylon karışımı kesinlikle istemiyorum kesinlikle pamuklu olmalı.

Bugün biraz bişeyler baktım, "PAMUK SATEN" diye bahsedilen bir kumaştan yapılmış takıma baktım, muazzam yumuşak, ipek gibi. Fakat saten tam olarak nedir bilmiyorum, eğer saten denen şey bir naylon çeşidi ise onu alamam. Değilse de ne olduğunu öğrenmek istiyorum.

Pamuk saten tam olarak nedir, bu kumaşlarda naylon polyester vs karışımı var mı yok mu? İnternette aradım bulamadım.
0
muhayyer divan
(03.10.24)
Kayar o. Üzerinden akar gider o nevresim. Uzak dur bence.

Pamuktan yapılmış saten. Ama %100 pamuktan yapılmış olabilir mi? İnanmam ben.

Hani birkaç gündür gıda tağşişi çok gündemde ya. Tekstilde böyle bir denetleme var mı bilmiyorum. Varsa şaşırırım. Onun için de hiçbi etikete inanmam ben.

Kısa bir süre uğraşmıştım tekstille.
0
Mirket
(03.10.24)
Kumascidan amerikan bezi bence swnin aradigin sey 40 senelik anne ceyizi var hala taş gibi
0
eja
(03.10.24)
Flanel kumaş aradığın bence
0
kisa
(03.10.24)
O dediğiniz kumaşları ben de düşünüyorum ama kumaşları almak biçip dikmek epey iş, biçilmemiş kumaş parası nevresim takımının parasına denk geliyor zaten, satın almayı daha uygun buluyorum. Dediğiniz kumaşlardan satılık takım var mı bilmem.
0
🌸muhayyer divan
(03.10.24)
Bana bu pamuk saten denen kumaşların naylon karışımlı olup olmadığı bilgisi lazım.
0
🌸muhayyer divan
(03.10.24)
Saten bir elyaf değildir, kumaşın doğal olup olmadığını hangi elyaftan üretildiği belirler.
Saten bir dokuma çeşididir, kumaşın yüzeyinde parlak ve pürüzsüz bir görünüm oluşturur.

Ancak sektörde maalesef içerikle ilgili çok kelime oyunları dönüyor. Polyüretan'a vegan deri diyenler, polyestere medine ipeği diyenler...

Satıcıya elyaf karışımının %100 Pamuk olup olmadığını sorabilirsiniz. Ürün yıkama talimatında da bu bilgi açıkça yazmalı. Örneğin %60 Pamuk %40 Polyester kullanıp, saten dokuma yapıp Saten Pamuk yazmış da olabilir. Yada gerçekten %100 Pamuk kullanıp saten dokuma tekniği ile üretip Saten Pamuk da yazmış olabilir.
0
PoscheN
(04.10.24)
@PoscheN

Ankara'da çok bilinen bir yer var, kapalı bir pazar yeri gibi, adı "gerçek İstanbul sosyete pazarı". Orada toplam 3 tane nevresim takımı satıcısı buldum, üçünde de takımların ambalajında etiket, tanıtıcı marka baskılı kağıt yoktu. Ezberden anlatıyorlar ama iki tanesi naylon içerikli dedi biri tamamen pamukludur dedi.

Şimdi bana tamamen pamuklu dedikleri pamuk saten takımlara bakınca gerçekten cm² başına çok daha fazla iplik düşüyor, daha sık dokunmuş yani. Çok değil ama yine de ince ve yumuşacık. Yumuşaklığı hoşuma gidiyor ama yorganı sabit tutmayacaksa olmaz o iş :)

Peki bildiğin(iz) iyi nevresim takımı markaları var mı, neler??
0
🌸muhayyer divan
(04.10.24)
(4)

Edebiyatçılar, eski türkçe bilenler buraya!

cccbehzatccc
Naif bir konu var, karşı cins değil.10 sayfalık uzun, düşünceli ve duygulu bir metin yazıldı.Özür de içeriyor ve en sonunda bir soru var.Metin arzuhal niteliğinde.Sırf sondaki soruyu sormaya ve aslında cevapta ret almamak için bu kadar ince düşünülüp yazıldı.Soru en son sayfada.Bir önceki sayfada şu
Naif bir konu var, karşı cins değil.
10 sayfalık uzun, düşünceli ve duygulu bir metin yazıldı.
Özür de içeriyor ve en sonunda bir soru var.
Metin arzuhal niteliğinde.
Sırf sondaki soruyu sormaya ve aslında cevapta ret almamak için bu kadar
ince düşünülüp yazıldı.
Soru en son sayfada.
Bir önceki sayfada şunun gibi bir cümle olmalı:

İşte bu arzuhal, size soracağım bu sorudan mütevellit yazıldı:
........?

Arzuhalim bu sorudan ötürüdür:

Gibilerinden fiyakalı bir cümle kullanmak istiyorum ve eski türkçe ya da çok sık kullanılan kelime içersin çok istiyorum.

Bundan dolayı, bundan ötürü, hatta vesile olmak en iyisi aslında.

Öneriniz var mı?
0
cccbehzatccc
(02.10.24)
hocam bana yapılması hiç hoşuma gitmiyor ama bu hakikaten biraz chat-gpt'lik bir soru:

""İşte bu arzuhal, size soracağım bu sorudan mütevellit yazıldı" cümlesini daha eski türkçe nasıl yazabiliriz?"

"İşte bu arzuhal, sizlere suâl eyleyeceğim bu mes'eleden mütevellit kaleme alındı."
0
WithWorth
(02.10.24)
haddizatında buraya kadar yegane arzum şu suali sormaktı:
bla bla bla...
0
kesmekes laleler
(02.10.24)
"eski Türkçe"nin t'si büyük olacak.

Arzuhal zaten eski Türkçe bu arada.
0
muhayyer divan
(02.10.24)
'bu' değil 'şu' de.
0
abbabaabbaababbabaababbaabbabaab
(03.10.24)
(18)

Sizce psikologun hacamatla alakası olur mu?

Kahvedesu
Psikolog olduğunu iddia eden bir kadın şunu dedi ''Klinik psikoloji uzmanlık alanım deprem travması iyileşmesi hacamat ve sülükle iyileşmesi''Sallıyor mu?
Psikolog olduğunu iddia eden bir kadın şunu dedi ''Klinik psikoloji uzmanlık alanım deprem travması iyileşmesi hacamat ve sülükle iyileşmesi''

Sallıyor mu?
0
Kahvedesu
(30.09.24)
Hacamat ve sülüğün muhtemelen kan değerlerine olumlu bir etkisi vardır, onu kastediyordur. Ama psikoloji eğitimi almak hacamat ve sülük eğitimi almış olmak demek değil. Bunların eğitimini ayrıca aldı ise belgelemesi gerekir, cv'sini ortaya koyması gerekir. Özgeçmişini veya hacamat ve sülük uygulama uzmanlığını belgelemesini isteyince verdiği cevaba göre vaziyet almak lazım diyorum.
0
muhayyer divan
(30.09.24)
Ruh çağırma seansları düzenleyip tarot falı da bakıyorsa ona, 'Olmuş' derim ben.
Yoksa olmamış.
0
Mirket
(30.09.24)
dolandırıcı sürüsü
0
ala09
(30.09.24)
hacamat ve sülük yaptıran ve faydasını görmüş bir bireyim. ama bunlar işin tezeğini çıkardı artık, ne alaka aw?? dolandırıcı bence de
0
titanyum22
(30.09.24)
Ben 3 psikolog değiştirdim isteğimi bulamadım ancak eşim kendi psikologundan oldukça memnun. Denk mi geldi nedir bilmiyorum deneme yanılma sanırım.
0
mirty
(30.09.24)
Klinik psikoloji uzmanlık alanım deprem travması iyileşmesi hacamat ve sülükle iyileşmesi üzerine de tez yazıyormuş.

Lisansı da çocuk gelişimmiş. Bütünleşik doktora yapıyormuş beynim yandı.
0
🌸Kahvedesu
(30.09.24)
hmm. eminim o doktorayı ya fatih sultan mehmet ya da ibni haldun ünisinde yapıyordur abla.
0
titanyum22
(30.09.24)
Sülük ve hacamat uygulamaları için ayrı ayrı sertifika iste özellikle de resmî evrak numaraları görünecek şekilde. Hatta bunu da belirt, araştırmam gerek, gerçek ise düşüneceğim de. Çekinme sor bunları. İçin rahat etsin, bedenine müdahale sonuçta. Uzmanlık ister.
0
muhayyer divan
(30.09.24)
Ne sülüğü ne hacamatı ya. Saçma sapan işlerle zaman kaybetme hiçbir işe yaramayacak, zırvalar. Doğru düzgün bilimsel yöntemlerle tedavi edecek birine git. Sağlığına, zamanına ve parana yazık yani üçü de risk altında bu durumda
0
nundu
(30.09.24)
Salliyorsa dolandiricilik, sallamiyorsa salaklik, cunku hacamat ve suluk bilimsel yontemler degil, bilimsel bir yonteme saygisi olan ve etige uyan biri bunu yazmaz. Her turlu uzak durulmali bence.
0
gibicibicis
(30.09.24)
Bunu yapan seni badelemeye falan da kalkar. Temkinli ol, badelenme.
0
ferenc
(30.09.24)
@gibicibicis

Hacamat ve sülüğün dünya üzerinde çeşitli üniversitelerde çalışıldığını biliyorum. Onun için uzmanlık belgelerini sorsun dedim soru sahibine.
0
muhayyer divan
(30.09.24)
@mirket ve @gibicibicis +1

Klinik arkadaşın CV: pbs.twimg.com

Bu tip şeylere inananlar tabii ki bu tip şeylerden etkilenir (bkz: plasebo etkisi). Onun dışında dışında bir faydası yok. Sabahtan akşama kadar üniversitelerde üzerine çalışsınlar. Bu onların işe yarar olduğunu değil, öncelikle işe yarama ihtimali var mı diye merak edildiğini gösterir. Alternatif olarak ise üniversite ve profesör kavramlarını çok da ciddiye almayın. Bizim ülkedekilerin %90'ı üniversite bile değil. Dünya çapında da birçoğu işte öylesine eğitim kurumu. Klinik psikoloji de aşırı donanımlı ve kaliteli insanlarla dolu değil. Temel kavramları bile karıştıran bomboş insanlar var ya torpille ya da piyasadaki eksikle bir yerlere gelen.

"İsrayil istibaratı ve ciaye cinlerle çalışıyormuş."
0
nawar
(30.09.24)
psikolojide hacamat,salavat,rüya tabiri,fal,burç vb spiritüel şeyler kabul görmez. çünkü psikoloji bir bilimdir. herhangi bir alanda uzman psikolog bu tarz şeyleri önermemeli.
ayrıca psikoloji bölümü mezunu olmayan; çocuk gelişim uzmanı, aile danışmanı, pdrciler terapi de yapamaz. sektör perşembe pazarı oldu. milletin ne doktora ne bilime saygısı kalmıyor bu tarz yalancı pazarlamacılar yüzünden.
0
mikahakkinen
(01.10.24)
çocuk gelişimi lisans mezunu olan biri nasıl klinik psikoloji bütünleşik doktorasına alınabilir, klinik psikolojiyle yakından uzaktan alakası olmayan bir konuda doktora tezi yazabilir. kaçın uzak durun rezalet
0
red g
(01.10.24)
"Bu tür şeylerin bunlara inanan insanlara plasebo etkisiyle olumlu yansımaları oluyor" tarzında bir bakış açısıyla destekleyenler var.

Şayet doğruysa bile ben bunu desteklemiyorum. Herkes kendi rolünün gerektirdiği şeyi yapmalı. Bir psikolog sırf işlevsel olduğunu düşünüyor diye hacamat önermemeli ya da yapmamalı. Bazı sınırlar olmalı. Ben psikoloğa gidiyorsam psikoloji disiplininin bana verdiği imkanlardan yararlanmak için gidiyorum. Burada psikolog olan kişi kendi disiplininin hizmet sağlayıcısı. Ben ona giderek psikolog olan X kişisinden medet ummuyorum. Psikoloji biliminden medet umuyorum, psikoloğun kendisi sadece bir kaynak. Temsil ettiği şeye uygun hizmet vermeli.

Ne yazık ki sadece bu konuda değil hiçbir konuda ilkesellik kalmadı gibi geliyor ülkede. Herkes çok işlevsel bakıyor. Üstüne vazife olan olmayan her konuda bir önerisi oluyor. Üzücü bence.
0
akhenaten
(01.10.24)
Kaçarak uzaklaşın
0
master of ceremonies
(01.10.24)
öncelikle bu kişi psikolog değil. bence onu unutmayın.
0
red g
(01.10.24)
(15)

Doğru Psikolog/Psikoterapist Nasıl Bulunur?

jimjim
İstda online hizmet veren birini arıyorum.Özellikle romantik ilişkilerden kaynaklı sorunlarda faydalı olabilen, deneyimli birini arıyorum. Bir de yöntem olarak mı yoksa kişi bazlı mı seçmeliyim? Asla bi fikrim yok, sizin deneyimleriniz nasıldı?Son olarak terapi ücretleri ne alemde? Teşekkürler.
İstda online hizmet veren birini arıyorum.
Özellikle romantik ilişkilerden kaynaklı sorunlarda faydalı olabilen, deneyimli birini arıyorum.
Bir de yöntem olarak mı yoksa kişi bazlı mı seçmeliyim? Asla bi fikrim yok, sizin deneyimleriniz nasıldı?

Son olarak terapi ücretleri ne alemde?

Teşekkürler.
0
jimjim
(30.09.24)
Terapi ücretleri epey uçuk. İstanbul'da online terapi veren bir psikolog biliyorum ama zannederim 3500 veya 4000'den aşağı değildir. Fakat sağlam eğitimlidir. İstersen özelden ismini vereyim (buraya yazdam olur mu bilemedim)
0
muhayyer divan
(30.09.24)
@ala09

Aç sürüsü mü?? Şu hayatta en sevmediğim meslekleri yapanlar hakkında bile böyle düşünmedim, hangi hakla aç sürüsü diyorsun? Çok fazla saygısız ve zalim bir ifade olmadı mı bu?
0
muhayyer divan
(30.09.24)
Online ise istanbul olmasi avantajin tam tersi dezavantaj olmaz mi? Cunku piyasa ortalamasina gore fiyat verecekler. Bulundugum sehirde (eskisehir) terapist olan psikiyatristlerin ucretleri bile 2500-3000 civarinda mesela.

Terapist bulma surecinde ise bence oncelikle farkli terapi ekollerinde (psikanalitik psikoterapiler, bilissel davranisci terapi, sema terapi vs gibi) egitimi ve pratigi olan birini bulmak gerekir. Uygun bir terapi baslangicinda da degerlendirme seansinda bu yontemlerle ilgili bilgilendirme yapilir ve birlikte bir yontem secilir. En iyi yontemlerden biri de guvenilir bir tanidiktan referansla gitmek tabi ama her zaman mumkun olmayabiliyor
0
gibicibicis
(30.09.24)
Öncelikle, online terapi almayı düşünüyorsanız, neden istanbul olması şartı var? Gibicibicis'in de dediği gibi, ücret beklentileri daha uçuk olacaktır. Bence başka şehirlerden bir psikolog bulmayı da deneyebilirsiniz.

Yöntem olarak mı kişi bazlı mı seçmeniz gerektiğinin kararını verecek yetkinlikte olmayabilirsiniz. Daha önce terapi ya da herhangi bir psikoloji eğitimi aldınız mı? Cevap evet ise az buçuk fikriniz vardır neye daha çok ihtiyaç duyduğunuz konusunda. Aramayı ona göre yapın. Cevabınız hayır ise, eski usul deneme yanılma öneriyorum, peki neden? Tecrübenizin olmadığı hemen her konuda en doğru yol genelde bu oluyor eğer bilinçli bir insansanız. 3 senedir düzenli terapi alıyorum, şimdiye dek iki psikoloğum oldu, birincisiyle yaşadığım şehirde yüz yüze görüşüyordum (istanbul değil), ücreti dönemine göre uygundu ama aradığımın onunla geçirdiğim terapi sürecinde olmadığını anlamam biraz zaman aldı. Çünkü ona sadece iç döküyordum, sorunlar orada olmaya devam ediyordu. İkinci psikoloğum ile uzun zamandır görüşüyorum, online olarak (kendisi istanbulda yaşamıyor), sadece iki defa yüz yüze görüşebildik ve hiçbir farkı yoktu terapi namına, bu beni ayrıca mutlu etti. Bu psikoloğum sınırları aşmadan çizgi dışında düşünebilen ve bana neredeyse mükemmel şekilde uyumlanan biri. Aslına bakarsanız ona yaptığım şey de iç dökmek, ama döktüğüm o içimle ne yapmam gerektiğini ve nasıl stabil, mutlu ve sağlıklı olabileceğimi biliyor oluyorum her seans sonrasında. Bunu tarif etmek biraz zor, o yüzden size de deneme yanılmayı önerdim. Biz ekol olarak şema terapiden gidiyoruz ama ekol bir noktadan sonra teferruat oluyor, süreç bir şekilde zaten akıyor, en azından ben perde arkasını görmediğim için böyle düşünüyorum. O kısmı bırakın terapistiniz düşünsün, zaten talep ettiğinizde ve hazır olduğunuzda sizin üzerinizde hangi ekolü uyguladığını paylaşacaktır. Ona karar vermek onun işi. Siz sadece iletişim kurduğunuzda rahat hissettiğiniz, hayatınızdaki bir şeyleri eylemsel olarak değiştirdiğini fark ettiğiniz uzman kimse onu bulana dek deneyin ve bulduğunuzda da istikrarlı devam edin. Ben böyle yaptım, ve iki sene önceki halimden eser yok şu an. Hayatım yine ara sıra boka sarıyor ama ben iyiyim, dengeliyim, yaşıyor ve atlatıyorum. Ve bunu terapisiz yapmam ne kadar zor olurdu, düşünmek bile istemiyorum.
0
@stubborn inferno
(30.09.24)
psikiyatrist ihtiyacın varsa özelden yaz sana hekim önereceğim. ben gittim memnun kaldım. istanbulda. özel hastane. pek pahalı değil.
0
yurtsuz john
(30.09.24)
ben bir psikolog olarak online terapinin yararına inanmıyorum. tabi ki bu bir subjektif yorumdur. terapi ücretleri özel doktor ücretleri kadar var çünkü alanda iyi olan psikologlar bana gelen de farklı olsun kafasında çünkü bir sürü meslekte yetkin olmayan terapist var.
0
mikahakkinen
(01.10.24)
araştırırken lisans mezuniyetinin psikoloji olması (iyi bir üniversiteden, tavsiyem boğaziçi, odtü, dokuz eylül, istanbul, ankara, hacette gibi) ilk kriteriniz olsun. sonra yüksek lisansının klinik psikoloji alanında olduğuna emin olun. bu yüksek lisanslar içinde yine belirli üniversiteleri referans alabilirsiniz. diğer üniler üzerine örneğin bilgi üni klinik oldukça güvenilirdir özellerde, ya da yeditepe, ışık, maltepe vs. de olabilir. sonrası da eğitimle desteklemiş mi, süpervizyondan bahsediyor mu kendini tanıtırken diye bakın.
metot konusunda önden neye yatkın olursunuz bilmeniz zor ama çözüm odaklı ya da bdt sizin sorununuza göre biraz didaktik kalabilir. psikodinamik/psikanalitik, şema ya da varoluşculuk üzerine çalışan kişileri tercih edebilirsin.
en son olarak da gitmesi sizi çok yormayacak, maddi olarak karşılayabileceğiniz uzmanlarla oturup konuşup 2-3 seans sonunda karar vermek en doğrusu. bu arada 2000-3000 arası çalışan çok insan var. ama daha düşük ücretli çalışanlar da mümkün olabiliyor çeşitli organizasyonlar vasıtasıyla.
0
red g
(01.10.24)
red g o kadar saçma yazmışsın ki. boğaziçi mezunu olur ve sonra yurtdışında klinik yapmıştır falan ama sana hiç faydası olmaz, zaman, para ve sağlığını kaybedersin. arel üni mezunu olur, okan’da yüksek yapmıştır ama acayip faydasını görürsün. kişinin duruşu, anlayışı çok daha önemli. yukarıda geçen hiçbir üniversite ile de ilgim, alakam yok belirteyim. bu etiketleri görünce çığlık atmak istiyorum artık yalnızca.
0
deartheodosia
(01.10.24)
ücretler fecaat durumda. özgeçmişi ve terapi eğitimleri aradığım niteliklere uyan bir terapist buldum ama görüşme ücreti 3bin liraymış ve online görüşüyormuş sadece. bakmak isteyen olursa: melis caner, fabula psikoloji
0
anna sun
(01.10.24)
ankara'dayım. kasım 2022'de 750 lirayla başlamıştım. şu an ilk hasta ücretini bilmiyorum ama kendisi sağolsun "kadrolu manyak" olduğum için zam yapmıyor, ben seans başına 1500 ödüyorum, normali muhtemelen 3 bin hatta daha fazladır. daha ucuza gelen hastaları olduğunu biliyorum.

terapist bence tamamen şans işi. geçmişte bir kere denemiştim. hiç hoşuma gitmemişti. şu anki terapistimle ise ölüme giderim yani öyle söyleyeyim.

düzenli, uzun süreli bir terapi arayışındaysanız belki ilk birkaç deneme başarısız olabilir ama düzenli devam ettiğiniz sürece iyi bir terapist zaten sizden yeni müşteri parası almaz.

profesyonel bir iş olduğunun farkındayım ama benim terapistim sağolsun gerçekten benimle çocuk gibi ilgilenir, sınırlı sayıda danışanı vardır. o açıdan bunlara dikkat etmek önemli diye düşünüyorum.
0
mark greg sputnik
(01.10.24)
ben özel üniversite mezunuyum ve red g ye katılıyorum. psikoloji sosyoloji ve soft bilimler kesinlikle özel üniversitelerde olmamalı. bir boğaziçi mezunu ile arel mezununu nasıl karşılaştırabilirsiniz ya?

@dearthedosia tam bir özel okul mezunu ağzı yazdıkların.
0
mikahakkinen
(02.10.24)
@mika ya bi tecrüben olsun, anlarsın bence. arel falan savunduğumdan da değil. kişinin kapasitesinde bitiyor, ösym sıralamasında değil
0
deartheodosia
(02.10.24)
@deartheodosia ben psikoloğum zaten tecrübeye gerek yok. meslektaşlarım ne seviyede olduğunu biliyorum.

psikoterapide bir sürü teknik var. bu teknikler için zeka gerekiyor. koç sabancıyı dışarıda bırakırsak psikoloji bölümü eşit ağırlığın en yüksek puanlı 2. bölümü. yani ilk 30 bin içinden seçilen ege,boğaziçi,ankara,hacettepe mezunu ile 300bin sıralamadaki arel mezunu mu bir?
0
mikahakkinen
(03.10.24)
@mika, yalnızca üni. ismi nedeniyle senden çok daha iyi olacağımı kabul etmen gerekiyor o halde. ben kabul etmiyorum mesela, benden çok daha başarılı olabilir ve insanlara çok daha faydalı olabilirsin ama sana göre her koşulda ben senden daha iyiyim? böyle bi şey olamaz. uzatmak da istemiyorum daha fazla ama herkes aynı eğitim fırsatlarına sahip olmuyor.
0
deartheodosia
(03.10.24)
Herkes aynı eğitim fırsatına sahip olmadığı için ve evet ösym sıralaması da kapasiteyi gösteren bir kriter olduğu için iyi devlet okulundan mezun olması benim için de şart. Özellerde dağıtılan klinik psikolog derecesinin benim için bir ederi yok. Simit sarayı gibi açılan üniversitelerde verilen eğitimi ciddiye alamıyorum. Sağlık,psikoloji, hukuk, bu üç alanda lisans özellikle önemli. İyi üniversite mezunu illa ki iyi mi olacak, hayır olmayabilir. İyi üniversite mezunlardan çalıştığı ekole ve bütçeye göre seçim yaparım. Düşük ücretli başlayıp kısa sürede seans ücretini arttıran oluyor, baştan konuşmanızı öneririm.
0
asteriks
(03.10.24)
(5)

Yeni dogurmus anneye esi ev/araba almali mi?

lapaz
https://www.reddit.com/r/AITAH/s/jF7FczYdPW
0
lapaz
(30.09.24)
Öyle bir maddi imkanı varsa alsın ne olacak, linke bakmadım ama başlığa göre konuşuyorum. Yoktan var etmesi gerekiyorsa aptallık olur.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(30.09.24)
bizde altın bilezik takılır genelde ama ev araba alan da duydum.
0
titanyum22
(30.09.24)
Linke bakmadım zira İngilizcem yok. Yeni doğurmuş olduğu için hediye edilecekse, imkanlar müsaitse alınır, olabilir. Müsait değilse imkanlar neye izin veriyorsa o yapılır.

Önemli olan bebek doğunca o kadının işini kolaylaştırmak, bebeğe bakma sürecinde ev işlerini çalışma hayatını bir sürü ıvır zıvır o kadının tepesine yığmamak, enerjisini toparlayıp vücudunun kendine gelmesini sağlayacak imkanı tanımak bence. Anne olmak evin her işini yüklenmek değil, hele ilk yıllarda. Böyle yapılırsa o kadının orta ve uzun vadede hem beden sağlığından hem ruh sağlığından çalmış olunur.
0
muhayyer divan
(30.09.24)
Evlilikte edinilmiş mallar zaten (kimin üzerinde olduğundan bağımsız olarak) hukuken ortaktır. Bu şahıs 'Kendine' ev alabiliyormu ki eşine ev alsın?

Arabayı anlarım da. Onun da hukuken adı, ailenin ikinci arabasıdır.

Hediye denen şeyde de, ailenin gelir düzeyine göre değişir gerçi de belirli bir meblağdan sonra anlam bozulması olur.
0
Mirket
(30.09.24)
cevap: paraya bakar.

belki senelerce cocuk icin ugrastilar, adam yasim gecmeden cocugum olsa hayali kuruyordu, kafasinda da bir cinsiyet vardi o da tuttu diyelim, parasi varsa gider arac da alir, ev de alir ucak da..
0
cooperr
(30.09.24)
(3)

Muffin kabında mücver yapılmaz mı airfyerla

regina phalange
Silikon olanlarda
Silikon olanlarda
0
regina phalange
(30.09.24)
Muffin derin kaplarda yapılır mücver derinlik sevmez. Koyarsın denersin ama pişmemiş çıkar içinden.
0
muhayyer divan
(30.09.24)
Kabın ağzına kadar değil yarım yarım koyabilirsin mücver harcını. İnce olursa pişer
0
kullanicadi
(30.09.24)
Mücver öyle kalın olmaz ki. Fırın varsa yağlı kağıdın üzerinde ufak ufak koyup fırında pişirin.
0
synesthesia
(30.09.24)
(6)

İdrar yaparken rahim ağrısı

muhayyer divan
Hiç yaşayan oldu mu?Sabahtan beri yumurtalık ağrısı çekiyorum ama idrar yaparken ağrımaları tuhaf oldu, rahim mi yumurtalık mı ağrıyor anlamadım. İdrar yolları enfeksiyonu olabilir mi, ben yanlış hissediyor olabilir miyim ağrıyı?
Hiç yaşayan oldu mu?

Sabahtan beri yumurtalık ağrısı çekiyorum ama idrar yaparken ağrımaları tuhaf oldu, rahim mi yumurtalık mı ağrıyor anlamadım.

İdrar yolları enfeksiyonu olabilir mi, ben yanlış hissediyor olabilir miyim ağrıyı?
0
muhayyer divan
(29.09.24)
Sistit?
İdrar yaparken zorlanma, yanma?
0
Mirket
(29.09.24)
Ağrı var sadece, o da idrarın çıkış noktasında değil yumurtalık mı rahim mi tam anlayamadığım o yerde. İçeride yani. Zorlanma yok.
0
🌸muhayyer divan
(29.09.24)
Bilemedim. Geçmiş olsun.
0
Mirket
(29.09.24)
Şunu tam anlayamadım sabahtan beri ağrı vardı yazmışsın, idrar sırasında arttı mı?
İdrar yolu enf olsa yanma da olurdu. Mesane taşı aklıma geldi. Sen bugün bol su iç bence, yarın da devam ederse bir aile hekimine görün tam kan sayımı yapar orda bişi çıkmazsa daha sonra kadın doğum bir ultrason ile baksın. Yumurtalık kisti falan olabilir mi diye.

Geçmiş olsun
0
kullanicadi
(29.09.24)
böbrek taşı da olabilir. ben de idrar yolu enfeksiyonu sanıp doktora gitmiştim, ufak bir taş düşürüyormuşum meğer. acil ürolojiye gidin bence. ikisi de tedavisiz geçmiyor sonuçta.
0
elorelia
(30.09.24)
idrar yolları enfeksiyonudur. birkaç yıl önce regl olcam ağrısıyla acillik olmuştum idrar yolları enfeksiyonu çıkmıştı. ne hikmetse epey benziyordu ağrı.

acile git tahlil yapsınlar
0
titanyum22
(30.09.24)
(14)

sucuk cig yenir mi? yenmezse neden yenmez?

antikadimag
sonucta icindeki baharatla bir nevi pismis olmuyor mu bu arkadas? neden cig yememeliyiz? pastirma cig yeniyor mesela sucuktan farki nedir?
sonucta icindeki baharatla bir nevi pismis olmuyor mu bu arkadas? neden cig yememeliyiz? pastirma cig yeniyor mesela sucuktan farki nedir?
0
antikadimag
(29.09.24)
Fermente sucuk, gerçekten fermenteyse yenir. Çocukken hep yerdik memlekette.

Isıl işlem görmüş sucuğu ben pişse bile yemem. Kırk yılda bir pizza içinde falan ancak yiyorum Allah affetsin.
0
Mirket
(29.09.24)
Pastırma yüksek oranda tuzla saklanır ve o tuzda pişer. Sucuk öyle değildir, baharatlar onu pişirmez, normal pişirme işlemi gerekir. Çiğ yenirse bir süre sonra bağırsaklarda kurt oluşur, sonuçta tenyalar bağırsakta yaşar bağırmasak da. :/
0
muhayyer divan
(29.09.24)
Kiyma bile cig yendigine gore sucuk da yenir, ama ben az pismis sucugu tercih ederim.

(bkz: tartare de boeuf)
0
sertac akin
(29.09.24)
Bağırsakta kurt yapabileceği söyleniyor. Isıl işlem görmüşse hiç yememek en iyisi kanserojen olduğundan ötürü
0
ferenc
(29.09.24)
marketten aldiklarimiz isil islem mi fermente mi nereden anlayacagiz?

isil islem mikroorganizmalar olsun diye yapilmiyor mu? eger oyleyse neden cig yenmiyor, hala net degil bende burasi.

bu da bir sehir efsanesi gibi geliyor bana, kurt yapmasi vs. zamaninda besin koruma yonergeleri falan yokken belki ama gunumuzde boyle bir risk olamaz gibi geliyor.
0
🌸antikadimag
(29.09.24)
Şahsen sucuğu çiğ yemeyi severim, tadını ancak öyle alırım ama bizzat bende kurt yaptığını çok iyi biliyorum, rahatsızlığını çekiyorum. Şehir efsanesi falan değil yani. Çiğ et yemek her zaman bağırsaklarda kurt yapar.
0
muhayyer divan
(29.09.24)
Fermente sucuk çiğ et değildir. Fermentasyona uğramış ettir. Hatalı üretimdir, bir şeyleri yanlıştır bilemem ama geneli suçlamayalım. Fermente sucuk kurt yapmaz.

Ayrıca baharatın yeterli olmayacağı da söylenmiş de, hiç hakiki çiğ köfte yemediniz mi? Ya da çiğ köfte yiyen herkes kurtlu mu dolaşıyor.

Fermente sucuk mandıralarda satılıyor ama ben olsam bilmediğim yerden almam.

Doğal ürün pazarlarında falan rengi ete benzemeyen fiyatı etten çok ucuz sucuklar satılıyor mesela. Sucuk, baharatlı kıymanın kurutulmuş kuzu bağırsağından kılıf içinde kurutulmasıdır. Etten ucuza satılıyorsa tağşiş var demektir.

Tekrar söylüyeyim ısıl işlem görmüş sucuk benzeri şeyleri konu etmiyorum. fermente sucuğu anlattım ben.
0
Mirket
(29.09.24)
neden sucuk yiyorsunuz ki
sucuk demek kasapta bayat, kararmış ya da bayatlamaya ramak kalan etlerin, kırıntıların değerlendirildiği şey demek
0
bir soru sorcam
(29.09.24)
o günümüz koşulları dediğin şeyler kağıt üzerinde, kimi ciddi insanların umursadığı geri kalanının sallamadığı şeyler.

cips paketinden fare, sucukta falan at eti vs. bir sürü şey çıktı/çıkıyor.

o günümüz koşulları dediğin şeye çok da inanma, adamın 100 ineği var, 10 tanesi hafif hastalanınca hepsini kesip satıyor, hasta, sağlıklı kim nereden bilecek.
0
selam
(30.09.24)
17-18 sene olmustur.. bir gun yine cig sucuk yedim ve midem bozuldu. sari renkte ve su gibi istifra ediyordum deli gibi. doktora gitmistik ulser baslangici mi demisti baska bir sey mi tam hatirlamiyorum. soyle dusun atiyorum bir lokma bir sey yesem bile hemen istifra ediyordum. iyilesene kadar canim cikmisti ondan sonra da tovbe ettim bir daha cig sucuk yemedim.
0
arakaali
(30.09.24)
Marketteki sucukların paketinde fermente veya ısıl işlem şeklinde yazar zaten. Alırken fermente olanları tercih edin. Kırk yılda bir canınız çiğ sucuk çekerse yiyin bişi olmaz ama yine de çü tüketmek çok sağlıklı değil diye biliyorum.
0
Phoebe
(30.09.24)
Çiğ yemeseniz daha iyi olur. Neticede çiğ et konuyor içine.

Fermente ile ısıl işlem arasında şöyle bir fark var. Fermente sucukta, sucuğu bir yere asıp içindeki su oranını azaltıyorlar. Bu da belli bir süre alıyor. Isıl işlemde, bu sucukları büyük fırınlara koyup, suyunu o şekilde azaltıyorlar.

Bu işin uzmanı değilim ama kanserojen vs. hikaye geliyor bana. O zaman fırından hiçbir şey yemememiz lazım. Sucuktaki tek etmen : içine konulan et ve baharatın kalitesi bence.


.
0
kartallar yuksek ucar
(30.09.24)
@mirket +1 fermantasyon önemli. fermente değilse bakteriler yaşıyor içinde. fermente çiğ yenen sucuklar dünyada var ama türkiye de olmayabilir. sucuk işi başlı başına hijyenik olmayan bir sektör. ispanyolların kandan yaptığı morcilla sucukları var. çok da kafaya takmamakta lazım tartare de boeuf yiyor adamlar.
0
mikahakkinen
(30.09.24)
Ben full gomuom knk
0
Zetnikov
(30.09.24)
(6)

firinda patates

robert bosch
yaparken kabuklari soyulur mu soyulmaz mi?kabuguyla atanlar: pistikten sonra kabuklariyla mi yiyorsunuz?
yaparken kabuklari soyulur mu soyulmaz mi?

kabuguyla atanlar: pistikten sonra kabuklariyla mi yiyorsunuz?
0
robert bosch
(29.09.24)
Patatesine bağlı, şu an pazarlarda ince kabuklu taze patates var, sarı patates diye de geçer

Kabuklarını soymadan Küp küp doğrayıp yağlayıp fırına atarım. Kabuğu da pişer yerken de rahatsız etmez

Hocam tereddütün varsa elindeki en küçük patatesi kabuğunu soymadan doğrayıp deneme yap, diğerlerinden farklı olmadığını görürsün :)
0
grimavi
(29.09.24)
Kabuklarıyla yemek çok iyidir diyenler gördüm, kumpiri kabuklarıyla yemeye çok yatkın insanım içini miçini sömürürüm ama hiç kabuğuyla patates yemedim desem yalan söylemiş olur muyum bilemiyorum. Yemiş olabilirim. Ama hiç kendim yapmadım.
0
muhayyer divan
(29.09.24)
kumpiri sormuyorum elbette. normal boyutlarda pazardan alinan patates. :)
0
🌸robert bosch
(29.09.24)
Elma dilim patates hep kabuklu şekilde servis edilmiyor mu ya? Temiz bir bulaşık teliyle kabukların kirini alabilirsiniz pişirmeden önce. Ama yani benim bildiğim klasik elma dilim patates yapılırken kabuğu soyulmaz, gayet de lezzetli olur
0
nundu
(29.09.24)
kalın kabuklu ince kabuklu büyük küçük farketmeksizin temiz bir sünger ile iyice ovalayarak yıkıyorum ve kabukları ile yiyorum, kabuklar inanılmaz lezzetli oluyor hatta yeni şefler sadece kabuktan kızartma yapıyor artık.
0
eja
(29.09.24)
amerikalılar patatesi hep kabuğuyla yer ki.
0
sizofren06
(30.09.24)
(5)

Esnerken kulaklariniz duyuyor mu?

Zetnikov
Eger mesela 4 saniye esnedim bu sure zarfinda kulaklarim sifira yakin hic duymuyor sizdede oyle mi?Ona gore esneyen biri gorursem susacagimBen esnerken insanlar bosuna konusuyorda
Eger mesela 4 saniye esnedim bu sure zarfinda kulaklarim sifira yakin hic duymuyor sizdede oyle mi?

Ona gore esneyen biri gorursem susacagim

Ben esnerken insanlar bosuna konusuyorda
0
Zetnikov
(29.09.24)
Evet, yüksek seste kulaklar zarar görmesin diye ağız açmak tavsiye edilir zaten. Normal.
0
prole
(29.09.24)
@prole

Neden ben esnerken o zaman insanlar hayat hikayelerini anlatiyorlar anlamiyorum
0
🌸Zetnikov
(29.09.24)
Sıkıldığın için esniyorsun. Yani esnerken anlatmıyorlar, anlattıkları konu nedeniyle esniyorsun. Algıda seçicilik.

Ayrıca esnemek eskiden ayıp karşılanırdı. Anlatanı dinlemeyeceksen git dolaş, niye dinlermiş gibi yapıyorsun ki. Hayat kısa.
0
alfired
(29.09.24)
Esnerken benim kulaklarım da tamamen işitmez oluyor, sanırım hep böyle. Oksijen eksikliği diyorlardı bir de.
0
muhayyer divan
(29.09.24)
@Zetnikov, belli ki onlar da senin gibi esnerken kulakların kapandığını bilmiyorlar.
0
prole
(29.09.24)
(11)

Sağlıklı kesme tahtası

but that was just a dream
Merhaba arkadaşlar,Hem sebze hem et doğranabilecek cam dışında sağlıklı kesme tahtası alternatiflerine bakıyorum. Herhangi bir marka ya da çeşit önerilerinize açığım.Şimdiden çok teşekkürler.
Merhaba arkadaşlar,

Hem sebze hem et doğranabilecek cam dışında sağlıklı kesme tahtası alternatiflerine bakıyorum. Herhangi bir marka ya da çeşit önerilerinize açığım.

Şimdiden çok teşekkürler.
0
but that was just a dream
(28.09.24)
Geçen bir yerde çelik olanını gördüm. Hiç marka bilmiyorum.
0
muhayyer divan
(28.09.24)
cam veya çelik sağlıklı değildir.
www.n11.com
şu tarz bir şey tavsiye ederim tabi bütçe dostu olmuyor ama sağlıklı olanını sorduğunuz için attım.
0
neira
(28.09.24)
cam ve çelik sağlıklıdır. ama kesme hissiyatları hiç güzel değil. kullanmak istemiyor insan. ben et ürünlerini en azından camda kesiyorum. diğerleri için plastik ve tahta.
0
xrated
(28.09.24)
cam tahta kullanırsan bıçağı eline alırsın. ayrıca zamanla cam çizilecek ve gözenek aralarında bakteri üreyecek. çelik de aynı şekilde bıçağına zarar verecek.
bıçak zarar görürse sen de bıçağın parçalarını tüketerek zarar görürsün.
0
neira
(28.09.24)
Birden fazla ve ara ara değiştirdiğim, mümkünse kolay gözenek oluşturmayacak sert ahşap kesme tahtaları ile hallediyorum bu sorunu.

Cam değil de granit kestirmiştim et veya soğan doğrarken kullanayım diye içim bir hoş oluyor doğrayamıyorum.
0
chicha_v2
(28.09.24)
taimatr.com şöyle bir şey var ama sağlıklımı araştırmak lazim
0
baknedicem
(28.09.24)
çizilme, arasında bakteri üreme ve et tavuk suyunu emme konusunda tahtalar daha dezavantajlı.
0
xrated
(28.09.24)
plastiği traşlayabiliyorsun, yüzeyi düzleşiyor, ağzı taşlanmış spatula kullanıyor kasaplar
ahşap öyle değil, gözenekler kalıyor, bakteri dünyası
plastikte eser miktarda plastikleri elbette zamana yayarak yutuyorsunuz
metal(demir) yemek sağlığa zararlı değil
0
lambırcek
(28.09.24)
@neira

Neden can veya çelik sağlıklı değildir? Aksine ağacın üzerinde vernik veya benzeri bir şey varsa kestikçe onun parçaları gelecek bıçağa. Ben şahsen ağaç veya bambu olanları kullanır kullanmaz ve en doğru şekilde temizlemek şartıyla gayet sağlıklı buluyorum ama arkadaş ahşap istememiş. Camları da çok sağlıklı buluyorum.
0
muhayyer divan
(28.09.24)
denemedim ama çelik
0
bir soru sorcam
(28.09.24)
En saglıklısı cam ve titanyum olanları
Ahşap türevlerinden ve plastikten uzak durun.
0
limonlu eksi
(28.09.24)
(15)

durduk yerde bosanmak isteyen adam

robert bosch
yaklasik 10 yildir devam eden bir iliski ve 7 yasinda daha gecen haftalarda ilkokul 1.sinifa baslamis bir cocuk var.kadin hastaligindan ötürü evlendikten sonra meslegini yapamaz hala geliyor. cocuk vs de olunca baska bir kariyer planlamak yerine ev hanimi oluyor.adam biraz daha huysuz, anlasmak zor
yaklasik 10 yildir devam eden bir iliski ve 7 yasinda daha gecen haftalarda ilkokul 1.sinifa baslamis bir cocuk var.

kadin hastaligindan ötürü evlendikten sonra meslegini yapamaz hala geliyor. cocuk vs de olunca baska bir kariyer planlamak yerine ev hanimi oluyor.

adam biraz daha huysuz, anlasmak zor bir insan ama kadin daha orta yolu bulan bir profil. disaridan gayet iyi görünüyorlar. evin icinde tartismalar oluyor kadina göre ama "artik anlasamiyoruz" diyecek kadar büyük seyler yok.

adam bir anda bosanmak istiyorum diye geliyor. anlasmali bosanmak istedigi icin kadina istediklerini yaz bir an önce bitsin vs diye zorluyor. kadin cok saskin. yillarinin bosa gittigini ve ne alacakta mahkemede yoluyla alacagini anlasmali bosanmayacagini söylüyor. cocuga ileride borclu hissetmemek icin bosanma davasi acmiyor, adamin acmasini bekliyor. adam da kagidi bekliyor iste.

adamin istedigi bir anda önce bosanmak, kadinin dedigi sey mutsuz da olsam asla bosanmak istemezdim, cocugum icin katlanirdim diyor.


10 gün birbirleriyle zoraki durumlar disinda konusmuyorlar. 10 gün sonra adam geri yumusuyor. sanki bosanmak istememis gibi, 10 gün öncesindelermis gibi davranmaya basliyor.

adam normalde 2.cocugu isteyen ve kadinin onu birakip gitme endisesini tasiyan biri.

bu neden olabilir sizce?
0
robert bosch
(27.09.24)
Hocam böyle şeylerin nedeni üzerine düşünmek vakit kaybı, öyle ya da böyle kadın dünya iyisi biri olsa adama krallar gibi hizmet edip çocuğunu büyütse adama yaranamaz, aynı davranışın 3-5 sene sonra ortaya çıkmayacağının garantisi yok, kadın acilen avukatla görüşüp kendi faydasına ne alabiliyorsa hayatını kursun düzelir mi diye vakit kaybetmesin
0
grimavi
(27.09.24)
Adamın problemleri var belli ki, destek alması lazım. Bir iki davranış çıktısıyla nedenini saptayacak yetkinlikte değiliz.

Dengesiz davranmak konusunda adam haksız. Ama "çocuğum için mutsuz bir evliliğe katlanırım" derken de kadın haksız. Bu bir insanın hem kendisine hem çocuğuna yapabileceği en büyük kötülük. O açıdan kadının da desteğe ihtiyacı var.

Yerlerinde olsam hem bireysel hem çift terapisi denerdim. Birçok duyuruda bunu öneriyorum evet ama geçerli sebeplerim var. Birincisi, istikrar ve doğru danışmanla işe yarıyor ve hayatım boyunca bunun işe yaradığını hem kendimde hem başka insanlarda gördüm. İkincisi, burada paylaşılan ilişki sorunların yüzde doksanına yakını, küçük anlaşmazlıklar dalgınlıklar falan değil de tarafların kendi bireysel hayatlarında basbayağı problematik olması. Anlattığınız durum da buna bir örnek.
0
@stubborn inferno
(27.09.24)
Mis gibi boşansın işte daha ne istiyor anlamadım.

1) Adam gizli saklı aldatıyor kadın anlamadı ya da gözü dışarıda o yüzden bir an önce bekar kalmak istiyor.
2) Adam bunaldı, sıkıldı, 10 sene önceki hisleri yok. 2. Çocuğu da belki çocuk olursa düzeltiriz diye istedi. Gerçekten istediğini sanmadım niyeyse.

Çekişmeli boşanma yıllar sürer anlaşabiliyorlarsa anlaşsınlar yol yakınken. O adamla artık olmaz öyle hissettim ite kaka evlilik sürdürülmez

Birisi bana boşanalım dese 10 gün sonra neyse hadi boşanmayalıma getirse ben boşanırdım
0
kullanicadi
(27.09.24)
Adam yedek oyuncuyla maça devam etme kararı almış. Tam oyuncu değişikliği çalışması yaparken yedek oyuncuda defo tespit etmiş ve 'eldeki bir kuş daldaki iki kuştan iyidir' demiş.

Sahadaki oyuncumuz aynı süreci başka bir yedek oyuncu için yaşamak istemiyorsa ve durum uygunsa maçtan çekilsin, değilse, kendine çeki düzen versin. Belli ki bir memnuniyetsizlik var.
0
Mirket
(27.09.24)
evet bazı yorumcular şaşırtmamış. erkek hasta olunca kadın bakar ama kadın hasta olunca erkek bunalır vah vah

adam bariz başkasını bulmuş aldatıyormuş sonra o başkası tarafından terkedilmiş. arkadaşına söyle gitsin std testleri yaptırsın hatta adama da şart koşsun.
0
titanyum22
(27.09.24)
ilk yorum çok haklı. kadın ev hanımı ama ev hanımlığının hakkını veriyor mu? hastalık ortaya çıkar çıkmaz gitmeyen adam bir anda mı gitmeye karar verdi? kadın bi kendine baksın desin ki acaba ben de olması gereken gibi miyim? karşımdaki kişiye olması gerekeni yapıyor muyum? o dışarda bi şeylere çabalarken ben evde çabalıyor muyum?

özet şu: adamın canına tak etmiş bazı şeyler, tamam boşaniyim demiş kendinde güç bulmuş, 10 gün düşünmüş taşınmış yatışmış ve kendine gelmiş. bunun altında milyonlarca şey aramaya gerek yok. başkasıyla sevgiliymiş de diğer kişi de postayı koymuş falan olayları 10 günde olacak şeyler değil. arada bikaç ay olsa ihtimal verirdim.
0
asap raki
(27.09.24)
Kadın boşansın. Hiç gerek yok böyle bir insanla zaman harcamaya.

Bu arada iki gündür bir iki duyuruda feminizme kafayı takmış insanlar gözlemledim .Arkadaşlar feminizm kötü bir şey değil. Tabii cinsiyetinden ötürü kendini üstün sayan erkekler nefret ediyor feminizmden ama bazı kadınların da nefret etmesine bir anlam veremiyorum. Feminizm cinsiyetten bağımsız herkesin savunması gereken bir şey.
0
rock n roll
(27.09.24)
@rock n roll,bazi insanlar feminizm adi altinda erkeklerin cialis kullanmasiyla bile dalga gecmeyi kendilerine hak gördükleri icin haliyle dalga konusu oluyorlar.
0
🌸robert bosch
(27.09.24)
kadın boynuzlanıyor bence. büyük ihtimalle de x şahısla arası bozuldu ya da tekmeyi yedi, o yüzden paşa paşa döndü evine.
0
candide
(27.09.24)
bu tarz konular bana dışardan hep karmaşık ve tahmin edilemez geliyor. yılların yaşanmışlığı bu özetten anlaşılabilecek bir şey değil. aldatmış da olabilir, bunalmış da olabilir, artık sevmiyor da olabilir vs vs.

sonra neden geri dönmüş olabilir; belli ki anlaşmalı boşanma olmayacağı için uğraşmak istemedi, ya da 10 yıllık evliliği bitirmek zor geldi, ya da anlaşmalı boşansın diye biraz yumuşak davranıyor. belki de gerçekten biri vardı ve fakat tekmeyi yedi.

bütün bu olanlardan tek bir sonuç çıkarabiliyorum; mutsuz ve bitmesi gereken bir evlilik var. çocuk için beklemek de doğru olmuyor genelde. anlaşmalı boşanırken de bu arada kadın istediklerini alabiliyor. yani nafaka vs makul tutarlarda uzlaşılır ve biter, iki yetişkin insan neden anlaşamasın? illa mahkeme yoluyla almak istemesini anlamlandıramadım.
0
awlmi
(27.09.24)
@geveze abla su şık masalarindan paylassana feyizlenelim cok merak ettim asik ettirme yontemini
0
ala09
(27.09.24)
Başkasına âşık olmuştur ne olacak.
0
muhayyer divan
(28.09.24)
titanyum ne cevap yazdiysa tam tersi dogrudur kanka.

soruna cevap da bosansinlar bence de.
0
baldur2
(28.09.24)
Çiftler arası ilişkiler karmaşıktır biz dışardan ne olduğunu tam bilemeyiz bu kadar bilgiyle. Kadın hastalığından dolayı işi bıraktı demişsiniz. Ne hastalığı bu? Nasıl bir hastalık. belkide aralarında cinsellik bitti ya da başka birşey oldu.
Diğer yazarlarında dediği gibi adam başka bir sevgilide bulmuş olabilir.Herşey olabilir.
0
komando kani var bende
(28.09.24)
Adam birini buldu muhtemelen veya yaşanan zor süreçler mi etkiledi başka şeyler mi bilinmez psikolojik sıkıntısı var.

Çekişmeli boşanma iki tarafı da mutsuz edecek ve isteseniz de istemeseniz de stresiniz gerginliğiniz çocuğa geçeceği için son seçenek olsun lütfen. Ben canlı örneğim bu duruma.

Adam bir klinik psikolog bulsun döksün içini çift terapisi gerekli ise yönlendirir zaten psikolog. Bence burdan başlasınlar. Barışmasalar bile en azından sağlıklı yürütülür boşanma süreci. Kadının yerinde olmak istemezdim çok üzücü, geçmiş olsun. Öyle yada böyle bu da geçecek. kendisine iyi baksın çocuğunu seviyorsa kendi mutlu olacağı yönü seçsin.
0
cilekli pasta
(28.09.24)
(15)

Böcek yediniz mi ya da yer misiniz?

kullanicadi
Spoiler alert! Böcük yiyen bir abla var Hassaslar izlemesinKeşfetime düştü gece gece. Tayland'da böcek kızartılan bir tezgahın önünden geçmiştik kokusu bile içimi kaldırmıştı kendime gelememiştim. Başka bir yerde de akrepli lolipoplar görmüştüm. Büyük konuşmaktan imtina ediyorum ama ben yiyemem gibi
Spoiler alert! Böcük yiyen bir abla var Hassaslar izlemesin



Keşfetime düştü gece gece. Tayland'da böcek kızartılan bir tezgahın önünden geçmiştik kokusu bile içimi kaldırmıştı kendime gelememiştim. Başka bir yerde de akrepli lolipoplar görmüştüm. Büyük konuşmaktan imtina ediyorum ama ben yiyemem gibi geliyor yaaa:(

1) merak ettim hiç böyle yurtdışında denk gelip de yiyebilen bir babayiğit var mı duyuruda diye:)
2) insan nüfusunun çok hızlı arttığı ve mevcut kaynakların bu nüfusun yiyecek talebini karşılayamayacağı konusunda haberler çıkıyor sık sık.böcekler için geleceğin besin kaynağı deniliyor. Öyle bir şey sizce de söz konusu mu?

Bu konulardaki düşüncelerinizi merak ettim gece gece evet:)
0
kullanicadi
(27.09.24)
Çocukken karınca yerdim.
Afrika’da sinekten burger yapıyorlar. İnsan adaptasyon konusunda uzman bir yaratık. Ben de o ortamda olsaydım yerdim ama bonfile imkanı varken böcek yemek tadı ve kokusu da iç açıcı değilse, kafaya yatmıyor.
0
gabe h coud
(27.09.24)
yengeç yedim mesela abla akrep yiyor onu da yerim gibi. o tarz şeylerde sıkıntı yok ama çekirge, hamam böceği gibi çok rahatsız edici böcekleri yiyemem. farklı bir forma sokulursa belki olur da direkt kendileri gibi görünürken olmaz. olur derken tabi bir yerlerde satılıyor ve insanlar da yiyorsa tabi ki. genel olarak dünyanın bir yerinde böyle bir yemek varsa demek ki tadı birilerine iyi geliyor şeklinde düşünüyorum o yüzden denemelere açığım.
0
semaforo de medianoche
(27.09.24)
San Diego da tanıştığım bir kız ben şok içinde akrepli lolipoooop vaaaar diyince o şaşkınlığımı garipsemişti. Ben de bunları yiyemem ama Meksikalı arkadaşlar çekirge getiriyor onun tadı tuzlu cips gibi sadece onu yiyorum demişti.

Fırınlayıp un haline getiriyolarmış bir de, ben de ancak o formunda yersem yerim gibi. Tabi dediğin gibi çok yaygınlaşıp herkesin yiyor olması lazım Bi kıtlık falan olması lazım
0
🌸kullanicadi
(27.09.24)
Ben vejeteryan olduğumdan şu an tüketmem

Şimdilik gıdaya nispeten kolayca ulaşabiliyorum, diğer yandan yapay et ve susuz tarım teknolojileri de ilerliyor, bundan 20 sene sonra gıdaya ulaşım çok zorlaşır "tek seçeneğimiz" böcekler kalırsa iğrenmem çekinmem yerim

Başkaları yiyebiliyorsa demek ki o kadar kötü değildir alışılır +1
0
grimavi
(27.09.24)
Avrupa'nın göbeğinde çekirgeli muesli bar yedim. Normal muesliden farki yoktu.
O ülkeleri ziyaret etsem videodaki her şeyi yerim.
0
ismo
(27.09.24)
Yemedim ama denemek için dahi olsa yemek istiyorum. Usulünce yapılan, bir kültüre ait olup geçmişi olan bütün yemekleri denemek gbi bir isteğim var. Büyük ihtimal ya sevmem ya da tadını o zihinsel gerginliğe değmeyecek kadar sıradan bulurum heralde. Düşününce ne tadı olacak ki böceğin gibi geliyor.
0
akhenaten
(27.09.24)
deniz böceklerini ayıla bayıla yiyoruz. aynısının kara olanına bu ön yargı neden anlamış değilim.
tabular yıkılmaya başladığında gömerim :)
not:askerliği komando olarak yaptım.
0
adivar
(27.09.24)
yemedim, yiyeceğimi de sanmıyorum. formu değişmiş un haline getirilmiş falan filan olsa bile muhteviyatını biliyorsam ne formda olursa olsun yemem.

ikinci soruya gelirsek de artık kanser hücresinden yapay et yapılıyor. insanda bulunan tümörden üretilse bile -ki hepsi öyle değil- benim açımdan sorun yok onu yiyebilirim. yapay et söz konusuyken böcekleri geleceğin besin kaynağı olarak göremiyorum.
0
Improbable
(27.09.24)
1. Yemedim, yemem.

2. İnsan nüfusu artıyor ise dünyayı yapay kimyasallarla zehirlemeyi bıraksınlar, böcek yemeyi gerekli görmezler o zaman. Ayrıca kimsenin ne yiyeceğini yönetmeye kimsenin hakkı yoktur.
0
muhayyer divan
(27.09.24)
Bir şey yenilebilir ya da başkaları yiyebiliyor ya da yiyor diye biz de yemek zorunda değiliz, Amazon'u yürüyerek geçen tek insan olan ve Amazon ormanlarında yaşayan başka insanların görmediği 15 ayaklı 23 kafalı bazı canlıları yiyerek hayatta kalan Ed Stafford'a da işkembe çorbası denettiklerinde "hayatımda yediğim en iğrenç şey" demişti, demek ki başkasının ayılıp bayıla yediği geçmişinde içinde bok olan bir ürün dünyanın en midesiz insanına iğrenç gelebiliyor, hayat böyle bir şey işte. Ben yemezdim, oranın yerel halkı yiyorsa bir önyargım olmazdı ama yanımda biri denemek isteyip kırkayak kızartması yese "kırkayak kızartması yiyen birinden her şey beklenir" deyip kendisiyle olan ilişkimi gözden geçirirdim.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(27.09.24)
1) Ben yemedim, yemem, yiyene de mani olmam.
2) Olabilir ama ben görecek kadar yaşar mıyım onu bilemedim.
0
peki madem
(27.09.24)
Asla yemem, kıtlık varsa şerefimle ölmeyi dilerim :/
0
yenibirgüzelnick
(27.09.24)
Ben deniz böceği de yiyemiyorum. Ama deniz böceklerinin kıvamıyla (ve kokusuyla) sorunum var.

Çıtır çıtır kızarmış böceği, böcek olduğu gerçeğini atlatabilirsem denerim ve yerim bence. Eşim yedi, hangisini sevmişti, hangisini beğenmemişti hatırlamıyorum ama bazılarını baya severek yediğini hatırlıyorum.
0
kobuzchu kiz
(27.09.24)
merhaba. aç insan onurunu bile yer. anadoluda çin ve rusya kadar kıtlık yaşamadık ama tarihte asya uzun kıtlıklar yaşadı kültürel olarak koyuna, danaya, domuza ulasamadıklarından ne buldularsa yediler. ağaç dalları da yediler, içindeki kurtçuk/larva daha besleyiciydi onunla devam ettiler. rusya bile kedi köpek, onlarıngeç kendi evlatlarını yedi. aç insan her şeyi yer, yakın zamanda bizim çat diye yaşamamız çok zor ama gerçekleşti diyelim kıtlık çıktı, 2 nesilde yeni jenerasyon hemen uyum sağlar hic yadırgamaz. açlık/susuzluk insana her şeyi yaptırır. insan kendi çocuğunu da yer, bitince kendi uzvunu da yer.

izleyince böcek yiyen insalar şaşırtıcı geliyor ama bizim kültürümüzde de masaya kafatası geliyor. gözüyle, diliyle kafatası servis edilen bir ülke için ya bunlar nasıl böcek yiyebiliyor demek garip.

sonuç olarak ben en veganım diyen insan bile ulaşabileceği gıda yoksa hayatta kalmak için ne gerekiyorsa onu yapar, ilk ulasabilecegini tüketir.

dünyada ölüm oruçları da vardı, yamyamlık da.
0
libertine
(27.09.24)
Askerde yedim :d istemeden gitti protein niyetine :d
0
baldan kaymak
(14.01.25)
(12)

Sıradan memur araba alabilir mi?

muhayyer divan
Evet ise nasıl?Bilgi: hiç birikmişi yok, maaşı 40.000 TL.
Evet ise nasıl?

Bilgi: hiç birikmişi yok, maaşı 40.000 TL.
0
muhayyer divan
(26.09.24)
Alır yahu kademe kademe 200 300 lük ten başlanır kademe kademe yükseltir
Onun için de kredi, ek hesap, kredi kartı altın alış satıştan kendine nakit çıkartır. Bir kaç ayda dişini sıkacak artık
0
spacevan
(26.09.24)
O neymiş ya.. hiç anlamadım.
0
🌸muhayyer divan
(26.09.24)
Sıfırdan c d segment sıfır araba alamaz. Böyle şeyler enflasyona yedirilerek alınır, şu ortamda öyle bir şey mümkün değil.
İlla araba almak istiyorum bana seçenek sun dersen; şöyle bir seçenek olabilir:
Kredi kartına 12 taksit yapan bayileri gezebilirsin. Ya da senetle çalışan az da olsa yer var. Aylık ödeyebileceğin maksimum 30 bin lira olsa 360 bin liralık araç alabilirsin. Biraz daha sıkabilirsen üstüne kredi ekleyip 500 bin liralık araç bakabilirsin. Ocak 2025’e kadar kredi kartına abanıp idare edebilirsen maaşın artınca faiz dışı fazla vermeye başlar, yavaş yavaş temize çıkarsın.
0
gabe h coud
(26.09.24)
Alır bir şekilde. Arabanın masraflarını kaldıramayabilir. Maaşının %20 si arabaya gider.
0
ferenc
(26.09.24)
Hiç birikmiş yok, 40 bin maaş var. Tahminen gideri de var sıfır birikmişse. Şu an 400 binlik kredide 24 bin ödeme var 36 ayda ki 400 bine de efsane bir şey zaten olmaz. Hiçbir masrafini saymazsak ki arabanin kol gibi masraflari var Türkiye'de (mtv, bakım, trafik sigortası, kasko, tuv turk) bu kişi araba alırsa batar. Çünkü tahminen ayda 30 bin kadar arabaya gider.

O yüzden bence alamaz.
0
logisticsmanager
(26.09.24)
Alamaz.

Araç kredisi çıkan arabalar 700binlerden başlıyor, yaş rayiç bedel gibi şartları karşılaması lazım arabanın. 300 liralık arabaya banka kredi vermez.
Tüketici kredisini de o kadar vermiyorlar.
0
Bruce
(26.09.24)
Alamaz (nokta).
0
jackyr
(26.09.24)
kirası yok, aile evindeyse alır. yoksa alamaz
0
avatar is back
(26.09.24)
bence bu kisi neden hic birikmisi yok diye düsünüp bir muhasebe yapmali.
biraz standartinin altinda yasayabilsin ki para biriktirebilsin. kisacak bir sey yoksa zaten araba olunca onun masraflarini karsilayacak?

önce bir gelip gider tablosu, nerelere gereksiz para gidiyor vs onlarin kisilmasi.
ardindan arabayi düsünsün. bu durumda finansmanina krediyle mi yapacak nakit mi yapacak o zaman düsünsün.
0
robert bosch
(26.09.24)
alamaz. deveye hendek atlatırcasına planlarla bir şekilde alabileceğini söyleyen veya neden alamıyormuş - neden birikmişi yokmuş diyen arkadaşlar umarım yokluk yaşamazlar. yokluk bile değil aslında, 40 bin lira maaşla şehrine göre güzelce geçinmek mümkün olabilir ama araba vs söz konusu olunca işler dramatik bir hal alıyor. 3 yıl önce mezun olmuş birisi olarak maaşım gayet iyi olduğu halde bu yokluğu iliklerime kadar hissediyorum. mevzuyu anlayamayanlar varsa birkaç ipucu vereyim: aileden intikal eden borçlar, aile evinin dışında sıfırdan hayat kurma masrafları, sağlık vs. gibi plansız harcamalar...
halihazırda 3 yıl öncesinin 10 katına satabileceğiniz bir arabanız veya peşinat için destek verecek aileniz yoksa en dandik sıfır arabayı bile maaşlı bir çalışan olarak alamazsınız. ikinci elde de Allah yardımcınız olsun, kaportası düzgün bir japon arabası bulmaya bakın.
0
mazrufsezici
(26.09.24)
şahinden başlar sırayla devam eder.
0
mikahakkinen
(27.09.24)
1 sene boyunca her ay 2 çeyrek. 1 sene sonra 24 çeyrek + üstüne krediyle 200-300k 20-25 yaşında bir araç alır. 2 senede 1 aynı döngüyü devam ettire ettire devam eder işte. gidip sıfır alamazsın ama 5-6 sene içinde sıfır alabilirsin. önemli olan ilk adımı atabilmek
0
birmilyonunvarmi
(27.09.24)
(3)

Ortopedi doktoru her gittiğimde mesleğimi sorup, iğne yazıyor. Neden?

summerof69
Ayak parmağımı incitince röntgen cektirmeye gittim. Sadece morarmış, ciddi bir şey olmadığı ortaya çıktı. Ama hemen bir firmanın iğnesinin resmi olan kağıda kaşe basıp "bu iğneden al, o şişliğini çekelim" dedi. Pek şiş de değildi.Ne zaman bu doktora gitsem, incinen bölgem farketmeksizin adam iğne ya
Ayak parmağımı incitince röntgen cektirmeye gittim. Sadece morarmış, ciddi bir şey olmadığı ortaya çıktı. Ama hemen bir firmanın iğnesinin resmi olan kağıda kaşe basıp "bu iğneden al, o şişliğini çekelim" dedi. Pek şiş de değildi.

Ne zaman bu doktora gitsem, incinen bölgem farketmeksizin adam iğne yazıyor. (Ve yanında da 6-7 tane aynı ilacı yazıyor)

Bu doktor, bu yazdığı ilaçlar üzerinden ilaç firmalarından komisyon mu alıyor ki her seferinde bunlari yaziyor? Komisyon alıyorsa, bu ne şekilde oluyor? Doğruca para mı, yoksa dolaylı hediyeler mi?

Doktoru beklerken, diğer hastaların da bu pahalı iğnelerden şikayet ettiklerini duydum.


Teşekkürler
0
summerof69
(25.09.24)
Etik, mesleki kurallar, hipokrat yemini, insan sağlığı, kağıt üstünde olan şeyler.
dışarıda pek takan olmayabilir.

1:04 - 1:24 arası bakınız
m.youtube.com

Geçim cidden zor.
0
diyecevaplandı
(25.09.24)
Eğer gittiğiniz doktor özelde ise, doktorun hastaları memnun etme, iyileşmiş hissettirme gibi bir amacı olabiliyor. Hastalar genelde şunu bekliyor çünkü: o kadar para veriyorum. Gittiğime değsin. Gerçekten hasta da hissedeyim, sağa sola 10 tane ilaç yazdı doktor! Desin. Değerli, ilgilenilmiş hissetsin yani. Bir doktorun bizzat ağzından duyduğum sözleri paylaşıyorum.
İlaç firmalarıyla ilgili ise, komisyon da alıyor olabilir, tatillere gönderiliyor olabilir, firma amcasının oğlu da olabilir.
Burası türkiye, maalesef her şey olabilir.

Geçmiş olsun.
0
ayalga
(25.09.24)
Günaydın günaydın.
0
muhayyer divan
(26.09.24)
(10)

Koli çöp müdür

muhayyer divan
SelamKargoyla alışveriş ettiğimizde oluşan boş koliler çöp müdür değil midir? Çöp saatinde kapının önüne koyuyoruz ama apartman görevlisi inatla almıyor. Yönetici ise onların tanımında kolileri çöpe götürmek yok diyor. Bense bunu bilmiyorum, bir memur olarak gelen her yazıyı okuyan ben, apartmanın g
Selam

Kargoyla alışveriş ettiğimizde oluşan boş koliler çöp müdür değil midir? Çöp saatinde kapının önüne koyuyoruz ama apartman görevlisi inatla almıyor. Yönetici ise onların tanımında kolileri çöpe götürmek yok diyor. Bense bunu bilmiyorum, bir memur olarak gelen her yazıyı okuyan ben, apartmanın girişine böyle bir yazı asıldığını görmedim.

Eğer böyle bir yaklaşım varsa bunun mantığını merak ediyorum. Neden koliler çöp yerine konuşmuyor, ev taşımıyoruz, büyük eşya almıyoruz, sadece mesela peynir yağ geliyor bişey geliyor onun karton kutusu işte. Bunun nesi problem??
0
muhayyer divan
(24.09.24)
işgüzarlık yapmışlar. ben olsam bırakırım kapıda. isterse almasın.
0
brakgn
(24.09.24)
Koli dediğiniz karton aslında, geri dönüştürülebilir. Benim için çöp değildir, dışarı çıkarken (ki sanıyorum artık çoğu yerde yaygınlaştı) geri dönüşüm kutularına atabilirsiniz.

Apartman görevlisi görevini bilemiyorum; bu, site kurallarıyla ilgili bir konu
0
fraise
(24.09.24)
Bu konularda düzenleme yapsın, kararlar versin ve biz de onun kararlarına uyalım diye seçiliyor yönetici.

Bazen de şu an olduğu gibi, verdiği kararlar canımızı sıkıyor.

Sıkıcı bir durumsa ve sakinler de bu konudan rahatsızsa 1/5 in imzası alınarak bir dahaki genel kurul gündemine sokulması sağlanır ve oylanır. Çoğunluk, koliler de alınacak derse alınır.

Ancak, apartman görevlisinin kapasitesi, iş yoğunluğu, çıkan çöp miktarı falan göz önüne alınmalı.

Mesela bizim site görevlisi, tekerlekli çöp arabasıyla dolaşıp, arabaya sığmayan çöpleri almıyor. Alsa arabayı bırakıp sırf o çöp için çöplüğe ikinci bir tur atması gerekecek ki çöplük 300 metre mesafede.
0
Mirket
(24.09.24)
Valla bizim oturduğumuz apartman eksi kartlarla birlikte 16 katlı, 62 daireli. Site diye geçiyor fakat iki yanında merdivenler var, leş ötesi pis. Apartmanın normal herkesin kullandığı alanı bile zor temizleniyor, temizlikte kullanılan aletlerin kokusundan uzun süre şikayet ettik de ondan sonra temizlik yapıldığında kökü koku çıkmaz oldu, güzel koktu demiyorum bak. Bahçe var bahçenin düzenlemesi bakımı yok. Gördüğüm kadarıyla sadece çöp toplanıyor ve arada bir (muhtemelen 3-4 haftada bir) yerler siliniyor. Bir tek bunun için aylık 1000 lira aidat toplanıyor ve koliler çöp değil onu siz atacaksınız deniyor. Bunu anlamıyorum arkadaşlar.

Tek yaşayan yaşlı biri olsa, insanlar hasta olsa bişey olsa onlara da mıböyle yapılacak? Sürekli ek bütçe çıkarılıyor akıllarına geleni yapmaya çalışıyorlar onları da ödüyoruz, bi koli toplayamıyorlar mı yahu? Konteynerler 30 metre ileride bizim, ikinci kez gelip alıp gitse ne olur yani. Yan tarafta minicik çocuk parkı var, oraya konulmuş çöp kovalarındaki çöpleri çok uzun zaman toplamadıklarını biliyorum görevlilerin. Aynı anda bilmem kaç binaya bakıyorlar da bizim bundan bir fayda elde ettiğimiz yok, bi koli atmak bu kadar sorun olmamalıydı.
0
🌸muhayyer divan
(24.09.24)
Aralıkta oluyor genel kurul toplantısı. Yönetici yapalım seni. Farkı gösterelim. Bir sanatçı eli değsin, ışıldasın her yer.
0
Mirket
(24.09.24)
@Mirket

Teşekkür ederim ama hukuktan kanundan anayasadan anlamıyorum, işleyişler kafamı çok karıştırıyor, bir de ben el atarsam herkesi zorla mum ederim, onun için hiç gerek yok.
0
🌸muhayyer divan
(24.09.24)
karton kutuyu parçalayıp çöp poşetine koyun. ben öyle yapıyorum.
0
elorelia
(25.09.24)
Parçalayıp koyacağım zaten ama bu kadar sorun edilecek ne var bunda anlayamadım. Çöp çöptür arkadaş, koli ise de alırsın değilse de alırsın, bunun sorgulanacak nesi var? Angarya istemiyor olabilirler ama çöpün angaryası olmaz. Konteynere iki kere gitmek gerekiyorsa gidilir nedir yani.
0
🌸muhayyer divan
(26.09.24)
Her katı tekrar çıkmayacak ki, çöp taşırken kullandığı yük asansörüne yükleyecek kolileri, ki büyük eşya taşınırken kullanılan kolileri oturanların kendileri atıyor. Bu küçük, alışverişle gelen koliler. Herkes her dakika koli atmıyor yani, sık bile olmayan bir şey. Onun için kızıyorum.
0
🌸muhayyer divan
(26.09.24)
Zaten her gün ya da her hafta falan paspas atmıyorlar. Ortalık leş gibi. Çünkü aynı anda 9 binaya bakıyorlar. Pislikten geçilmiyor.
0
🌸muhayyer divan
(26.09.24)
(7)

Sabah aç karna kahve

adwokat
Yakaşık 3 yıldır haftanın en az 4-5 günü kahvaltım 1 filtre kahve 1 muz 1 elma. Sabah uyanır uyanmaz.Sabah aç karna kahve içmek çok çok mu zararl, yoksa az mı zararlı? Başıma en kötü ne gelebilirTeşekkürler
Yakaşık 3 yıldır haftanın en az 4-5 günü kahvaltım 1 filtre kahve 1 muz 1 elma. Sabah uyanır uyanmaz.

Sabah aç karna kahve içmek çok çok mu zararl, yoksa az mı zararlı? Başıma en kötü ne gelebilir

Teşekkürler
0
adwokat
(23.09.24)
mide acisindan zararli. reflu falan varsa daha da azar.
0
buenosdias
(23.09.24)
mide için rahatsızlığını bilemeyceğim ama kortizol seviyesini bozacağını söyleyen bir sürü şey dolanıyor internette.
0
kisa
(23.09.24)
Kafein bu kadar riskli bir ürün olsaydı akciğeri gelişmemiş prematüre bebeklere kafein tedavisi uygulanmazdı, sabah içtiğin bir fincan kahvedeki 40-50 mg'lik kafeinin 70-80 kiloluk bir insanın genel sağlık durumuna hiçbir etkisi olmaz.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(23.09.24)
Sadece mide için değil bütün vücudu etkileyen stres hormonları açısından da zararlı. Kahve strese sokuyor vücudu. Üstelik sabah uyanırken uyanabilmemiz için salgılanan Kortizol hormonu da bir stres hormonudur ve ilk 2 saat içinde kahve içmek vücuda daha fazla stres verdiği için beyin aslında kendi salgılatmadığı bu stresi kaldırmak zorunda. Alışma yoluna gidiyor. Alıştığı zaman uykusuzluk, gevşeyememe, anksiyete gibi sıkıntılar oluyor. Ayrıca vücutta yağ depolanmasını artırıyor selülit yapıyor. Yani yediğin o iki meyve vücuduna yağ olarak yapışıyor.

Bence yapma. Kahveyi ilk 2 saatten sonra ve yokken iç.
0
muhayyer divan
(23.09.24)
abi ingiltere de gunde 100 milyon bardak kahve satışı yapılıyor,italyayı hiç konuşmayalım,çokta şeyetmemek lazım.
0
duptıs
(23.09.24)
15 yıdır sabah kalkar kakmaz aç karnına kahve içiyorum. henüz midemde bir sorun olmadı.
0
ashleybon
(23.09.24)
çer çöp yiyip midenin içine etmiyorsan, sağlıklı besleniyorsan sorun yok. ben mideyi elime aldığım için aç karnına kahve çay içersem midem oyuluyor. doktora gittim çer çöp yemişsin mideyi mahvetmişsin dedi. alkol sügara kullanmıyorum ama beyaz ekmek hamur vücudu bozuyor ne dersen de.
0
titanyum22
(23.09.24)
(8)

Diş telleri

cemallamec
Yaklaşık bir aydır takılı.— diş teli— çıkmayan damaklık— diş elastic/lastiğiArkadaşlar hayat kâbusa döndü. Dişlerimde yamukluk yok. Sadece bit yerde çok küçük fark edilmeyen aralık vardı ve dii hekimine gittim. Çenen de dar genişletelim dedi. Eyvallah dedim. Ama şu an elimde olsaydı diş tellerini el
Yaklaşık bir aydır takılı.
— diş teli
— çıkmayan damaklık
— diş elastic/lastiği

Arkadaşlar hayat kâbusa döndü. Dişlerimde yamukluk yok. Sadece bit yerde çok küçük fark edilmeyen aralık vardı ve dii hekimine gittim. Çenen de dar genişletelim dedi. Eyvallah dedim. Ama şu an elimde olsaydı diş tellerini ellerimde sökerdim. Hayat kalitem kalmadı.

Bir şey yerken bastırarak çiğneyemiyorum. Her şey damaklık arasında kalıyor. Sürekli fırçalamama rağmen dişlerim sarardı. 0.6 mm’lik küçük diş arası fırçaları da kullanıyorum. Zayıflamaya başladım. Ağrılar da var. Diş telini her şeyi ağzımda hissediyorum. Alışma diye bir şey yok. Konuşmam da bozuldu tabi.

Diş teli takanlar yemek yemekte zorlanma hep devam edecek mi? Bastırarak yiyemiyorum ve yerken zorlanıyorum. Ne zaman her şey normale döner yoksa gidip çıkartayım mı bu lanet şeyi?
0
cemallamec
(22.09.24)
Hekimini değiştir lütfen resmen seni söğüşlemiş. Bu kadar minik bir şey için çene genişletmek nedir, aralık dediğin şey kapatılsın diye dişler birbirine yaklaştırılır bi kere. Çeneyi genişletmek nedir... Hekimini değiştir lütfen.

4-5 sene kadar oldu diş teli takıldı, 1.5 sene planlandı pandemiden dolayı 3 sene kaldı ağzımda, dişlerim çarpık denebilecek durumdaydı (bana göre çarpıktı çevreme göre "amaan ne takıyosun"du) tedavi süresince senin çektiklerini 10'da 1'ini bile çekmedim, ki yaşım o zaman 38'di. 4 yıl olmuş.

Çeneye her yeni müdahalesinde bunları yeniden yaşayacaksın. Bence hekimini değiştir.
0
muhayyer divan
(22.09.24)
başlarda öyle oluyor. hem ağrı acı hem de sürekli ağzınızda bir şeyin olma hissi... kısa sürede acı da geçiyor, sürekli ağzınızda bir şey var hissi de geçiyor. 1 ay olduysa artık ufak ufak geçmesi lazım özellikle ağrı sızının.

ama keşke en başta fark edilmeyen minik bir şey için tel taktırmasaydınız :)
0
candide
(22.09.24)
@muhayyer; doktorlar ilk basta 1.5 sene takar cikarirsin diyor ama 3 sene suruyor ozellikle belli bir yastan sonra.

baska arkadaslarima da pandemi oncesi aynisi olmustu. sanirim musteriyi urkutmemek icin az soyluyorlar.
0
antikadimag
(22.09.24)
Gerekliliği gereksizliği bir yana bırakarak konuşacağım, alışmak diye bir şey var gerçekten, ben 4 sene kullanmıştım. Bir aşamada bütünleşiyorsunuz. Çıkarken sevinmiştim tabi ama bir an sanki üzülmüştüm bile :D

Şu aşamada ağrıların olması doğal. Onlar komple geçiyor. Geri kalanı da alışkanlıkla ilgili, bir yerden sonra her şey olağan hale geliyor. Teller çıkınca baya farklı hissediyorsunuz hatta.
0
akhenaten
(22.09.24)
@cemal

Burada problem süreden çok sana uygulanan yanlış işlem. Minik bir açıklığı kapatmak için çeneyi daraltmak yerine genişletmek açıkça hastayı metalaştırmaktır. Aklında olsun.
0
muhayyer divan
(22.09.24)
Geçmiş olsun, ben de şeffaf plak taktırdım daha beşinci günümdeyim. Plak düşünmediniz mi?

Ben de yeni yeni toparlıyorum, ilk 3 gün ağrıdı dişler ki plakta çok daha kolay olduğunu söylüyorlar. Bir de alakasız dişimin birisi reaksiyon gösterip hassaslaştı orada yemek yiyemiyorum şu an bile.
Ancak baya normalim şu an ve alışmaya yakınım. Siz de alışırsınız er ya da geç. Tekrar geçmiş olsun.
0
va
(23.09.24)
ikinci bi doktordan tavsiye almadınız mı?
0
elorelia
(23.09.24)
Diş plağı, braketlere göre daha rahat ama braket daha etkili diye düşündüm. O yüzden istemedim. Bu hafta kontrole gideceğim, olmazsa ikinci bir doktora daha gösteririm
0
🌸cemallamec
(23.09.24)
(15)

Türkiyedeki insanlar neden boyle davraniyor anlayamiyorum. Sizi dinliyorum

Zetnikov
Amacim oetaligi karistirmak degil bu aralar ;Cok dikkat ettim deMesela amerika bebek katilidir, kakadir, kafirdir allah belalarini verecek insallah diyen kisiler neden ilk firsata sahip olduklarinda amerikaya kaciyor, vatandaslik aliyor ayrica cocuklarini orada okutuyorlar?En basiti green karta basv
Amacim oetaligi karistirmak degil bu aralar ;

Cok dikkat ettim de

Mesela amerika bebek katilidir, kakadir, kafirdir allah belalarini verecek insallah diyen kisiler neden ilk firsata sahip olduklarinda amerikaya kaciyor, vatandaslik aliyor ayrica cocuklarini orada okutuyorlar?

En basiti green karta basvuranlar hep onlar oluyor cevremde

Yada adam facebooktan israile kufur mesaji yayinliyor atiyor abi facebook kurucusu yahudi degil mi? Sen israil urunu ile israile yorum yapiyorsun bu normal bisey mi

Boykot diyorlar cep telefonu kullaniyorlar mesela martin cooper da yahudi abicim?

Sen yahudi telefonuyla yahudiye kufur ediyorsun ben anlamiyorum

yahudi savunucusu degilim arkadaslar hemen tribe girmeyin sadece ülke yada insanlar güzel seyler yapıyor uretıyor fakat bu ınsanların topluma mıllete dunyaya faydası yok cevreye kufur edip sonra amerika yada israil gibi ülkelerde yasıyorlar. sımdı dıceksınız ısraıl de kım yasıyor? benım tanıdıgım araplar var israilden nefret eden ama israile tasınan cok.

bu arada konumuz abd ve israil degil konumuz insanlar sizcede yuzsuz degil mi?
bana abd suraya gırdı ısrail bomba attı diye sacmalamayın bunu zaten fırsat bulan her ulke yapıyor gecmısı tertemiz bahama adaları bile yoktur heralde neyse.

Ben daha cok halki ornek verdim unluler yada millet vekili degil arkadaslar yani herkes bunu yapiyor neden boyle insanlar
0
Zetnikov
(22.09.24)
Bunu böyle yaparak bir bakıma ulu orta günah çıkartıyorlar diye dusunuyorum. Medya baskısı toplum baskısının da sonucu. Örnek verdiğiniz şeylerde şu benim umurumda değil ne halleri varsa görsünler tavrını takinirsaniz dost meclisinde bile linç edilmeniz işten bile değil.
0
encokbenisevinnolur
(22.09.24)
Zeka eksiliği ve eğitimsizlik.
0
NowWeAreFree
(22.09.24)
Klasik olacak ama müslümanlığı yaşamıyorlar. böyle yaparak vicdanlarını rahatlatıyorlar. Çoğu kul hakkı yer islamla müslümanlıkla alakası yoktur böyle yaparak hem kendilerini hemde çevrelerini kandırdıklarını zannediyorlar.
0
komando kani var bende
(22.09.24)
çünkü kimse tutarlı olmak zorundayız diye size bir söz vermedi.
0
abelardo
(22.09.24)
Cikarci ve bencil olduklari icin.

Yaptigi boykotu ya da elestirdigi seyi derinlemesine dusunmuyor ki. Vicdanini(!) rahatlatip geciyor. Yine amerika icin de cikarlarina uydugu icin orayi tercih ediyor.

Ikisinin birbiriyle cakismasi umrunda degil. Cikarina hizmet etmesi yeterli. Senin burdaki oksimoronu ona ispat etmen de zerre umrunda degil. Bos yere kendini paralama.
0
brkylmz
(22.09.24)
cikarci ve bencil olmalari. bunun uzerine utanmaz olmalarini da ekle. oldu bitti.
0
baldur2
(22.09.24)
Ezbere yaşamak. Sahip oldukları düşüncenin temeli yok. Ne sağ tarafını düşünüyorlar ne altını, ne üstünü ne de solunu.

Dümdüz bir düşünce ve yaşam anlayışı.
0
put it in your appropriate place
(22.09.24)
Bunu yapmayanlar da var. Mesela "bu elimdeki telefon, kullandığım uygulama vs yahudi malı olduğu için yahudilerin yaptıkları zulümlere ses çıkarmamalıyım, ne de olsa onların icadını kullanıyorum, bunu onlara yapamam" diyenler.

Zulme sessiz kalmayı tercih edenler yani.

Bence bu tür insanlardan iyidir bahsettiğin insanlar.
0
muhayyer divan
(22.09.24)
Türk insanı değil de sen tipik AKP liyi tanımlamışsın.
0
ferenc
(22.09.24)
duyuruda ne çok insan ''tek eksikliği, eğitimsizlik, bencil vs'' demiş.

boykot edilmesi gereken ne kadar ürün varsa boykot eden ve sosyal medyamda boykot çağrısı yapan biri olarak cevap vereyim. bazılarının deyişiyle, eğitimsiz ve bencil biri olarak :P

daha önce filistin'e gittim, 11 gün Filistin'de ülkenin farklı yerlerini gezdim, Gazze hariç toplamda 8 iline gitmişimdir. bu geziyi Filistinli öğrencilerle yaptım, oradaki bir üniversitenin etkinliğiydi. Öncelikle şunu söylemeliyim ki, Filistin'de zengin ailelerin çocukları bile Amerika'da okuyor, hem de çok iyi üniversitelerde. Fırsatını bulan Filistinli birçok arkadaşım Amerika'ya yerleşti Ramallah'tan. Amerika'ya yerleşen Filistinli dostlarımdan biri İsrail'e sesini çıkarmıyor mesela, ama oradaki kadınların kalkınması için güzel projeler de yapmıştı Filistin'deyken. Ailesi Hamas karşıtı, ve siyaset o ülkede de var gibi düşünün. Onlarda da fikir ayrılıkları var başlarına geleni farklı şekilde anlamlandırıp yaşıyorlar. Onun dışında, Amerika'da çok iyi kurumda çalışan Filistinli arkadaşım, olanlardan sonra Amerika'ya lanet etmeye devam ediyor. Ama insan düşünüyor, ne yapsın, orada kalsa canından ruh sağlığından olacaktı. Herkesin nasibi değil mücahide olmak, ya da herkesin buna kapasitesi yeterli değil düşünürseniz. Hanginiz savunduğunuz bir davanın uğruna istikrarlı bir şekilde elinizde ne varsa verdiniz? Hiç mi düşmediniz, kalkmadınız?

Türkiye'dekileri sormuştu arkadaş, kendi üzerimden yanıtlayayım. İsrail'in ürettiği ürünler gerçekten çok konforlu, boykot ettiklerim de öyle. Amazon mesela... Ne güzel günlerde sipariş veriyorsun tak kapıda bir hizmet. Ama kullanmıyorum şu an, rahatımdan ödün veriyorum. Telefonum bozulsa, apple alamayacağım mesela, bu beni üzüyor mu, kesinlikle. Neden rahat varken zoru tercih edeyim? Ama işte değerleri uğruna ediyor insan. Yarın öbür gün Amazon'dan bir şey almam gerekse alır mıyım, bilemem. Dünyanın binbir türlü hali var. Belki yorulacağım, belki halim enerjim kalmayacak direnmeye? Şu an enerjim var konforumu feda etmeye.

Yurtdışına gelince... Bu ülkede yaptığın her adımda eleştirildiğim, çoğu zamanda sokakta dışlandığım bir ülkede yaşamaktansa, elimde imkan olsa belki ben de giderdim. Vicdanım sızlar ama yapacak bir şey yok, Türkiye'de ruh sağlığımı uzun süre koruyamam. Bir yerde tercih yapılırken, vazgeçtiğiniz şeyler de vardır, illa kazancınıza odaklanmayın.

Bence biraz daha ''insanları anlamaya'' empati kurmaya yaklaşırsanız, işte o zaman aldığınız eğitimler bir işe yarar. gördüğünüz şeylere ''zeka geriliği, eğitimsizlik, bencillik'' demek zira en kolayı. Ve kendini ülke tarihinden ayrıştırmamak da en kolayı dostlar.

Hepimize kolay gelsin.
0
damba
(22.09.24)
Soruya şaşırdım cevabı çok basit.

1-Mantık ve alaka örgüsünde bir icadı yapmış olanın düşman olması onu kullanmayı ve
ondan faydalanmayı yanlış yapmaz.

2-Düşmanın senin icadını kullanması ya da faydalanması da onun açısından yanlış
değildir.

3-İslamda'da başka inançlarda da bunu men eden kural yoktur. Uygulamada da düşmanla
savaş halinde ticaret yapılmıştır.

4-Cebiri müslümanlar buldu ,ikinci üçüncü derece denklemleri cebirle Müslümanlar çözdü
sinüs cos tan kotanjant gibi temelleri müslümanlar öğretti ve bunları teknikte
kullanıyorlar. Onların kullanması da yanlış değil

5-Amerika yahudilerin ülkesi değil. Sen daha güçlü lobi yaparsan senin ülken olur.

6-Arabistan ya da İran la ticaret yapan çok fazla batılı ve seküler Türk var.

7-Bu insanlara çıldırmışçasına yüzsüz, ikiyüzlü vs diyenler bence hayata küsmüş, vize
sırası bekleyen militanlar.

Agresif yaklaşımları hayranlık duydukları Avrupalıların müslümanlarla iyi olan iletişimine anlam veremeyip huzursuz olmalarından kaynaklanıyor.

İslam bütün dünyada yükselirken kendileri sosyokültürel ve ekonomik olarak Hindistan gettolarına yakınsıyorlar. Buna da anlam veremiyorlar.
0
hebanon
(22.09.24)
İkisinin birbiriyle alakası yok ki. Telefonu alırken paramı ödemişim öyle almışım sanki sadaka mı verdiler de yüzsüzlük olacak yahudi malı kullanmam?

Ben boykot filan yapmadım açıkçası şu an hayat akışım uygun değildi ama boykot yapana da niye yapıyorsun telefonun Amerikan malı demek salakça geliyor. Aldığımız ürünleri parasını verip alıyoruz ya hani??
0
kaptan maydanoz
(22.09.24)
insanlarin soylediklerine bakmayin. insan genelde sosyallesmek ve value signalling icin konusur. siz de ben de hepimiz oyleyiz.

insanlarin yaptiklarina bakmak daha mantikli. o zaman tutarsizlik kalmiyor.
0
antikadimag
(23.09.24)
vicdan mastürbasyonu, kültürel alışkanlıklar, iki yüzlülük, ahlaksızlık vs. bir de şey var. mesela cola'yı protesto ediyorlar ama mercedes'i protesto eden görmedim. mercedes'in ceo'su isral'e bağış yaptı mesela. starbucks'ı basanlar mercedes kullanan siyasetçileri protesto ettiler mi? hayır.
0
nick bulamadim
(23.09.24)
midem bulandı. facobook'u yahudi icat etti diye çocukların sırf yanlış yerde doğdu diye soykırıma uğramasına sessiz mi kalınacak? insan değilsiniz.
0
patronaj1
(23.09.24)
(1)

İçe basmak.

dickens
Merhabalar güzel insanlar. Düz tabanım. Ve sağ ayağımi içe basıyorum. Yürüyüş bozukluğu var ve bu beni rahatsız ediyor. Ne önerirsiniz. Var mı çaresi? Yürüyüşüm öyle çok kötü değil ama ilerde buna bağlı rahatsızlıklar yaşamak istemiyorum. Cevaplar için şimdiden teşekkürler.
Merhabalar güzel insanlar.
Düz tabanım. Ve sağ ayağımi içe basıyorum. Yürüyüş bozukluğu var ve bu beni rahatsız ediyor. Ne önerirsiniz. Var mı çaresi? Yürüyüşüm öyle çok kötü değil ama ilerde buna bağlı rahatsızlıklar yaşamak istemiyorum.
Cevaplar için şimdiden teşekkürler.
0
dickens
(21.09.24)
Benim de taban çökmesi mi düztabanlık mı bilmediğim (doktorların söylemleri değişiyor) bir rahatsızlığım var. Sağda solda (instagram ve youtube) çeşitli videolarda denk geliyorum, birkaç egzersiz veriliyor bu rahatsızlığı gidermek için. Ben aşırı kilolu olduğum için o egzersizleri ciddiye almıyorum, kilo vermedikçe işe yaramayacaklar diye düşünüyorum ama siz o kadar kilolu değilseniz bir arama ile ulaşabilirsiniz diye düşünüyorum. Fizyoterapist Aynur Baş youtube.com Fizyoterapist Seher Ay (youtubedaki kanalının adı Aktifizyo) youtube.com takip ettiğim iki uzman, çok faydalanıyorum. Bir bakın isterseniz.
0
muhayyer divan
(21.09.24)
(6)

erkek kedi kisirlaştirma

turuncu tonlarda
dostlar, romalılar, 10 gün sonra 8 aylık olacak canavar kedimizi kısırlaştırmak istiyoruz. bizim veterinerimiz en az 1 kez kızgınlığa girsin öyle yapalım, ilerde idrar yolu problemi yaşamayın diyor. arkadaşımın kedisini götürdüğü vet ise tam aksini söylemiş, girmeden önce yapmalıyız, 1 kez bile gire
dostlar, romalılar,

10 gün sonra 8 aylık olacak canavar kedimizi kısırlaştırmak istiyoruz.
bizim veterinerimiz en az 1 kez kızgınlığa girsin öyle yapalım, ilerde idrar yolu problemi yaşamayın diyor.

arkadaşımın kedisini götürdüğü vet ise tam aksini söylemiş, girmeden önce yapmalıyız, 1 kez bile girerse kötü olur demiş.

hangisi doğru? siz ne zaman yaptırdınız, deneyimlerinizi merak ettim.

teşekkürler.
0
turuncu tonlarda
(20.09.24)
Biz kızgınlığa girdikten sonra yaptırdık hiçbir sorun yaşamadık. İki erkek kedimiz için de geçerli bu.
0
muhayyer divan
(20.09.24)
biz kızgınlığa hiç girmeden yaptırdık.
0
elorelia
(20.09.24)
Bir kez bile girerse kötü olur lafını yanlış anlamış olabilirler. Kızgın dönemindeyse, dönemin geçmesini beklemek zorundayız minvalinde söylenmiş olabilir. Kızgınlık geçtikten sonra gayet normal bir şekilde kısırlaştırılır. eğer 1 kez bile kızgınlığa girmiş kediyi kısırlaştırdığımızda "kötü" (artık o kötü her neyse) olsaydı, etrafta kısır kedi falan göremezdiniz.
0
thracia
(20.09.24)
Kızgınlığına girmeden yaptırdık, davranışlar yerleşiyor geç oluyor yani o zaman, bize de öyle söylendi. Araştırın zaten yurtdışında 5-6 ayda yapılıyor bu işlem.
0
sibertenik
(20.09.24)
@thracia

kötü olur derken, 1 kez girerse koku bırakma huyu falan devam edebilirmiş, hissetmeye devam edebilirmiş öyle aktardı arkadaşım bana.

@elorelia ve @sibertenik

biz vete yapması için baya ısrar ettik ama kesinlikle kabul etmedi. ilerde idrar yolu problemi olduğunda hem çok paranız gider hem de kedinin canı yanar diyor ısrarla. Başka bir klinik ile mi görüşmeliyiz?
0
🌸turuncu tonlarda
(20.09.24)
Benim erkek kedim yaklaşık bir yaşına kadar sokakta yaşamış, dolayısıyla en az bir kez kızgınlığa girmiş olması gerek ben onu sahiplenmeden önce. Biraz yetişkinken kısırlaştırıldı yani. Şu an 3 yaşında, bi sıkıntı olmadı şimdiye kadar.
0
inawen
(22.09.24)
(26)

terk edilmek ve aldatılmak

gloomy
aldatılmak ve terk edilmek birbirine hayli benzer şeyler gibi geliyor bana. ikisinin de sebep olduğu yıkım, uyandırdığı duygular, beklenmedik ve ani oluşları, yarattığı mağduriyet... bunların terk edilen/aldatılan kişide bıraktığı yaralar ve affedememe hali...spesifik örnek de olsun: biri hayatının
aldatılmak ve terk edilmek birbirine hayli benzer şeyler gibi geliyor bana. ikisinin de sebep olduğu yıkım, uyandırdığı duygular, beklenmedik ve ani oluşları, yarattığı mağduriyet... bunların terk edilen/aldatılan kişide bıraktığı yaralar ve affedememe hali...

spesifik örnek de olsun: biri hayatının çok zor bir döneminden geçerken, partnerine çok ihtiyacı varken yüzüstü bırakılıp, terk edildiğinde aldatılmışlıktan pek farkı yok gibi geliyor bana. ikisi de ihanet.

siz ne düşünüyorsunuz?
0
gloomy
(20.09.24)
Katılmıyorum.
Terk edilen insanlar genelde toparlaniyor ama aldatilan insan resmen yaralaniyor, travma gibi oluyor. Sonraki iliskilerindeki güveni de etkileniyor vs.
0
logisticsmanager
(20.09.24)
Katılıyorum. İhanet sadece üçüncü şahsın bedenen veya ruhen veya hem bedenen hem ruhen varlığı demek değildir. İhanet güveni boşa çıkarmaktır, verilen sözleri tutmamak, verilen güvenceleri yıkmaktır. Güven ortamını huzur atmosferini paramparça etmektir.
0
muhayyer divan
(20.09.24)
Katiliyorum. Gittikten sonra neden gittiginin benim icin önemi yok. Ikisi de ihanet degil de ikisi gidis.
0
robert bosch
(20.09.24)
spesifik örnek biraz daha yaralayıcı normal terk edilmeye göre ama katılmıyorum aynı şey değil.
0
jülsezar
(20.09.24)
katilmiyorum. zor donem muhabbeti çok yorucu, gereksiz, drama queenliktir. istenmeyen iliski derhal bitmeli. yok sinava girecektim oncesinde ayrildi falan bos muhabbet

aldatilmak cok ayri bir dunya
0
ala09
(20.09.24)
Yani sizinle mutlu olmayan bir yetişkin, ayrılıp kendi hayatına bakmak yerine sırf siz istiyorsunuz diye, size destek olmakla (veya sizin yüklediğiniz sorumlulukla) yükümlü, yoksa aldatmış oluyor? Yani ilişkide mutsuz biçimde kalsa, göstermelik olarak destek olsa aldatmış olmayacak mıydı?

Bu bana bir tanıtığımı hatırlattı. Ayrıldıktan sonra başkasıyla flörtleşen *eski* sevgilisini, kendisini aldatmış ilan eden bir çocuktu. Ona göre ayrılıktan sonra da *eski* sevgilisi onunla ilgilenmeliydi, neden ayrıldıktan sonra onu bir kere bile aramadığını soracak kadar da ayrılık kavramını anlayamamış bir çocuktu. Yazık.
0
bu ne bilimsizlik
(20.09.24)
Aldattıktan sonra hala seninleyse bir şekilde hazmediyorsun da terk edilmek korkunç birşey. sanki o insan ölmüş gibi oluyor bir daha göremiyorsun.
0
ashleybon
(20.09.24)
Benzesen tarafları olduğuna katiliyorum. Terkedilmek, o artık yok demek bir bakıma. Aldatılmak aynı zamanda bir çeşit degersizlestirme aşağılama içeriyor, aldatilanin güvenine dair. Aynı zamanda terkedilme doğrudan bir tahrip etme amacı içermedigi için (bu amaçla yapılamaz demiyorum da, işte usturupluca ben senden ayrılıyorum diyip terkedeni düşünerek söylüyorum bunu), onarılması elzem olarak kalan şey, onun yokluğu.
Aldatilmada, ancak aldatanin onarabilecegi türden bir şey var gibi. Bu açıdan farklı.
0
encokbenisevinnolur
(20.09.24)
Kesinlikle katılmıyorum. Aldatmak ahlaksızlık. Kimseyi aldatmadım. Affedilir bir yanı yok. Terk etmek başka. 1 kere aldatılmak yerine 20 kere terk edilmeyi tercih ederim.
0
nawar
(20.09.24)
katılıyorum. ikisi temelde aynı şey.

hatta örnek vereyim. birisi sizi aldatmasa, ama bir başkası için terketse, bu çok farklı mı olacak? hayır ikisi de aynı şey.

hatta artırıyorum. bu durumu anlatmasa ve bilmesen bile böyle bir ihtimal oldugunu hep düşüneceksin. e bunun aldatılmaktan pek farkı yok gibi.
0
abelardo
(20.09.24)
Terk edince sebebini nereden bileceksiniz ki?
0
Kahvedesu
(20.09.24)
Bizim halkımızın en büyük sorunu her şeyi arabeskleştirmek, acı içinde debelenmekten zevk almak. Küçük Emrah'la büyüyünce böyle oluyor demek ki.

Terk etmenin tam olarak neresi aldatmakla bir? Sırf sen üzülme diye istemediği bir ilişkiyi mi devam ettirseydi? Kendinizi ne önemsiyorsunuz, karşınızdakini ne kadar değersiz görüyorsunuz ya. Yarım kalmışlık hissini ahlaksızlıkla bir tutup kimseyi suçlayamazsın. @bu ne bilimsizlik +1
0
potasyum bebek
(20.09.24)
@potasyum bebek, emrahla ne alakasi var ya?

bir insan cözümü iliski icinde aramayip kafasinda ayriligi kurguluyorsa bu hainlik gibi bisi evet. bu saatten sonra ha bana ayrilik konusmasi yapmadan biriyle birlikte olmus ha benden ayrilip senelerce evinde yalniz oturmus, bana ne.

o kisi kendi kendine gitmeye karar verdikten ve bana en son ben ayriliyorum yhaa diye geldikten sonra beni artik hicbir sey ilgilendirmez.

bence @gloomy'nin kastettigi de biraz böyle bir sey. karsi tarafa sans vermemek. sevgiyi kafanda bitirmek. ayriligi iliskideyken yasayip en son zahmet edip söylemek :)
o uzaklasma döneminde de ha bos zamaninda gidip baskasiyla görüsmüs ha yanimda oturup ic sesiyle ayriligi düsünüp durmus. no difference.
0
robert bosch
(20.09.24)
Katılmıyorum ve bazı cevaplar ilginç geldi çünkü bu bakışla kimse sevgilisinden ayrılmamalı, ancak iki taraf da medenice ilişkinin bitmesine karar verip el sıkışarak ters yönlere gider ise doğru. Hayatın olağan akışına uygun değil bu bence.
0
peki madem
(20.09.24)
Yani ayağınız takılıp başınızı betona çarpıp öldünüz diyelim.

Başka senaryoda da birisi sizi bıçaklayıp öldürdü.

Sonuçta ortaya çıkan yıkım aynı. Ancak sonuçları aynı oldu diye bu sebepleri eş yapmaz.

Her iki olay da üzücü ve kıyaslamaya gerek yok, ancak birini diğerinden ayırabiliyor olmanız lazım.

Sizden ayrılmayı düşünen biri size karşı sizin ona beslediğiniz hisleri beslemiyordur.

Bu durumda ilişkiye devam ettiği sürece hem kendi geleceğinden, hem sizin geleceğinizden çalmış olur. Zaman durmuyor biliyorsunuz değil mi?

Terk edilmek üzücü, kuşkusuz. Peki sizi terk edecek aşamaya gelmiş birinin ne yapması olağan?

Yani siz sizi sevmediği halde sırf sizin duygularınızı düşündüğü için birinin kendi hayatından komple vazgeçip ömrübillah sizi mutlu etmeye uğraşmasını mı bekliyorsunuz? Bu nasıl mümkün olabilir? Cidden soruyorum. Nasıl olacak ki yani?
0
akhenaten
(20.09.24)
bunların terk edilen/aldatılan kişide bıraktığı yaralar ve affedememe hali

Senin bakış açına göre, hissettiğin duyguların suçlusu karşı taraf, o yüzden iki eylemde de karşı taraf suçlu çünkü kendimi kötü hissediyorum. Onların da kendi hayatı var ve yaptıklarını bir ihtiyaçlarını karşılamak için yapıyor. Suçlu arıyorsan bulursun zaten. Karşılaştırma yapmak istersen kedinin evden kaçması da benzer etiketler yarayacaktır. Hayatta başımıza bir sürü kötü olay gelecektir, kabullenmeyi öğrenmek olmalı asıl hedef. Niyesini araştırmak geçmişte tutmaktan başka şeye yaramıyor, yas süresini uzatır sadece. Suck it up and move on. Kabullen ve devam et.
0
hasmetizm 2046
(20.09.24)
@robert bosch

''bir insan cözümü iliski icinde aramayip kafasinda ayriligi kurguluyorsa'' bu neden hainlik olsun? İnsanların çözüm arayıp ilişkiyi devam ettirme gibi bir zorunluluğu, ahlaki yükümlülüğü mü var? Karşı taraf ayrılmak istemiyorsa, ikimiz de ayrılmak gibi ortak bir karara varamadıysak ama ben onunla devam etmek istemiyor ve haliyle ayrılmak istiyorsam sırf ''hainlik'' yapmamak için o istemediğim ilişkiye devam mı etmeliyim?

Ciddi mi cevap veriyorsunuz, anlamıyorum arkadaşlar çünkü o kadar mantıksız ve duygusal ki bakış açınız. İşleri bu kadar arabeskleştirmeye, acı devşirmeye gerek yok. Romantik komedi filminde yaşıyorsak neden olmasın ama gerçek hayat böyle fazla hassas beklentiler için son derece sert. @peki madem ve @akhenaten çok güzel açıklamış.
0
potasyum bebek
(20.09.24)
benden onceki son 4 cevaba asiri katiliyorum, bana da cevaplar cok enteresan geldi ya da yaslar cok genc.
terk edilmek acisindan; arkadaslar kafaniz mi guzel? birisi sizinle olmak istemiyor, bir sekilde sevgisi bitmis, ya da farkli yerlere evrilmis yasamlariniz, yani nereden baksaniz 20-30 hatta daha fazla yildan bahsediyoruz, siz kendinizi bu kadar mi degersiz goruyorsunuz, kendi yasaminiz bu kadar mi onemsiz sizin icin sizi sevmeyen ya da artik baska yollara gittiginiz asikar olan biriyle illa yasamimizin bir noktasinda bir soz verdik diye birlikte kalmayi sececeksiniz. yani baskasinin yasamini cope atmasini birakiyorum, kendi yasaminizi niye cope atiyorsunuz?
her iliskide onarilacak ya da onarilmayacak yaralar vardir, bazen bunlara karsimizdaki tek basina karar verir ve ayrilir, yapacak bir sey yok. aci mi? aci ama arabesklestirmek herhangi bir seyi iyilestirmez.
son olarak bi tik daha mantikla bakmak istiyorum, iki insanin 20li yaslarda tanisip taaa 70 yasinin sonuna kadar, hic degismeden, hisleri hic degismeden, hayatlarini derinden sarsacak olaylar yasamadan sabit kalmalari ne kadar mumkun? herkes biz fark etsek de etmesek de surekli bir devinim ve degisim icindediler, zaman zaman yollarimiz ayni yonde evrilmedigimiz icin ayrilabilir.
ayrica aldatilmanin travmasi bambaska bir sey, yalan soylenmesi, guvenin sarsilmasi farkli bir travma. dolayisiyla yazara burada da katilmiyorum.
0
kassiopeia
(20.09.24)
kassiopeia +1

Ayrica evet terk edilmenin acısıyla aldatılmanın acısı aynı değildir.
Aldatılmak daha kötüdür.
Terk etmek cogu zaman onurlu da bir davranıştır.
İstisnalar olabilir... yine de aldatilmakla eş değer değildir.
0
ananiyimioguz
(20.09.24)
kendine ve karşıdaki kişiye saygıdan, mutsuz olduğu hâlde ilişkide bulunmanın mantıksızlığından dem vuran arkadaşlara cevaben:

burada sorgulanan mevzu ayrılmak değil, terk edilmek. ayrılmak karşılıklı ve anlaşmalı da olabilir. ama terk edilmek farklı ve "ben mutlu değilim" ile haklı gösterilecek kadar basit değil. acun'un yarışmasında jürilik yapan bir yönetmen adam vardı. karısı kanser olunca onu boşamıştı. kurduğu cümle "ben artık mutlu değilim." olmuştur herhalde, ve kendisine ve karısına saygısı da büyüktür, değil mi?
0
🌸gloomy
(20.09.24)
neredeyse her ilişkimde terk edildim. bazılarında aldatılmış olabilirim ama bilgim yok açıkçası, ben hep terk edildim diye biliyorum.

üstelik kendi mental sağlığı problemli biri olduğumu söyleyebilirim, yani kolay kolay yol alamam vs. ama görüşünüze katılmıyorum.

terk edilmek ve aldatılmak bence ÇOK FARKLI şeyler. terk edilmek milyon tane sebeple gerçekleşebilecek, aslında doğal sayılabilecek bir durum. bazen olmaz yani. insanca veda etmek, "olmuyor" demek kendi içinde bence tutarlı ve makul.

aldatılmak ihanetin bambaşka bir boyutu. aldatıldığımı duysam, bilsem muhtemelen çok daha fazla üzülür ve yıpranırdım.
0
mark greg sputnik
(20.09.24)
Aldatılmak: temelde yalan söylenmesi ve ego sarsıcı etkisi var. Ve o ana kadar yasananlarin da doğruluğunu sorgulatir


Terk edilmek: temelde fazla dürüst olunması <3 ego yine sarsılır ama aldatilirkenki kadar değil... Ve yaşananlar hatıra kalır


Yüz üstü bırakma olayı saşmalik zaten ama spesifik örnek verdiğin için yazayım; Biri beni artık sevmiyorsa, yanımda durması en başta beni rahatsız eder zaten. İstersem yatalak olayım kanser olayım, sürüne sürüne tuaylete giderim ama o adamdan gelecek yardımı istemem.
0
abuzer
(21.09.24)
@gloomy

Ayrılmak ve terk edilmek aynı şey aslında, neden böyle dediniz ki? Evet insanlar karşılıklı anlaşarak da ayrılabilir ancak bu her zaman böyle olmaz.

Benim bir arkadaşım vardı böyle bir şey yaşayan. Çok sorunlu biriyle birlikteydi, bi hata yapıp ilişkiye başladığı biri ciddi anlamda problemli çıkınca uzun bir süre paçayı kurtarmak için bir çıkar yol aradı. Ayrılmaya çalıştığında bu kişi de "hayır ben ayrılmıyorum, tek başına ayrılamazsın" gibi şeyler söylüyordu. Haliyle iş adli bir sürece evrildi.

Yetişkin bir insanın ayrılık kavramını kabullenebilmesi gerekir bence, bunu çok dramatize etmemek gerekiyor, çünkü böyle şeylerin sonu genelde hiç iyi bir yere çıkmıyor. Bazen romantik, tehlikesiz, masum görünen hisler uygun ortamlarda en tehlikeli ve kontrol etmesi zor hislere evrilebiliyor, çok gri bir çizgi bu.
0
akhenaten
(21.09.24)
2 sevgilim oldu. ilkinde aldatıldım. ikincisinde terk edildim.

kesinlikle aynı değil.

ilk ilişkim 2.5 yıllıktı. ciddi ilerliyorduk sözde. ailelerle tanışacaktık. hatta o benimkiyle tanıştı. beraber yaşamaya başlıcaktık falan... meğer 6. ayımızdan beri ara ara aldatıyormuş beni.

özgüvenim eksilere düştü. insanlara güvenim de öyle. her şey yalanmış meğer dedim. şok geçirdim. inanmak istemedim. travma oldu. hala kimseye güvenemiyorum. aşırı derecede yetersiz ve değersiz hissettim. aptal olduğumu düşündüm. aşırı büyük bir hayalkırıklığıydı. saygısızlıktı. 1 yılda zor atlattım.

..

terk edilmemde de çok üzüldüm ve değersiz hissettim ama 3-4 ayda atlattım.
0
art cat chocolate
(21.09.24)
@art, 2,5 yıl boyunca asla bir şey sezmedin mi
0
abuzer
(22.09.24)
sezmedim. ilk ilişkimdi. 19 yaşımdayken başlamıştı. sonuncusunda sezdim işte. sonra olaylar gelişti.
0
art cat chocolate
(26.09.24)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.